Ayna ayna söyle bana ben diktatör müyüm?
Son 10 gün içinde dünya çapında çeşitli kuruluşlar basın özgürlüğü raporları yayınladı. Bu arada, Türkiye'nin basın özgürlüğü açısından ne durumda olduğunu anlayabileceğimiz bir gazetecilik olayı da yaşandı!
Söz konusu raporları; Yeniçağ, Sözcü, Yeni Asya, Yeni Mesaj ve Evrensel gibi birkaç gazete ile başta odatv olmak üzere birkaç internet sitesinden başka yayınlayan olmadı!
Bu haberlerden birini okuyan Emin Sezer hoca telefonda diğer gazetelerin sessizliğine dikkat çekti. Biraz araştırdım, gerçekten de bu haberler, basında yok gibiydi!
Kısacası basınımız, kendi röntgenini kendi okuyucusundan saklamaya çalıştı. Hazırlığımı yaptım, verileri topladım, bu yazıyı yazmaya karar verdim ki Rahmi Turan ağabeyimizin benden önce davrandığını gördüm.
***
Rahmi Turan "Merkezi Washington'da bulunan uluslararası insan hakları kuruluşu Freedom House(Özgürlük Evi) tarafından açıklanan 'Basın Özgürlüğü 2017 Raporu', bir Türk vatandaşı olarak beni utandırdı.
'Biz ülke olarak bu kadar mı geriye gittik?' diye acı acı mırıldandım!
Eminim ki, benim gibi birçok meslektaşım da bu durumdan utanç duymuştur ama...
Aslında utanması gerekenler, ülkeyi bu hale düşüren siyasilerdir.
15 yılda Türkiye'yi getirdikleri, nokta bu işte...
Ülke olarak sadece geri vitesi olan bir kamyon gibiyiz, sürekli olarak gerisin geriye gidiyoruz" diye yazdı.
***
* Freedom House raporunda, basın özgürlüklerinin durumu açısından 199 ülke arasında Türkiye, 163'üncü, Avrupa'da ise 42'nci ve son sırada yer aldı. Listede Türkiye'nin hemen önünde Angola ve Myanmar ile paylaşan Çad ve Zimbabve bulunuyor. Türkiye, 2012-2016 yılları arasında notu 20 puan düşerek bu tarih aralığında basın özgürlükleri en fazla gerileyen ülke oldu. Türkiye 2016 yılında da 5 puan daha düşerek, Burundi, Nauru ve Belize ile birlikte, 6 puan düşen Polonya'dan sonra en çok not kaybeden ülke oldu.
* Bu açıklamadan birkaç gün önce de Sınır Tanımayan Gazeteciler, "2017 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi"ni yayınladı. Türkiye, geçen yıla göre 4 sıra daha gerileyerek 180 ülke arasında 155'inci sırada yer aldı. Böylece, Türkiye son 12 yılda 56 basamak düşüş kaydetti. Türkiye geçen yıl olduğu gibi bu yıl da "gazetecilik yapmanın zor olduğu ülkeler" kategorisinde yer aldı.
* Avrupa Konseyi'nin hazırladığı raporda ise gazetecilere yönelik "psikolojik şiddet, cinsel taciz, online taciz ve fiziki şiddet tehdidi"nde Türkiye ilk sırada yer aldı. Rapora göre kendilerinin hedef alınarak gözetim altında tutulduğunu düşünen gazetecilerin oranı Türkiye'de yüzde 87 düzeyinde. En fazla otosansür yapan gazeteciler de Türkiye'de kaydedildi. Yüzde 51'lik bir kesim olayları daha az eleştirel verdiğini bildirdi.
* Son olarak BM Yüksek Komiseri El Hüseyin, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesi ile Türkiye'de tutuklu bulunan gazetecilerin durumuna dikkat çekti. Bilindiği gibi Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticileri, tutuklandıktan aylar sonra hazırlanan iddianamede haber ve yorumları delil gösterilerek suçlanıyor!
***
Gazetecilik mesleğinin Türkiye'deki en önde gelen temsilcisi olan Rahmi Turan, yazısının başlığında "Bir de aynaya bakıp kendi halimizi görelim" diyor.
Bu ifadedeki "kendi halimiz"i sadece basının değil "Türkiye'nin hal ve gidişi" olarak düşünelim!
Zira bir ülkede basın özgürlüğü yoksa diktatörlük vardır!