BASİSEN’in başarısı
Üstat Metin Tiryakioğlu başkanlığındaki Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası BASİSEN ile İş Bankası arasındaki toplu iş sözleşme görüşmeleri başladı. 1 Nisan 2012 tarihinde toplu iş sözleşmesi süresi dolmuş, ancak yasaların sendikalara yetki vermemesi nedeni ile Aralık 2012 tarihine kadar görüşme yapılamamıştı. Şimdi sendika ile İş Bankası arasında sıkı bir(!) pazarlık başladı. On binlerce bankacının gözü bu görüşmelerde. Şu ana kadar yapılan turlardan henüz bir sonuç alınamadı. Sendikanın elde ettiği en büyük başarı, günlük 10.5 lira olan yemek çeklerinin 11 liraya çıkartılması oldu.
Bu bir başarıdır. Dışarıdan bakıldığında başarısızlık olarak görünebilir. Ancak her 100 üyesinden 99’unun değil, yüzünün tepki gösterdiği bir sendikanın bu zammı alması elbette başarı olarak kabul edilecektir. BASİSEN, üyeleri tarafından en çok eleştirilen bir sendika. İş Bankası’nın hissedarı konumundaki sendika, yaklaşık 30 yıldır üstat Metin Tiryakioğlu tarafından yönetiliyor. BASİSEN üyesi bankacılar, bu toplu iş sözleşme görüşmelerinden hiçbir şey beklemiyorlar. Çünkü bu görüşmelerden kendilerini mutlu edecek bir sonuç çıkmayacağını biliyorlar. Bu nedenle artık takip bile etmiyorlar.
İşte bir BASİSEN üyesi bankacının tepkisi:
“Çoğunluk hissesi çalışana ait olan bu işletmede sendika aleyhine konuşmak, yazışmak kesinlikle yasak. Sendikanın her yerde kulağı var. Muhakkak duyulur. Ve sesini çıkaran bulunur, sürgün edilir, usulen kulağı çekilir.
Bu işletmede çalışan memurların aylık maaşları; 1.000 TL. civarındadır. Konu ile ilgili kayıtlar resmi olduğu için ispatı çok kolaydır. Sendika bu işletmede tayin ve terfi işlemlerinde en tesirli temsilcidir. Yükselmek istiyorsanız, iyi bir sendika yandaşı olmak zorundasınız. İşletmemizde 2 sınıf insan vardır. Şube Müdürü üstü ve Şube Müdürü altı. Şube Müdürü altı bir pozisyonda iseniz ki bu oran % 90’ın üstündedir. Maraba tayfasındansınız demektir. Memur maaşı 1.000 TL. Servis yetkilisinin maaşı 2.000 TL. civarındadır. Sabah 8.30- akşam 19:00 canını dişine takar çalışılır. İtiraz etmek gibi bir lüksü yok. Bu mecliste iş çok karşılığı azdır, kapının yönünü bilmeyene hatırlatırlar.
Metin Tiryakioğlu’nun ve Genel Müdürlük Yönetim kadrosunda bulunan yöneticilerimizin 2012 yılında bankamız iştiraklerinden ve bankamızdan direkt ve dolaylı olarak ne kadar tutarda gelir elde ettiklerini lütfen bir sorun. Aylık maaşları kaç marabanın maaşına denk geliyor hayal bile edemezsiniz. Metin Tiryakioğlu’nun muazzam bir servetinin olduğu dillere destan.
Çoğunluk hissesi çalışana ait olduğu ifade edilen bu mecliste; maraba hiçbir zaman hakkını alamaz. Keza buna gücü de yetmez. Ve biz çalışan marabalar isyan ediyoruz lütfen sesimizi duyunuz. Metin Tiryakioğlu ve yandaşları Atatürk’ün mirasçıları olamazlar. Bu manevi değere lütfen sahip çıkınız.”
Bunları ben değil, BASİSEN üyesi bir bankacı söylüyor.
Benim en çok garibime giden ise kul hakkı konusunda aşırı derecede hassas olan Sayın Başbakan Erdoğan, neden bu on binlerce bankacının feryadını duymadı. Dünyada bir eşi benzeri olmayan sendikal sisteme neden dur diyip, adaletli bir sendikal sistemi uygulatmıyor.
Başbakan bir konuşmasında,“Dicle’nin kenarında bir koyunu kurt kapsa bunun hesabı bizim üzerimizdedir. ‘Kurttan bana ne, koyundan bana ne’ deme makamında değiliz. Hiç kimse bizi, kurt koyunu kaptı diye suçlamasa, itham etmese bile, bizim bunu kendimize dert etmemiz, bunun muhasebesini yapmamız, akşam başımızı yastığa koyduğumuzda ‘Bunu acaba önleyebilir miydim’ veya ‘Nasıl önleyebilirdim’diye kendimize sormamız gerekir. İşte bu bir nefis muhasebesidir. Bunu yapmamız lazım” demişti. Acaba Erdoğan on binlerce bankacının yaşadığı bu sıkıntı konusunda nefis muhasebesi yapmıyor mu?
30 yıldır beyaz yakalı köleleri bir sendikaya ve sendika patronuna teslim edenler, eminim bunun günahını çekeceklerdir.