12 Eylül'ün derinlerine girmeye niyetim yok. MHP ve Ülkü Ocakları Davası 7 ciltlik olağanüstü iddianameden oluşur.
MHP, Ülkü Ocakları, Ülkücü Gençlik Derneği, Ülkü Köy, Ülkü Memurlar Derneği, Ülkü-Tek (Ülkücü-Teknik Elemanlar Derneği), Ülkü Yolu Derneği ve derken 17 ayrı kuruluştan Türk Milliyetçileri 12 Eylül'ün faşizan yönetimi tarafından yargılandı. Tek yargılanmayan, sorgusu, ifadesi alınmayan "Akademisyenler Derneği"nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli'dir. Ülkü Ocakları Davasının Adana ayağında yıllar sonra "kefaleti" ile milletvekilliğine, genel başkan yardımcılığına getirilirken isimlerin, gelmiş-geçmişleri Faruk Bildirici "Siluetini Sevdiğimin Türkiyesi" kitabında yazdı… Kimi kanserden kimi kahrından öldüğü halde hayatta olanlardan, arabasının bagajında "otomatik silah" bulunan D. Bahçeli hiç yargılanmadı.
Yıllar sonra Mümtazer Türköne için "kefil" oldu… Doğrusu Türköne soyadı bizim "Yitik kuşak" için "şehit" adıdır. Mümtazer'in ikinci ya da üçüncü eşi de "Kaymakam" sıfatı ile AKP milletvekili olmuştu. Prof titri alan Türköne'de, D. Bahçeli'nin Başbakan Yardımcılığı döneminde "danışman" idi… Dahası şu an AKP'nin Grup Başkanı Naci Bostancı da Türköne ile beraber tıpkı Tansu Çiller'in döneminde olduğu gibi D. Bahçeli'nin "vazgeçilmez"leri arasındaydı. Avrasya TV'deki canlı programımız esnasında ne Mümtazer ne de Naci, şehit kardeşlerinin tarihi 15 Nisan 1978 tarihli yürüyüşündeki pankartların altında ne yazdığını bilemediler.
Dönelim; 80 öncesine…Mümtazer Türköne, Naci Bostancı, Ahmet Turan Alkan, Mustafa Çalık bizim Özcan Yeniçeri ve bütün bu "Prof" kadrosunun hamalı ise Nihat Genç'ti. İslami söylemlerin mimarı, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Fikir babası" olduğunu iddia eden Dr. Lütfü Şehsuvaroğlu'nun öncülüğündeki "Ülkü Ocakları"nın yayın organlarının "Fikri Doktrincileri" olanların arasından sıyrılıp kalanlarından kim vardır? Dr. Mustafa Çalık'a saygım sonsuz olmakla beraber içlerinde fikri çizgisinde "kırıklık" olmayan yegane isim Özcan Yeniçeri'dir. Yeniçeri, haberi olmadan MHP'nin MYK'sına yazılmış ama Bahçeli'nin yüzüne gerçeği haykırdığı için "istenmeyen kişi" olmuştur.
Bay Bahçeli, bugün Mümtazer Türköne için gösterdiği çabanın zekatını ne 68 kuşağına ne de 78 kuşağına göstermiştir. O'nu, Dr. Bahçeli'yi MHP Genel Başkanlığına taşıyan ekibin arasından şu anda yanında bir tek kişi bile yoktur. Hepsine dirsek göstermiştir. Türk Milliyetçilerinin hafızası ile kimse alay etmeye kalkmasın. Dr. Bahçeli'nin Başbakan Yardımcılığı esnasında konuşma metinlerini yazan ekibin içinde yer alan Mümtazer Türköne'ye kefil olunmuş. Ne gam! Bahçeli ile AKP arasında köprü kuran Naci Bostancı bile eski yol arkadaşı Türköne için bu tavrı sergileyemez iken, Bahçeli'nin Mümtazer'e sahip çıkması manidar değil mi?
Yolları da, bahtları da açık olsun…
Dün, Barışların, Hülya ve Sevgili Murat Ağırel'in Çağlayan Adliyesi'nde duruşmaları vardı. 112 gün sonra hakim karşısına çıkan kardeşlerimizin duruşmasına ilişkin yorumu okuyucularımıza bırakıyorum.
