Ayakkabı yalamak, siyaset yöntemi oldu!

Ordu''nun yerel kanallarından TV52''de yayınlanan Gündem programına katılan AKP Ordu Milletvekili Op. Dr. Şenel Yediyıldız, "Tayyip ağabey Türkiye''nin başında. Dünyanın lideri. Kendi kendimize ihanet etmek gibi bazı şeylere sapıyoruz. Biz Tayyip ağabeye ihaneti bırak, sırtımızda taşımamız lazım. Yani ayakkabısını elimizle yalamamız lazım. Gittiğin yerlerde hep karşı çıkan cinsler var, ''Çok pahalı, alamıyoruz, yiyemiyoruz, gezemiyoruz'' diyenlere ya havle diyorsun ya!" diye bir konuşma yaptı.

Şenel Yediyıldız, daha önce katıldığı bir nikâhta da nikâh defterini geline verirken, "Sayın cumhurbaşkanımızın sünnetini yerine getirmeden defteri vermek istemiyorum" demişti...

Kısacası, Yediyıldız''ın ayakkabı yalama çabasında sınır yok... Sünnet, Hazreti Muhammed''in Müslümanlarca uyulması gerekli sayılan davranışları ya da sözlerinin tümüne denilir. Yediyıdız, "Tayyip Erdoğan''ın sünneti"nden söz ettiğine göre onun davranışları ve sözlerine de harfiyen uyulmasını kastediyor...

Yediyıldız, kamuoyunda büyük tepkiye karşılaşınca odatv''ye yaptığı açıklamada, "Ben şuna şaşırıyorum, ben bu konuşmayı yapmışım ayıp etmişim, eyvallah… Ama ben memleketi satmamışım, kimseye hakaret etmemişim. Şaşırdım kaldım, o kadar büyük bir saldırıya uğradım ki, feleğim şaştı. Herkes olaya kendi tarafından bakıyor. Beni tanıyanlar, ''sen menfaat için konuşmadın ama böyle konuşmamalıydın'' diyen var. Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir Bey ''haddini aşmıştır'' dedi. ''Eyvallah'' dedim. Ben belki haddimi aşmışımdır. Ama bu haddi aşma, vatana, millete karşı falan değil…" dedi...

***

Bugüne kadar, Tayyip Erdoğan''a yönelik yalakalığı da aşan boyutta pek çok konuşma yapanlar oldu. Öyle ki bir kadın, "G.....n kılı olurum" bile dedi.

İlginç olan şudur ki, Erdoğan bugüne kadar bunların hiçbirini kınamadı; "ben de sizlerden biriyim" demedi... AKP içinden de tek bir kişi dahi yalakalık yapanlara tepki göstermedi.

Bu defa, "ayakkabıyı elle yalamak", o kadar tepki çekti ki soru üzerine parti sözcüsü Ömer Çelik, "Yanlış bir ifade. Grup Başkanımız kendisiyle konuşmuş. Yanlış bir ifade kullandığını söylemiş. Kendisi de özür dileyip bir açıklama yaptı. Üslubumuzda olmayan, kabul etmeyeceğimiz bir ifade. Üzüldük doğrusu." demek durumunda kaldı.

Yediyıldız da "sürçülisan ederek yanlış yorumlanmaya müsait, maksadını aşan ifadeler ortaya çıktığını üzülerek ifade eder milletimizden özür dilerim" diye bir mesaj yayınladı.

Peki ama bugüne kadar Erdoğan''a en iyi övgüleri yapanlar, makam mevki veya ihale ile ödüllendirilmemiş miydi? Yediyıldız''ın suçu, yapılan işin adını koyması mı oldu?

***

Yalakalık ve yağcılık, "kendisine saygısını kaybetmiş insanların kendi çıkarları uğruna başkalarına gereksiz ya da hak etmediği iltifatlarda bulunması" olarak tanımlanıyor.

"G.....n kılı olmak", "ayakkabılarını elle yalamak" veya bir kişiyi peygamber yerine koymak bu tanımı aşıyor... Yani yalakalık kelimesi bu söz veya tavırları kapsamıyor çünkü yetersiz kalıyor...

Peki yalakalığı aşan bu tutumlar neden alenileşti?

Siyasi mevki sahipleri, kendilerine yalakalık yapılmasına sessiz kaldığı için olmasın? Siz, pahalılıktan yakınanları suçlarsanız, milletvekiliniz de onlara ayakkabı yalatmaya çalışır elbette...

Tabii yalakalık sadece iktidarda olana yapılmıyor, iktidara gelmesi ihtimal dahilinde olanlar dahil, herkesin etrafındaki çemberde bu tür insanlar bulunuyor. Demokrasiyi de adalet kavramını da içselleştiremedikleri belli...

Padişahlar, yalaka ihtiyacını, yanlarında bir soytarı çalıştırarak karşılardı. Şimdi ise siyasette yükselmenin temel ölçütü, yalakalık! Öyle ki en yüksek mevkiler en iyi yalakalık yapanlara veriliyor. Oysa bunların gerçek makamı soytarılıktır...

Yazarın Diğer Yazıları