Bahçeli'yi kim tembihliyor?

MHP'de olağanüstü kurultay konusu, Yargıtay kararına kaldı. Fakat hukuk çiğnenmek suretiyle, kurultayın polis gücüyle engellenmesinden sonra da yeni oyunlar hazırlandığı bilgileri geliyor; "Yargıtay, kurultayın yapılamayacağı yönünde bir karar veremez. Yüksek hâkimlerin böyle hukuk dışı bir karara imza atması mümkün değil. Fakat dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi konusunda hâkimlere baskı yapılıyor" deniliyor.

***

MHP kurultayı engellenmek veya geciktirilmek suretiyle, iktidara rejim değişikliği konusunda destek verilmiş oluyor. Zira Devlet Bahçeli, terör bahanesiyle "Hükümet'e hukuki destek vermek"ten bahsediyor. Bahçeli, bu politikasını eleştiren ve MHP kurultayının yapılması yönünde yayın yapan gazetemize ve yazarlarına da hakaret ediyor, hatta "Paralel saldırıda hakaret göreviyle tembihlenmek"le suçluyor! Kurultayı yapmak isteyenlere de "aceleniz nedir?" diye soruyor!

***

Bizim paralelle hiçbir ilgimiz olmadığını herkes biliyor. Fakat MHP kurultayı bir an önce yapılamazsa, AKP erken seçime gidecek; MHP de bu gidişle baraj altında kalacak. Böylece, AKP'nin 400 civarında vekille "Yeni Anayasa" yapmasının yolu açılmış olacak? Acelenin sebebi bu!

Burada tembihlenen kim oluyor?

Yeni Anayasa'yı asıl isteyenler ise ABD, AB ve PKK değil mi? Şimdi bu mu milliyetçi ahlak ve seviye?

MHP'yi işte bu bataktan kurtarmak gerekir!

*

"Kendi ailenin tarihine bak, yeğenim..."

Hani bir yazımda size 88 yaşındaki Osman amcamızdan bahsetmiştim. O, bizim Osmanoğlu sülalesinin yani Bulut ailesinin yaşayan büyüklerinden biriydi; "kurt dede"mizin adını taşıyordu ve hepimizin "Osman Baba"sı idi..

60 yaşından sonra, köyümüzün merkezinde, yaylasında, başka mahallelerinde, usta olarak, bir minare ve dört cami inşa etmiş, son yıllarını ise Cumhuriyet'i korumaya adamıştı. Camileri inşa ederken ustalık parası almamış, aksine kendisi maddi katkıda bulunmuştu. Uzak bir mahalledeki inşaata, kendi yaşına yakın Hatice Ana'yla birlikte saatlerce sırtlarındaki yüklerle yürüyerek gider, akşam paydos ettikten sonra da aynı yoldan geri dönerlerdi.

İstanbul-Bahçelievler'de, cami avlularındaki çay ocaklarında, Trabzon-Maçka'nın köy kahvelerinde, fasulye tarlalarında veya fındık bahçelerinde, kime rastlarsa "Cumhuriyet'e sahip çıkın" der ve herkese adeta konferans verirdi. Benim hiçbir yazımı kaçırmamaya gayret eder, çarşıya inenlerden Yeniçağ getirmelerini rica ederdi. Kitaplarımı da satır satır okumuştu..

***

Bir gün köy kahvesinde, "Cumhuriyetçiler ne yaptı, ülkeye bir çivi mi çaktılar?" diye propaganda yapan bir kişiye "Çakan öyle bir çakmış ki bütün Hıristiyan âlemi 90 yıldır o çiviyi çıkarmaya çalışıyor. Bunu başaramayınca bu defa çiviyi içerden birilerine çıkartmak istediler. Siz o çiviyi çıkarmak isteyenlere 13 yıldır destek veriyorsunuz, ülke bu yüzden her gün batağa gömülüyor, görmüyor musunuz? Bak sen, mübadelede gidenlerden Hristo'nun evinde oturuyorsun; o çivi olmasaydı, sen de Hristo olacaktın. Şimdi bu coğrafyada evin var, tarlan var, işin, gücün var, şu temiz havayı soluyor, pınarlardan su içiyorsun. Bunlar az şey mi? Bunu bir kaybedersen bir daha bulamayabilirsin? Atatürk'ün yaptıklarını, oylarınızla yıktırırsanız, yerine bir şey de koyamaz, o zaman onun bunun uşaklığını yapan güdük devlet olursunuz. Aklınızı başınıza toplayın, tarih bilmiyorsanız, bari kendi ailenizin tarihine bakın, yeğenim..." demişti.

***

Bahçelievler'in eski Belediye Başkanı Saffet Bulut'un da babası olan "Osman Baba"mızı kaybettik. Yüksek tansiyondan düşene kadar fındık bahçesinde çalışıyordu. (Cenazeye katılan ve acımızı paylaşan herkese, Bulut'lar adına teşekkür ederim.)

Son günlerinde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "CHP varken cumhuriyeti kimse yıkamaz" sözlerini çok değerli bulan Osman Baba, Kemal Bey'in dünkü konuşmasında da vatandaşa hitaben "Birileri Türkiye'yi babasının çiftliği sanıyor. Hiç meraklanma, korkusuz ol, yılma, yürekli ol. CHP olduğu sürece kimse rejimi değiştiremez" sözlerini şimdi bulunduğu yerden duymuş mudur bilmiyorum ama duymuşsa biraz huzur bulmuştur.

Yazarın Diğer Yazıları