Aynı marka, iki ülke, iki farklı uygulama!..
Yıl 2010. Almanya’nın Bremen şehrinde bir elektronik mağazasından aldığım Dell dizüstü bilgisayarın 6-7 ay sonra ısındığını fark ettim. Isı her geçen gün biraz daha artıyordu. 4-5 ay sonra Almanya’ya bir daha gittiğimde bilgisayarımı da götürdüm. Satın aldığım yere gittim. Isınmayı gördüler ve ücret iadesi yaptılar. Tüm bunlar 24 saat bile sürmedi.
İşte orada Dell’in gerçekten iyi bir marka ve tüketici dostu olduğuna karar verdim.
Ancak bu kararım bizzat şahit olduğum olayla değişti.
Marka aynı ama ülke farklı.
Avrupa’daki Dell maalesef Türkiye’de yok!
Hani kafaya göre tıraş derler ya işte öyle bir şey.
İşte Dell’in Türkiye’de deli ettiren olayı:
Okuyucum 16.10.2010 tarihinde Ankara Elektroworld mağazasından Dell 5010 dizüstü bilgisayar alır. Alırken bir de süper destek hizmeti adı altında servis paketi satın alır. Bir süre sonra sıvı teması olur ve servise gider. Süper servis paketi kapsamında klavye ve touchpad board isimli parça değişti, genel bakım yapıldı diyerek cihaz geri gelir. Yaklaşık bir ay önce cihaz aşırı ısınma nedeniyle kendi kendine kapanmaya başlar. Tekrar Elektroworld’a götürülür ve yaklaşık 1 ay bekler. Tam yasal sürenin bitimi ile Dell servis, bu cihaza daha önce sıvı teması olduğu gerekçesiyle bırakın değiştirmeyi tamir bile etmeden geri yollar. İnsanları bir ay beklet ve fatura tarihine göre garantinin bitiş günü cihazı geri yolla. Bu şark kurnazlığından ve küçük hesaptan başka hiç bir şey değil.
Bir marka ve iki farklı uygulama.
Bir yanda dünyanın en iyi markası diğer, yanda tüketiciyi aptal gören 3 kuruşluk daha fazla kar amacı güden bir felsefe.
Tüketici mağdur olurken, Dell markasına da yazık oluyor.
Türk tüketicisi aylarca servis kapılarında beklemeye, boş bahanelerle mağdur olmaya alıştı.
Gelin görün ki, bütün dünyada tüketici dostu olarak bilinen bir marka Türkiye’deki yöneticilerin yanlışı ile ne hale geliyor.
Bu sorun sadece Dell Türkiye’de olmuyor. Diğer markalarda da yaşanıyor. Yurtdışındaki tüketici felsefesiyle Türkiye’deki tamamen zıt. Oysa Türkiye’deki tüketici yasaları hemen hemen Avrupa ile aynı. Ama aynı olmayan bu yasaları uygulamayan zihniyet.
Dell Türkiye, cayır cayır yanan sorunlu bir notebooku tamir etmeyerek belki 10-20 dolar kazandı.
Topu haksız yere tüketicinin kucağına atan bu kişileri tebrik ediyorum.
Ama şunu bilin ki, kaybeden tüketici değil sizsiniz! Okuyucum işine yaramayan o bilgisayarı atarak bin 500 lira kaybedecek. Ama sizin kaybettiğiniz çok daha büyük. Hatta paradan bile büyük.
Onun ne olduğunu ileride “biz nerde yanlış yaptık” dediğinizde anlayacaksınız.