Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU
Armağan KULOĞLU

Azerbaycan-Ermenistan savaşı nereye gidiyor?

Savaş, Azerbaycan'ın durum üstünlüğüyle devam ediyor. Ermenistan ise gün geçtikçe zayıflıyor ve zora giriyor. Bu zor durumdan kurtulmak ve Azerbaycan'ı caydırmak için sivil yerleşim merkezleri ve enerji bölgelerini hedef alıyor.

Savaş ne zamana kadar sürer?

Aliyev savaşın, Ermenistan'ın işgal ettiği topraklardan çekilinceye kadar devam edeceğini açıkça beyan etmiştir. Yıllardır bu acının sona ermesini beklediklerini, topraklarını kurtaracak duruma gelmek için yıllardır çaba sarf ettiklerini, bunun yeri ve zamanının geldiğini söylemiştir.

Minsk Grubu eş başkanları ABD, Rusya ve Fransa ile BM ve AB, ateşkes çağrısında bulunmuş, sorunların müzakere yoluyla halledilmesini önermişlerdir.

Aliyev ise ateşkesi ancak, Ermenistan'ın işgal ettiği toprakların tümünden çekileceğini açıklaması, bunu takvime bağlaması, Karabağ'ın Azerbaycan'a ait olduğunu, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıdığını beyan etmesi, Minsk Grubu ülkelerinin bunu garanti etmesi ve Ermenistan'ın Azerbaycan halkından özür dilemesi kaydıyla kabul edebileceklerini ilan etmiştir.

Çok sayıda ülke Ermenistan'ı desteklemektedir. Ancak Ermenistan'ın bütün gayretine ve yalanlarına rağmen hiçbir ülkenin bu savaşa şimdilik fiili bir müdahalede bulunmaya niyetli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumu gören Ermenistan Başbakanı, Azerbaycan'ın da karşılık vermesi kaydıyla tavizler vermeye hazır olduğunu açıklamak mecburiyetinde kalmıştır.

Rusya neden sahada değil?

Ermenistan'ın Rusya arasında güvenlik ve askeri işbirliği anlaşması mevcut. Ortak hava savunma sisteminin yanında askeri üslerinde Rus askerleri de bulunuyor. Bugüne kadar Rusya'nın himayesinde güvenliğini sağlamış ve işgal ettiği Karabağ bölgesindeki varlığını devam ettirmiş.

Ermenistan, diaspora desteği ve onların bulunduğu ülkelerdeki iç politikalara etkisinin uluslararası alana yansımasından aldığı güçle şımarık bir tavır sergiliyor. Son yıllarda batıya olan ilgisini arttırarak yakınlaşması, ABD ve AB'yle ekonomik işbirliği anlaşması imzalaması, Rusya'ya karşı umursamaz bir tavır takınması, Rusya tarafında hoşnutsuzluk yaratmış, Başbakan Paşinyan'ın Putin'le arası açılmıştır.

Batı, Rusya'nın kontrolündeki bu ülkeye fiili bir yardımda bulunarak taşın altına elini sokmak istememektedir. Böyle bir ortamda, Rusya'nın Ermenistan'a bir ders vermek istediği anlaşılmaktadır. Hatta Putin'in, Ermenistan'ın yardım ve müdahale taleplerine, savaşın Ermenistan topraklarında olmadığı gerekçesiyle Ermenistan'ın güvenliğini sağlama sorumluluklarının bulunmadığı şeklindeki beyanı son derece anlamlıdır.

Bu durumda savaşın, Rusya'nın müdahalesine kadar devam edeceği, bunun zamanının ise Rusya'nın kendisine göre belirlediği kırılma noktası olduğu değerlendirilmektedir.

Rusya'nın Azerbaycan'ı dışlamadığı, hatta onunla ilişkisini de sıcak tutmaya özen gösterdiği, savaş sonunda Dağlık Karabağ'ın statüsünde kendine pay çıkarmayı da gözeterek, müdahalede bulunmak için sonuna kadar bekleyebileceği de düşünülebilir. İşte bu nedenle şartların her an değişebileceğini dikkate alarak geçen haftaki yazımda Azerbaycan'ın elini çabuk tutması gerektiğini ifade etmiştim. Bu düşüncemde ısrarlıyım.

Hava kuvvetleri neden sahada yok?

Bu konuda da Rusya'nın bir dahilinin olduğunu düşünüyorum. Bilindiği üzere her iki ülke de Rus yapımı uçaklara sahip. Ermenistan'da Rusya'yla ortak bir hava savunma sistemi mevcut.

Rusya'nın Azerbaycan'a göz kırptığı ve Ermenistan'a da ders vermek istediği bir ortamda, her iki ülkenin de hava kuvvetlerinin kullanılmasının Rusya tarafından sınırlandırıldığı söylenebilir.

Azerbaycan, elindeki Türkiye ve İsrail yapımı İHA, SİHA ve Kamikaze Dronları etkili bir şekilde kullanmaya devam etmekte, bunda bir sıkıntı yaşanmamaktadır.

Türkiye, Azerbaycan'ın yanında

Türkiye her zaman Azerbaycan'ın yanında olduğunu ilan etmiştir. Destekte bir sınırlama yoktur. Ancak Azerbaycan zafere ulaşacak her türlü güce, kabiliyete ve inanca sahip olduğundan şimdilik kuvvet takviyesine ihtiyacı bulunmamaktadır.

Türkiye'nin Rusya'yla iletişiminin devam ettiği, dışarıdan herhangi bir gücün savaşa müdahalesini önlemeye yönelik gayret içinde olduğu görülmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları