Ayı açılımı!
Bolu’nun Gölcük bölgesindeki bir restoranın çalışanları, akşamları yiyecek bulmak için işletmenin önüne kadar gelen ayılara karşı av tüfeğiyle nöbet tutuyor. Anadolu Ajansı’nın haberine göre Bolu’ya yaklaşık 12 kilometre uzakta bulunan Gölcük Tabiat Parkı’na gelen ayılar, çöp konteynerlerini devirerek içindeki
yemek artıklarıyla karınlarını doyuruyor. Ayılar, konteynerlerde yemek bulamayınca da Gölcük’ün 1 kilometre altındaki restoranın bahçesine gelerek, buradaki çöp konteynerlerini kontrol ediyor, yine bahçedeki havuzda bulunan alabalıkları yemeye çalışıyor.
Restoran sorumlusu Mustafa Özkan, ayıların yaklaşık 2 haftadır restorana gelmeye başladığını belirterek, “2 yıl önce bir ayı geliyordu, şimdi sayıları 4’e çıktı. Ayılardan korunmak için 4 köpek aldık. Köpekler ayıların geldiğini haber veriyor ama geldiklerinde susuyor. Onlar da ayılardan korkuyor” dedi.
Bolu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü yetkilileri ise “Ayı vurmanın cezası 18 bin TL. Gürültü yapılarak bölgeden uzaklaştırılmaları gerek” diye konuştu.
* * *
Tıpkı Türkiye’nin durumu gibi değil mi?
Türkiye’ye musallat olan ayılara karşı nöbet tutmanın cezası müebbede kadar gidiyor. Ayı vuranın ise vay haline!
Tabii ki ayılar da yaşamalı. Fakat, ayıların yaşadığı çevreyi de insanlar bozuyor, onların insanların bulunduğu bölgeye gelerek yiyecek aramasının sebebi bu. Yani ayılar da haklı!
Fakat, Van’da ki Nevruz gösterileri sırasında “İşgalci TC Kürdistan’dan defol” diye pankart açılmasına ne diyeceğiz? Van veya Doğu’daki bir toprak, tarihin hangi döneminde Kürdistan olmuş ki Türkiye orada işgalci sayılsın?
İşte açılım dedikleri böyle bir şey! Ayılar şehre inmiş, kimsenin sesi çıkmıyor, kendi tedbirinizi almaya kalksanız suçlu duruma düşüyorsunuz? Yasalar ayıdan yana sanki!
* * *
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ise Gümüşhane’de yaptığı konuşmada “Ülkemizde 400 bin insan akşam yatağa aç giriyor. Açlık sınırı altında 400 bin insanımız var. Yoksulluk sınırı altında olan insan sayımız ise milyonlarca rakamı buluyor. Türkiye’de 28 kişinin 1 milyar lira civarında varlığı ve parası var. Bunun yanında yoksulluk içinde yaşayan milyonlarca insanımız var. Kredisini alıp ödeyememiş insanlarımız icra takibine takılmış, 2.5 milyon insanımız tarımı bırakmış. Hayvancılık çökmüş. Bir taraftan terör nedeniyle yerinden yurdundan göç eden insanlarımız açlıkla karşı karşıya bulunuyor. Hükümet bunlara çözüm araması gerekirken bir gün çıkıyor ’anayasayı değiştireceğim’diyor. Bir gün kalkıyor, yargıyla kavga ediyor, bir gün askerle kavga ediyor, bir gün basınla kavga ediyor. Hiçbir şey bulamazsa tarihle kavga ediyor. Yani hükümet gerçek gündemi saptırmaya çalışıyor. Anayasa değişikliğine kalkışıyor. Meclis’teki iki parti Anayasa Mahkemesi tarafından mahkûm edilmiş partilerdir. Anayasa Mahkemesi’nin mahkûm ettiği parti Anayasa’yı değiştirebilir mi?” dedi.
* * *
Görüldüğü gibi Türkiye, ekonomide de siyasette de ayıların saldırısına maruz kalmış! İktidarı ellerinde bulunduranlar ise tedbir olarak ayılarla birlikte yaşamak gerektiğini söylüyor! Ayılara karşı tedbirden bahsedenleri, bir kulpunu bulup hapsettiremezlerse, ırkçı diye suçluyorlar!