Bedava mı? Bedava!
İşte bu kelimeye dayanamıyoruz. Bedava çılgınlığı öyle bir hale geldi ki, artık aklımızı başımızdan alıyor.
Bedava kelimesi içimizdeki karşılıksız kazanma hırsımızın ortaya çıkmasına da neden oldu.
Bedavaya karşı olan zaafımızı fark eden uyanıklar bunu vurguna dönüştürüyorlar.
Son 2 yıldır Türkiye’yi kasıp kavuran kontör çetesi, polisin 15 ilde eş zamanlı düzenlediği operasyonla çökertildi.
Şanlıurfa’da ilkokul mezunu dahi olmayan birkaç kişinin kurduğu çete öyle bir hal aldı ki, neredeyse holdingleşecekti.
Kendi özel yazılımlarını bile yaptıran çete üyeleri, her gün yaklaşık bin numarayı arayıp “20 bin TL kazandınız. Parayı size yollamamız için 500 kontör yolla” diyorlardı.
Çete üyelerinin verdiği ifadeye ve ele geçirilen kayıtlara göre, her bin kişiden yaklaşık 800’ü bu tuzağa düşmüş.
Son aylarda Türkiye’nin gündemini oluşturan Ergenekon Operasyonu da çetenin işini kolaylaştırmış.
Seçtikleri kurbanı Ergenekon üyesi olmakla suçlayan çete, böylece daha kolay kontör vurgunu yapmış. Ama genel olarak kullandığı yöntem “bedava 5 bin kontör kazandınız” ya da “bilmem kaçıncı yıldönümümüz nedeniyle yapılan çekilişte ev, araba, 20 bin TL kazandınız” şeklinde.
Bedava ev veya araba sevdasına kapılıp dolandırıcılara kontör kaptıranlar arasında generallerin, albayların, doktorların ve hatta gazetecilerin bile olduğu ortaya çıktı.
Bedava hırsının meslekle ya da eğitimle alakası yok.
Bu büyülü kelimeyi duymak, bizim davranış psikolojimizi değiştiriyor.
Bu zaafı hiç okuma yazma bilmeyen birinin keşfedip, bunu milyarlarca liralık vurguna dönüştürmesi gerçekten çok önemli bir olay.
İncelenmesi gereken bir olay.
Bütün bunlar olurken, Türk insanının saflığı ile dalga geçerken, bir başka olay da şapka çıkarttırıyor.
3 yıl önce bir fırıncının keşfi olan “askıda” uygulaması dünyada eşi benzeri olmayan sosyal bir sisteme dönüştü.
Fırına gidiyorsunuz kendiniz ve aileniz için 2 ekmek alırken 3 ekmek parası ödeyip biri askıda diyorsunuz.
Fırıncı ekmeği poşete koyup kuytu bir köşede askıya asıyor.
Dar gelirli gelip sessiz sedasız askıdaki ekmeği alıyor.
İşte bu bedavacı toplum böylesine kutsal bir projeye de imza atıyor.
Askıda projesi artık hızla yaygınlaşıyor.
Lokantalarda da başladı.
Bugün Anadolu ve İstanbul’da askıda uygulaması yapan fırın ve lokanta sayısı 200’ün üstünde.
Bu uygulamayı gazete bayileri de yapmalı.
İmkanı olan her gün olmasa bile haftada bir kez iki gazete parası verip “biri askıda” demeli. Böylece daha çok okuyan ve daha çok bilinçli bir toplum oluruz.
Haydi Türkiye, hırsları ile alay edilen bir millet olmaktan çıkıp, merhameti ile örnek olan biri toplum olma zamanı geldi.
Şimdi askı zamanı...