Basın halkı nasıl aldatır? Şekil bir A!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yengesinin ölümü sebebiyle taziye ziyaretinde bulunduğu İzmir’de protesto edildi. Vatan gazetesinde protesto eden kişinin ağzı polis tarafından kapatılırken çekilen fotoğraflar var. Okurumuz Aslan Tambaş, basında gördüğü iki farklı habere dikkat çekiyor.
Anadolu Ajansı haberinde şöyle deniliyor:
“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Yeşilyurt Akevler Sitesi’nde oturan dayısı Satoğlu’nu ziyareti yaklaşık üç saat sürdü.Vatandaşların alkışlarıyla evden ayrılan Cumhurbaşkanı Gül, eve girerken kendisine ‘işsiz olduğunu’ söyleyen ve yardım talebinde bulunan Sinem Örsçek ve babası Fuat Örsçek ile çıkışta sohbet etti. Sinem Örsçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş konusunda kendisine yardım edileceğinin söylendiğini, CV’sini hazırlayarak göndereceğini, bu nedenle Cumhurbaşkanı Gül’e teşekkür ettiklerini anlattı. Bu arada, Gül’ün gidişi sırasında bazı vatandaşlar balkonlarından sarkarak ‘Allah seni korusun’ diye bağırdı.”
Haber Zaman gazetesinde de bu şekilde, fakat Zaman imzası ile yer aldı.

***

Vatan gazetesi ise Turaç Top ve Turan Gültekin adlı DHA muhabirlerine dayanarak ve fotoğraflı olarak haberi şöyle yayımladı:
“Cumhurbaşkanına üniversiteli işsiz tepkisi İzmir’e, yengesi Şadan Satoğlu’nun vefatı sebebiyle dayısı Nazif Satoğlu’na taziye ziyaretine gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, eve girmeden önce sokakta tepki gösterildi.
Cumhurbaşkanı Gül, dayısının evinin bulunduğu Yeşilyurt semtindeki sokakta yaklaşık 100 kişi tarafından alkışlarla karşılandı. Sokakta toplananlardan 32 yaşındaki Sinem Örsçek, hızlıca Gül’e doğru gelerek, ‘Bu ülkede neler oluyor bilmek istiyorum. Bu insanlar sizi neden alkışlıyor anlamıyorum’dedi. Örsçek, korumalar tarafından uzaklaştırılırken, kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlarla kısa süre sohbet eden Gül, ardından dayısının evine girdi.
Örsçek, basın mensuplarına, başarılı bir öğrenim hayatı geçirmesine, okuduğu okullarda her zaman birinci olmasına rağmen iş bulamadığını, tepkisinin buna olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül’ün korumaları Örsçek’e iş bulma konusunda yardımcı olacakları sözünü verdi. Örsçek daha sonra Gül’ün dayısının evinin tam karşısındaki apartmanda bulunan dairelerine girdi.”

***

Anadolu Ajansı ve Zaman’ın haberi eksik. Vatan’ın haberi ise olayı olduğu gibi naklediyor. Vatan’ın İnternet sitesinde haber böyle ama, gazetede “Protesto tatlıya bağlandı” deniliyor ve Gül’ün, Örsçek ve babası ile evden çıkışta sohbet ettiği ve yardımcı olmaya söz verdiği belirtiliyor.
Şimdi bu küçük protesto olayındaki farklı habercilik anlayışının ne önemi var diye düşünemeyiz. Çünkü bütün haberlerde bu tür yaklaşımlar var. Yani gerçeğin bir kısmını naklederken diğer kısmını göstermemek!
Türkiye’nin dış politikası veya iç politikada Ergenekon davası ile ilgili haberlerde de aynı çifte standart var. Bütün haberlerde, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AKP iktidarının aleyhine sayılan bilgiler ya hiç görülmüyor, yazılmıyor,
Kısacası Türk halkı aldatılıyor!
Mesela, Ermenistan, “Biz Türkiye ile sınırı şartsız açmak için uzlaşmaya vardık” diye açıklamasa, İsviçre’de yapılan görüşmelerde böyle bir tavizin verildiğini ispatlamak mümkün olmayacaktı. Azerbaycan bunu haber aldığı için Türkiye’ye sert tepki göstermişti. Sonra, Başbakan Tayyip Erdoğan, “Karabağ meselesi çözülmedikçe sınırı açmayız” diye söz üzerine söz verdi de ortalık biraz yatıştı.
Yine Abdullah Gül’ün Kırgızistan’ı, Manas’taki Amerikan üssünün ülkede kalması için ikna etmesi haberini de kimse yayımlamadı. Oysa bir haberi hiç görmemek de halkı aldatmaktır.
Türkiye’de gazetecilik işte bu yalan, yanlış, eksik veya hiç görülmeyen haberlerle yapılıyor. Tabii buna gazetecilik denilirse!

Yazarın Diğer Yazıları