Bankacıların gözü BASİSEN'de
BASİSEN yani Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası’nı kamuoyu, bir dönem düzenlediği futbol turnuvalarıyla tanımıştı.
Her yıl geleneksel olarak düzenlenen futbol turnuvası sonrası kupa töreninde Sendika Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu, bir konuşma yapar ve bankacılar o yıl için mutlu olurlardı.
Ancak kimse çıkıp da bankacıların yüzde 90’ı bayan, neden sadece erkekler için böyle bir etkinlik yapılıyor demezdi.
Zaten kimsenin de sesi soluğu çıkmıyordu.
Duayen Metin Bey mutlu, kupayı alan erkek bankacılar daha mutluydu.
Son 5 yıldır şartlar değişti.
Beyaz yakalılar, beyaz köleler haline geldi. Futbol alanında antrenmanlı, çalışanın haklarını arama konusunda antrenmansız olan BASİSEN, üyeler nezdinde resmen sınıfta kaldı. Bankalar daha fazla kar amacıyla bankacıların canını çıkartıyor. Hafta sonu bankacılığı, sokak bankacılığı ve daha onlarca akla mantığa, dahası sosyal iş yaşamı kurallarına sığmayacak çalışma sistemi getiren bankalar, çalışanını resmen ezdi mahvetti.
Şimdi bankacılar hasta, sağlıkları bozulmuş. Aile hayatları darmadağın.
Bunu ben söylemiyorum. Son bir yılda bankacılardan gelen onbinlerce elektronik posta söylüyor.
Yaklaşık 6 aydır BASİSEN’in kafası rahattı.
Nedeni ise Meclis’teki Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun beklemesiydi.
1 Şubat 2012 tarihi itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da yeni yasa kabul edilip yürürlüğe girene kadar, toplu pazarlık düzeninin ilk en önemli safhası olan “yetki tespiti” ve “yetki belgesi” verilmesi işlemini geçici bir süre için durdurmuştu.
Şimdi bu yasa çıktı.
Büyük bir ihtimalle bugün ya da yarın Cumhurbaşkanı’nın yasayı onaylaması bekleniyor.
Bayramdan sonrası için BASİSEN üyesi 30 bin civarındaki bankacının beklentisi büyük.
Bu beklenti aynı zamanda BASİSEN için de büyük bir sınav olacak. Çünkü artık banka çalışanları canından bıkmış, usanmış bir durumda. Her ay aidat ödedikleri sendikadan icraat bekliyorlar. Öyle lüks otellerdeki toplantılarda nasihat dinlemek istemiyorlar.
Bu nedenle yasanın çıkmamasından dolayı geciken toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde iki elleri, sendikanın yakasında.
Devir artık icraat devri. Sorunlara çözüm bulma dönemi.
Zira bankacılar artık tribünde oturup BASİSEN’i alkışlamak istemiyorlar.
Onların istediği insanca çalışma şartları ve her geçen gün daha da artan hedef baskılarından kurtulmak. Bunun için de haklarını savunmak üzere kurulmuş bulunan sendikalarından girişim bekliyorlar.
Ne bekliyorlar?
BASİSEN üyesi 30 bin bankacı sendikalarından çok şey bekliyor. İşte onlardan bazıları:
- Dünyada bankacılık sektörü zararda iken Türkiye’de rekor karlar çıkmasına rağmen, bu maalesef çalışana yansımıyor.
- Türkiye’nin en büyük bankalarında halen asgari ücretle bankacılar çalışıyor. Maaşlarında insanca yaşamalarını sağlayacak artış istiyorlar.
- Şu anda bankacıların en büyük sorunu mesai saatlerinin olmaması. Gece geç saatlere kadar ve hatta hafta sonları bile çalışmak zorunda kalıyorlar. Kokoreç yenilmesinde bile Avrupa normları uygulanırken, bankacıların çalışma hayatlarında maalesef Avrupa normları uygulanmıyor. Bankacılar, Avrupa bankalarındaki çalışma şartlarının Türkiye için de uygulanmasını istiyorlar. Özellikle yabancı bankaların Türkiye’de sahip oldukları bankalarda, çalışma şartları kendi ülkelerinde olmayan uygulamalar var.
- Bankacıların toplu iş görüşmelerinde masaya getirilmesini istedikleri konulardan biri de hedef baskısı. Akla mantığa gelmeyecek hedef baskıları, bankacıların artık psikolojisini iyice bozmuş durumda. Üstelik hedef baskıları azalmayıp her geçen gün biraz daha büyüyerek bankacıların omuzlarına ağır bir yük olarak bindiriliyor.
Sorunlar büyük. Ancak çözülmeyecek şeyler değil. Sadece kararlı ve samimi olarak masaya oturulması ile çok rahat çözülebilecek sorunlar. Bu nedenle top şimdi BASİSEN’de. İnşallah BASİSEN topu kendi kalesine atmaz! Zira bu defa kendisini alkışlayacak değil, hesap soracak 30 bin mağdur beyaz yakalı var.