Balyoz, ABD işgaline karşı Türkçü tepkileri bastırmak için miydi?
Trabzon’da Karadeniz fıkrası gibi bir olay yaşandı.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre Çaykara ilçesine gelen C.Ç, A.G. ve M.Z.Ö. alacaklarını vermediği belirtilen Ayhan Başoğlu’nu tabancayla tehdit edip işyerinin camlarını kırdı. Bir süre sonra Başoğlu’nu silah zoruyla otomobile bindirerek ilçenin Taşören köyü mezrasına götüren zanlılar, bu kişiyi bir evde alıkoydu. Hava kararınca uyuyormuş gibi davranan Başoğlu’nun uyuduğunu sanan üç zanlı da uykuya daldı. Bu sırada zanlıların birinin cep telefonundan eşi Ayşe Başoğlu’na mesaj gönderip kaçırıldığını belirterek bulunduğu adresi bildiren Ayhan Başoğlu, güvenlik kuvvetlerine haber verilmesini istedi. Ayşe Başoğlu’nun haber verdiği polis ve jandarma ekipleri, eve operasyon düzenleyerek C.Ç, A.G. ve M.Z.Ö’yü gözaltına aldı. 3 zanlı, mahkemece tutuklandı.
* * *
Balyoz soruşturması da bu olaya benziyor! Anlaşılıyor ki birileri 2003 yılında bazı hazırlıklar yapmış ama sonra uyuyakalmış. Güvenlik Kuvvetleri de olayı gûya 7 yıl sonra duymuş! Oysa MİT’in 1. Ordu Komutanlığı’ndaki hareketlenmeden haberdar olduğu Mustafa Balbay’ın notlarında var. Şimdi, “Biz yeni duyduk” diyerek olayı soruşturuyor ve gereğini yapıyorlar!
Daha da ilginç bir iddia ise Star televizyonunda, Ruhat Mengi’nin Her Açıdan programında emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk tarafından ileri sürüldü!
Solmaztürk özetle, “2003’teki seminer sırasında biliyorsunuz ABD’nin Irak’ı işgali söz konusu idi. Bu arada tezkere çıksa idi, Amerikan ordusu Güneydoğu topraklarımıza yerleşecekti. Tezkerenin çıkması ihtimaline göre, ABD ile birlikte biz de Irak’a girecektik. Dolayısıyla bölgeye Batı’dan kuvvet kaydırılmıştı. Bu sebeple Batı’da bir güvenlik zaafiyeti doğmuştu. O dönemde Türkçü-milliyetçi grupların Amerikan askerlerine sert tepki vereceği öngörülüyordu. İşte bu gibi olayları önlemek için bu plan tatbikatı yapıldı!” dedi!
Yani Mersin’den Hakkari’ye kadar uzanan topraklarda 61 bin 750 Amerikan askeri dokuz üs kurarak yerleşecek, Sabiha Gökçen, Afyon ve Konya havaalanları ile Trabzon ve Samsun limanlarına üslenecek, buna tepki gösterenler de Türk Silâhlı Kuvvetleri tarafından şiddetle bastırılacak!
Çok garip, çok garip!
Desenize verilmiş sadakamız varmış! O dönemde, Amerikan işgaline karşı basında en sert tepkiyi veren bizdik. Hatta, Türkiye topraklarına eşlerini gönderen Amerikalı kadınlara hitaben bir açık mektup da yazmış ve Türk Milleti’nin bu askerleri tabut olarak geri göndereceğini söylemiştik.
* * *
İşin içinde bir Amerikan parmağı olduğu kesin de kim kime hizmet etmiş, kim gerçekten ulusalcı, kim Amerikancı; bunları netleştiremiyoruz.
Daha önce de hatırlattığımız gibi cami bombalamak bir CIA senaryosuydu. Bu senaryo, 30-31 Mayıs 1998 tarihlerinde ABD’de Amerikan Ulusal Savunma Enstitüsü’nde düzenlenen, eski CIA Ankara İstasyon Şefi Graham Fuller ile ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi Planlama Dairesi görevlisi Prof. Henry Barkey’in de katıldığı toplantıda açıklanmıştı.
Bu senaryonun balyoza eklenmesinin iki sebebi olabilir.
* Birincisi böyle bir senaryo vardır ve hazırlayanlar Amerikancıdır.
* İkincisi böyle bir senaryo yoktur ama milli plânlar hazırlayanların Amerikancı gösterilmesi ve böylece tasfiye edilmesi hedeflenmiştir.
Bu arada birilerinin uyuduğu da kesin!