Başkanın ve milletin akıl sağlığı!
ABD'de yapılan bir anket, katılımcıların yüzde 63'ünün, ABD Başkanı Joe Biden'ın “akıl sağlığından” şüphe duyduğunu ortaya koydu.
Associated Press'in, NORC Halkla İlişkiler Merkezi ile yaptığı ankette 18 yaşın üzerindeki 1102 katılımcıya “Joe Biden'ın başkan olarak etkili görev yapabilmesi için akıl sağlığına ne kadar güveniyorsunuz?” sorusu yöneltildi.
Katılımcıların yüzde 63'ü, Başkan Biden'ın “akıl sağlığına” güvenmediğini ifade ederken yüzde 20'si güvendiğini, yüzde 17'si ise biraz güvendiğini belirtti.
Aynı soruyu eski ABD Başkanı Donald Trump için de yanıtlayan katılımcıların yüzde 57'si, Trump'ın “akıl sağlığından” şüphe duyduklarını aktarırken, yüzde 28'i güvendiklerini, yüzde 15'i de biraz güvendikleri yanıtını verdi.
Ankette ayrıca katılımcıların yüzde 67'si Biden'ın başkanlık döneminde İsrail'in Gazze'yi işgaline ilişkin politikalarını onaylamadığını ifade ederken, yüzde 31'i onayladığını kaydetti.
***
Anadolu Ajansı, haberi verdikten sonra şu bilgileri de paylaştı:
Öte yandan, Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre tarafından yapılan yazılı açıklamada, Biden'ın doktoru Kevin O'Connor'ın 81 yaşındaki Başkan'ın yıllık muayenesine ilişkin raporunda, sağlığıyla ilgili “yeni bir endişe” olmadığı bilgisi paylaşılmıştı.
Raporda, “Başkan Biden, 81 yaşında, sağlıklı, aktif, güçlü bir erkek. İcra kurulu başkanlığı, devlet başkanlığı ve başkomutanlık dâhil başkanlık görevlerini başarıyla yerine getirebilecek formdadır.” değerlendirmesine yer verilmişti.
***
Türkiye’de böyle bir anket yapan/yaptıran çıkarsa, Cumhurbaşkanı’na hakaretten tutuklanabilir!
Buna karşılık muhalefetteki parti liderleri için her türlü atış serbesttir!
“Türkiye’deki genel başkanların akıl sağlığını anket konusu yapacak bir durum yok ki” denilebilir. Gerçekten de hepsinin akıl sağlığı yerindedir ama halkın akıl sağlığını kim bozuyor öyleyse? Mesela 10 bin lira maaşa mahkûm edilen işçi ve memur emeklilerinin akıl sağlığını koruması mümkün mü? Bu para artık bir öğrencinin aylık masrafına yetmez.
Veya Türkiye’nin uyguladığı Suriye ve Afganistan politikasının akılla mantıkla ilgisi kurulabilir mi?
Türkiye sınırlarının yabancılara açılması, milyonlarca Suriyeli, Afgan ve Afrikalının ülkeye kabul edilmesi, konut satın alan yabancılara vatandaşlık verilmesi ve hayatlarında hiç Türkiye’ye gelmemiş insanlara seçimlerde oy kullanma hakkı verilmesi, akılla mantıkla bağdaşır mı?
Türkiye’nin bütün kurumlarının CIA tarafından desteklenen bir cemaat üzerinden sızma suretiyle işgal edilmesinde, cemaatin önce iktidar desteğiyle Türk ordusuna ve aydınlarına operasyon yapmasında, sonra iktidar ile arası bozulup köprünün bir yanını tutup öbür yanını serbest bırakan, başarısızlığa programlanmış darbe girişiminde bulunmasında akıl ve mantık var mıdır?
“Naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim” deyip, faizleri yüzde 8.50’ye kadar indirdikten sonra enflasyon üç rakamlı hale gelince nasları filan bir kenara bırakıp faiz oranını yüzde 45’e çıkarmanın akıl ve mantık neresinde? Gerçek enflasyon yüzde 121 ise akıl sağlığı yerinde olan bir kişi, bankalara yüzde 45 faizle para yatırır mı?
***
Bütün bu uygulamalarda şöyle bir akıl ve mantık var elbette; Türkiye içerden ve dışarıdan çökertilmek istense, ancak bu kadarı yapılabilirdi!
Öyleyse, Ergenekon ve Balyoz sürecini, Arap Baharı’nın İstanbul’da örgütlenmesini, komşu ülke aleyhine ordu toplayıp eğitim ve lojistik destekle birlikte silah verilmesini, ekonominin akıl dışı kararlarla yok edilerek, Türkiye’nin maddi değerlerinin yabancılara devredilmesini, bütün vatandaşların sorgulaması gerekmez mi?
Küresel çapta operasyon yapma kabiliyetine sahip bir çetenin pandemi veya iklim değişikliği gibi bahaneler üretmesi sonucu bütün ülkelere dayattığı insan DNA’sıyla oynayan sıvıları kendi vatandaşlarına uygulayan, büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısını azaltan iktidarın ve onları destekleyen muhalefetin kimin icra elemanı olduğunu görmek gerekmez mi?
“Sıfır karbon” diyenler, “karbon vergisi” diye yasa çıkaranlar neden İliç merkezli doğa katliamı ile ilgili “sıfır siyanür” veya “sıfır sülfürik asit” demiyor?
Bu akıl ve mantık dışı, bilim dışı uygulamalara boyun eğmek normal bir durum değildir! Bu sebeple önce kendimizi sorgulamamız gerekmez mi?
ABD, akıl sağlığından endişe edilen iki kişiye mecbur edildi diye Türk Milleti, kendi bindiği dalı yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kesmek zorunda mıdır?