"Bana kurduğun kadroyu söyle…"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İSBAK A.Ş Genel Müdürlüğü görevine getirdiği Bahaddin Yetkin, AKP adına yaptığı çirkin sosyal medya paylaşımları ortaya çıkınca görevinden istifa etti.

İBB basın sözcüsü Murat Ongun yaptığı açıklamada, "Sayın İmamoğlu daha önce yaptığı açıklamalarda sık sık 'Atamalarda liyakate önem verileceğini ve partizanlık yapılmayacağını' belirtmişti. Bu vesile ile söz konusu atamada bir sorun görülmedi" ifadesini kullandıktan sonra istifa süreci hakkında bilgi verdi.

Bu paylaşım, seçimlerde Ekrem İmamoğlu için aktif çalışma yapan Trabzon Fikir Platformu'na mensup bazı üyelerin tepkisine yol açtı.

Eski CHP İstanbul milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu, platformda şu mesajı yayınladı:

"Başkan, Cumhuriyet Halk Partilileri rencide eden bu uyduruk tarafsızlık politikalarından derhal uzaklaşmalıdır. Liyakat ölçüsü nedir, ya da bu cetvel kimin elindedir bilmek gerekir...

25 yıldır sırtımızda taşıdığımız, din sömürüsüne dayalı haksızlıkları temizleme fırsatı yakaladık. Eski yöneticilerin gölgesi bile İBB üzerinde kalmamalı. (…) Sizi oraya, 25 yıldır ezilen halk getirdi. (…) Eskilerin hepsini temizleyin, yerlerine getirecek olduklarınızı, tekrar değiştirmek elinizde. Bu gün görevde tuttuğunuz Halk Ekmek genel müdürü, önce Arda'nın transferinde kurumunun parasını nasıl kullandığını açıklamalı?"

***

Prof. Dr. Örsan Öymen ise şu görüşleri paylaştı:

"AKP bir siyasi parti değildir, teokratik monarşiyi savunan Anayasa'ya aykırı bir örgütlenmedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'e ve Cumhuriyet'in temel ilkelerine düşman bir kadro istemiyoruz. Ölçüt tek başına liyakat ve CV olamaz. Ölçüt liyakat/CV/uzmanlık + Anayasa'daki demokratik-laik-sosyal-hukuk devleti ilkesine bağlılık olmalı. Umarım Ekrem İmamoğlu, aynı hatayı tekrarlamaz.

Bu seçim sürecinde canla başla Atatürk düşmanları (…), belediyeye tekrar çöreklensin diye mücadele vermedik. Onlar temizlensin, İstanbul aydınlık bir Türkiye'ye öncülük etsin diye mücadele verdik."

Tolga Bölükbaşı da şöyle yazdı:

" 'Herkese eşit mesafede duracağız, liyakati esas alacağız' demek güzel. Ama iş gerçeklere geldiğinde öyle olmuyor ne yazık ki… Liyakat kelimesi tek yönlü olarak ele alınabilecek bir vasıf değildir! Liyakatli insan da herkese eşit mesafede, tarafsız ve birleştirici özelliklere sahip olmalıdır! Ekrem başkan liyakat özelliklerine dikkat etmeden atama yapmış. İnşallah tekrarlamaz!"

***

Ankara ile ilgili de benim Twitter takipçilerimden gelen mesajlarda, Mansur Yavaş için, "Ne dediyse tavizsiz yapıyor. Her gün olumlu bir adım atıyor ve güven veriyor. Atamalarda da gerçekten liyakati esas alıyor." gibi ifadeler kullanılıyor. İstanbul ile Ankara'yı kıyaslayanlar da var.

Böyle önemli makamlarda atılan ilk adımlar çok önemlidir ve sonrası için fikir verir. "Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" sözünü, yöneticiler için "Bana kurduğun kadroyu söyle, sana başarılı olup olmayacağını söyleyeyim" diye kullanabiliriz...

Güçlü kadro kurmak da yetmez. Kadronun uyumu da önemlidir.

Bu mesajları niçin mi paylaştım?

Bu konular Suriye ve Doğu Akdeniz'le ilgili ABD ve AB dayatmalarının yanında önemsiz gibi görünüyor ama ülkenin geleceği için kendilerine umut bağlanan insanlar, yaptıkları işlerle, kurdukları kadrolarla halkın mücadele azmini yükseltirse çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Yoksa ülkede her şey "yamalı bohça"ya döndü zaten... Türkiye gözümüzün önünde kurban ediliyor ama kimse bu gidişe "dur" diyemiyor!

Dur demek için, önce kadroyu sağlam kuracaksınız!

Yazarın Diğer Yazıları