Başkentte garip fısıltılar dolaşıyor!...
Tekrarlanacak İstanbul seçimi için son dönemece girdik. Ancak,Türkiye'de yaşanan siyasi kriz her geçen gün ağırlaşarak derinleşiyor. 1 numarada ekonomik çöküş var. S-400, Suriye, Akdeniz ve Ege denizindeki krizler bunu takip ediyor. Temmuz ayı gerçekten ciddi gelişmelere gebe bir ay. Oldukça sıcak bir yaz daha geçirmeye hazırlıklı olun...
Fotoğraf çok net!.. Yaşadığımız krizler, devlet yönetiminde de çok ciddi problemler yaratıyor. Başkentte hangi koridora kafanızı uzatsanız rahatsız bir çok insanla karşılaşıyorsunuz. 23 Haziran'ın geçmesi için sanki söz birliği edilmiş!..
Sorunlar ağırlaşıyor... Bunlara ilaveten yenileri de gündeme gelebilir... Siyasi iktidarın ne yapacağı kestirilemiyor. Bir kabine revizyonu, sorunlara çare olabilir mi?.. Sanmıyorum!.. Büyü bozuldu bir kere... Dolayısıyla iktidar partisinin kafası da oldukça karışık. Siyasetteki tüm deneyimli gözlemciler, "saray yönetimi de şu anda tam olarak ne yaptığı konusunda tutarlı değil" görüşünde birleşiyor. "Sorunları görüyor ancak çözüm bulmakta zorlanıyor. Çözümü bulsa bile uygulamada zorlanıyor. Çözülmenin olmaması için dikkatli hareket ediyorlar" deniyor.
Tam olarak kimse önünü göremediği için 23 Haziran seçimini ister istemez bekliyorlar. Siyasi krizlerin ve ekonomik çöküşün üst üste gelmesi iktidar partisinde bunalımı da arttırdı... Siyasette çok deneyimli bir dostum, yeni askerlik düzenlemesinde iktidarın içine düştüğü sıkıntıyı örnek vererek şu yorumu yaptı;
"Askerlik yasasında tam net bir karar ortaya koyamadılar. O kadar üzerinde çalıştılar ama yine de istedikleri gibi toplumu ikna edemediler. Bu konuda eğer rahatsızlık olmasaydı istediklerini çoktan yaparlardı. Bir tutukluk var iktidar partisinde. Hem Erdoğan'da, hem de ekibinde ciddi bir yorgunluk var.Tıkandı Türkiye. Nerede ne yapacağını bilemez hale geldi. Dolayısıyla sıkıntılar gün geçtikçe saklanamıyor. Kontrol elden kaçıyor. İstanbul seçimleri tekrarı sürecinde yaşananlar da bunu ortaya koydu. Şimdi Temmuz ayındaki durumu bekliyor herkes."
Temmuz ayında ne olabileceğini önceden kestirmek çok zor. Siyasi kulislerde bazen akılları çatlatacak hatta sizlere çok tuhaf da gelebilecek senaryolardan bahsediliyor!... Sorunların bu yönetim tarafından çözülemeyeceği taraflı tarafsız hatta iktidar içinde olan birçok kesim tarafından seslendiriliyor. Her geçen gün dağılan, sürekli yalpa yapan, çözümsüzlükleri yeni bir vizyon yeni bir politikaymış gibi sunan bir iktidar yapısı ve onun küçük ortağı... Gereğinden fazla, tolere edilebilir oranların kat kat üstünde yapılan hatalar... Geniş tabanlı yeni bir formül?.. Ben demiyorum!.. Kapalı kapılar ardında konuşuluyor da konuşuluyor... Başta ekonomik kriz olmak üzere, Türkiye'nin devasa sorunlarına çözüm olabilir mi?.. 24 Haziran'dan sonra yeni tartışma konularının gündeme gireceğini söylemek kahinlik olmaz!.. Ama bildiğim kesin bir şey var;onca sorun varken, TBMM bu yaz tatile girmemeli ve çalışmalarına kesintisiz devam etmeli...
***
Geniş tabanlı çözüm senaryolarının yanı sıra partileşme sürecinde AKP'li iç muhaliflerin ne yapacağı da 23 Haziran'a endeksli.. Azledilen Başbakan unvanına sahip Ahmet Davutoğlu'nun tavrı net gibi gözükse de o cepheden sürpriz bekleyenler var. Abdullah Gül ile birlikte hareket eden AKP'li muhalifler ve henüz rengini belli etmeyenler, Ali Babacan'ı kolluyorlar. Bir de "Mehmet Şimşek ne yapacak" sorusu var. Erdoğan'ın İstanbul seçimine yönelik Saadet Partililer üzerinden izleyeceği duyurulan yeni stratejiye de (bire bir markaj) dar bir gözlükten bakmamak lazım. Çünkü, Abdullah Gül ve taraftarlarının SP üzerindeki gizli hamleleri de saray cephesini epey meşgul ediyor. Şu an okuduğunuzda "olur mu?" diyebileceğiniz, Ankara kulislerinde seslendirilen son bir senaryodan bahsedeyim. İddia o ki;
"AKP'nin içinde 50-60 civarında milletvekili Ali Babacan ile birlikte hareket edebilir. Bunu bazı Saadet Partililer de söylüyor. Bu milletvekilleri şu an herhangi bir partiye angaje olmayı düşünmüyorlar. Sadece Babacan'a sıcak bakıyorlar, ondan yana tavır koyuyorlar. Babacan ile bazı şeylerin olabileceğini düşünüyorlar bu isimler muhalefet cephesine destek verecekler TBMM'de. İstifa ettiklerinde hemen bir pati kurma çabası ya da bir parti çatısı altında toplanma çabası içinde olmayacaklar. Sadece, TBMM'de Cumhur İttifakı'nın çoğunluğu bitecek. Zaten, Cumhur İttifakı'nın çoğunluğu bittikten sonra istedikleri partiye geçerler ya da parti kursunlar erken seçim kaçınılmaz olur. Erken seçim şu anda önemli derecede konuşulur durumda.
MHP'nin durumu farklı. Aslında MHP ne yapacak en çok merak edilen konulardan biri bu. AKP seçimden sonra hele de İstanbul'da seçimi kaybederse MHP ile yolları ayıracak. Artık bunu bilmeyen kalmadı. Bahçeli, AKP'nin içinde milliyetçi bir kesim var onlara oynuyor. Milliyetçi kesime yakın olan milletvekillerini tutmaya çalışıyor. Bu milletvekilleri ile ittifakın dağılmasının önüne geçmeye çalışıyor, kendini güçlendirmek istiyor ama yeter mi, bu ayrı konu. 23 Haziran'dan sonra olacaklar sonunda bunlar netleşir."
Burası Ankara!.. Senaryolar ne biter ne de sonu gelir... Şu şöyle olsun, bu böyle olsun demek benim işim değil. Ancak ne olursa olsun, çözüm mutlaka TBMM içinden olsun!..