Beleş atın dişine bakılmaz!
Ama kabul edelim iyi mücadele verdiler!.. Israrla kovaladılar ve işin sonunu getirdiler!.. 2017'den bu yana sürdürülen 'diş cihadı' başarıyla sonuçlandı!.. Şimdi sıra 'cilt bakımı cihadı'nda!.. Emeği geçen gazanfer milletvekillerimizi tebrik ediyor, aynı ruh ve aynı azimle devam etmelerini diliyoruz!..
Eskiden neydi öyle? Milletvekillerinin ve bakmakla yükümlü olduklarının sadece 8 dişinin implant parasını Meclis ödüyordu... Allah'ın izniyle, bu büyük mücadelenin sonunda o sayı, alt çene 6, üst çene 6 olmak üzere toplamda 12'ye çıktı...
Sosyal Güvenlik Kurumu implant başına milletin kendisine 90 TL destek olurken, o milletin vekili ve yakınlarına Meclis desteği 1000 TL'ye çıkarıldı... 12 diş halledildiğine göre geriye 20 diş kaldı... Bu azim ve kararlılıktan sonra gerisi de gelir evvel Allah...
Aslında bir de 'Diş İşleri Bakanlığı' ihdas etmek lâzım!.. Çünkü konu çok önemli... Ülke her türlü terör örgütünün saldırısı altındayken, memlekete şehitler yağarken, ülke küresel kuşatma sonucu hangi yöne döneceğini kestirmeye çalışırken, enflasyon rakamları çift hanelere ulaşmışken, 2019 seçim telâşları başlamışken, milletvekillerimizin araya bu konuyu sıkıştırıp zaferle sonuçlandırmaları her türlü takdirin üzerinde ve bir bakanlığı da hak ediyor!..
***
Meclis'teki odasının lüks ve şatafat içinde yeniden düzenlenmesini "Aslan yatağından belli olur" diye savunmuştu Meclis Başkanı... Sadece yatak yetmez tabii!.. Aslana tuttuğunu koparacak diş de lâzım!.. O dişin parasının milletin cebinden çıkması bir eksiklik değil, o milletin elbette sevap hanesine yazılacak artılardır!..
Meclis Başkanı "Beleş atın dişine bakılmaz" atasözünü bilmiyorsa öğrenmeli ve bu konuda savunma yaparken değerlendirmeli... Eleştiri gelirse çok da takmamalı... Neticede zaten vatandaş bunun için vardır!.. "Allah'ım benim ömründen ol onlara ver" diyecek!.. Sonra da ayrıntıya girecek ve "Allah'ım benim ağzımdan sök, icabında onlara tak" diye dua edecek!..
***
Hatırlatalım: Nereden nereye? Oysa farklı başlamıştı her şey... 2002'de ilk işlerden birisi Oran'daki Meclis lojmanlarını kaldırmak olmuştu... Milletvekilleri halktan kopuk bir şekilde, ayrı bir bölgede değil, halkın içinde yaşamalıydı... Bu yüzden lojmanlar tasfiye edilmişti...
Bunlar hayatları boyunca hep Asr-ı saadet'ten referans aramış, en azından öyle konuşmuş, şatafatı lanetlemiş, şatafat sahiplerini halktan kopuk olmakla, diktatörlükle, zalimlikle suçlamış insanlardı...
Allah rasulünden, Hz. Ömer'den, Ömer bin Abdülaziz'den, Ebu Zerr'den kıssalarla, Asr-ı saadetten modeller çıkara çıkara siyasî mevziler kazanıp, şimdi o ölçüleri 'irrasyonel' bularak 'şark köşesi'ne asmak ne büyük bir dönüşümmüş değil mi?
***
İmplantı aslında alt ve üst çenelere değil, Meclis bütçesi yoluyla milletin cebine çakanları bu hizmet kesmez, arkasını da getirmek lâzım!.. Zaten 'diş'i aradan çıkarırken gözlük cam ve çerçeveleri için de gerekli hamleyi yapmışlar, desteği artırmışlar!.. Tabii yine Meclis bütçesinden...
Bunlar da yetmez!.. Önümüz yaz, güneşin zararlı etkilerine karşı cilt bakım masrafları da Meclis bütçesinden karşılanmalı, ümmete daha fazla faydalı olabilmek için göbek bronzlaştırma maliyetleri de yine bir sevap fırsatı olarak ümmetin sırtına severek yüklenmeli!..
Geçmediği köprünün, kullanmadığı havaalanının, gitmeyeceği hastanenin parasını -Hazine garantisi yüzünden- vermeye mahkûm olan vatandaşımız, o kar borana aldırmadan, 'savaşmış, terörmüş, kaosmuş' diye düşüncelere dalıp yılmadan kendi ağız ve diş sağlığını Meclis'in bütçesine çakma başarısını gösteren iradeye elbette sahip çıkma mecburiyetindedir!..
Aziz milletimize düşen sadece minnet ve şükrandır!.. Bir miktar da implant parası tabii, zuhurat cinsinden!..