Ay şekerim, Çiller Yenikapı'daymış!
Ak Parti'nin milyonlar katılmış gibi sunulan büyük(!) İstanbul mitinginde sahneye eski Başbakan Tansu Çiller çıktı, kıyamet koptu..
Herkes bi şaşırdı bi şaşırdı.. Neden?
Çiller gibi biri oraya nasıl çıkarmış..
Ben karşı soru yönelteyim;
-Neden çıkmasın?
Yani çıkmaması için ne gibi bir gerekçesi olabilir ki?
Birincisi, demokratik haktır.. İstediği partiyi destekler, istediği partinin mitingine gider..
Tabii gönül bu pencereden bakmak istiyor.. Ama pencerenin bu olup olmaması önemli değil.. Böyle bir gerçek de var..
**
Birincisi deyince işin bir de ikincisi oluyor haliyle..
Önce fotoğrafa iyi bakınız..
Tarih: 24 Ekim 1996.. Fotoğraftakilerden bir bölümü, dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Fethullah Gülen, dönemin İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu an Başbakan Yardımcısı olan Numan Kurtulmuş ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül..
Neden bir aradalar? Asya Finans'ın açılışı için..
Yani? Yanisi şu, bu banka, 17-25 Aralık'tan sonra "Terör örgütünün finans kaynaklarından biri" olarak el konulan ve para yatıranların bile içeri atıldığı banka..
22 yıl önce yüzlerde gülücük, gönüllerde neşeyle ve zihinlerde 'Siyasi hesaplarla' fetö'nün finans kaynağının açılışında bir araya gelebilenlerin, 22 yıl sonra yepyeni "hesaplarla" miting meydanında buluşması kadar doğal bir şey olabilir mi?
Huşu içinde "Terör örgütünün finans kaynağına" kurdele kesenlerin, Yenikapı'da yepis yeni iş birlikleri için bir araya gelmeleri kadar doğal bir şey olabilir mi?
Yeni bir durummuş gibi algılanıp, şaşırılması da beni kahrediyor..
Oysa, dün de aynıydı bunlar..
**
Baksanıza, siyasetimizde "değişmeyen" şeyler hep "değişenler" gibi sunulmuyor mu?
Sekiz yıldır devam eden "Bay Kemal" polemiği, "Bay Muharrem"e dönüştürülerek, yeni bir durummuş gibi sunulmuyor mu algılarımıza?
22 yıldır değişmeyen gerçek, siyasetteki pragmatizm, faydacılık tiyatrosu.. Tiyatro aynı tiyatro, oyun aynı oyun, sadece ismi değiştiriyorlar..
Bazılarımız da yeni oyun geldi sanıp, koşa koşa bilet alıyoruz..
Dün "Godo'yu Beklerken"di oyunun adı, bugün, "Beklerken Godo'yu"
Oyun aynı oyun.. Yeni sanıp gişelere atlayanların rüzgârıdır kafamızı karıştıran..
**
Birincisi dedim.. İkincisi dedim.. Ama kuşların fısıltısına göre bir de 'ÜÇÜNCÜSÜ' varmış..
**
Kuş anlattı ben de sordum;
-Acaba sayın Çiller'in bu aralar Trakya'da büyük bir inşaat projesi var mı?
-Acaba bu inşaat işinin imar planı gibi, ortaklıklar gibi, onaylar gibi süreçleri var mı?
-Eğer varsa, acaba, Cumhur ittifakının en ateşli savunucularından, küçük ortağın üst düzey isimlerinden birinin taşeronluğu söz konusu mu?
-Acaba bu inşaat işinde, Ak Parti döneminin inşaat zengini bir kuru gıdacının da ortaklığı var mı?
**
22 yıl önce, bir terör örgütünün finans kaynağının açılışındaki beraberliklerine, neşelerine bakılırsa ve eğer kuş da haklıysa;
Söyler misiniz bana, Ak Parti'nin Yenikapı mitinginde, Tansu Çiller arz-ı endam etmeyecek de, ben mi edeceğim?
Oyun aynı oyun.. Bakmayın aktör isimlerinin değiştirildiğine..
Statüko, iktidarıyla-muhalefetiyle elele vermiş, 24 Haziran'da, ikinci turda kahvaltıda yiyeceği kuşu bekliyor..
Allah yedirmesin..
***
Bekamızın tehdidi sizsiniz!
Samsun mitinginde promter'ın dışına çıktı Erdoğan ve İYİ Parti'ye çattı, "Bunların beka gibi bir derdi yok" dedi..
Beka önemli, haliyle kara kara düşünüyor insan, "Acaba İYİ Partililerin beka gibi bir derdi yok mu?"
Soru bu olunca insan önce 'beka sorunu' nedir ona bakıyor..
Hakikaten, nedir Türkiye'nin karşı karşı kaldığı beka sorunu?
1- Bölücü terör örgütünün faaliyetleri
2- fetönün faaliyetleri
3- Amerika'nın önderliğinde, komşularımızdaki operasyonlar
4- Suriye'deki gelişmeler
**
Peki;
-pkk'yla masaya oturan, açılım teranesiyle şehirlere bomba yerleştirilmesine göz yuman, kentleri işgal edecek, hendeklerle metro ağı örecek kadar güçlenmesine, cüretlenmesine göz yuman kim? Ak Parti iktidarı.. Peki bu beka sorununun bizzat sebebi olan, şimdi İYİ'leri 'Bekadan bi haber olmakla mı" suçluyor? Beka sorununun sebebi sensin hacı abi..
-fetö'ye istediği her şeyi veren, devlete yerleştiren, askeri, polisi, yargıyı, emniyeti, yatağı, yorganı teslim eden.. Devletin kozmik odalarına kadar sokan.. Devletin ordusuna kumpas kurduran.. Bütün bunlar olurken de, fetö lideri Gülen'e "Dön hacı abi, bitsin bu hasret" diye seslenen kim? AK Parti lideri.. Peki bu beka sorununun müsebbibi mi suçluyor İYİ'leri..
-Amerika'nın bölgedeki operasyonlarının ideolojik ve diplomatik çatısının adı ne? "Büyük Ortadoğu Projesi". Peki bu çatının eş başkanı kim? Recep Tayyip Erdoğan..
Yıllarca iş tuttuğu, bugün bile Münbiç'e el ele girdiği, askerleri kazasız belasız ülkelerine dönsün diye dua ettiği Amerika'nın hal ve hareketleri Türkiye için beka sorunuyken, Erdoğan İYİ'lere mi veriyor beka dersini?
-Suriye'nin diktatörüne 'kardeşim' diyerek, dipsiz ve planlı operasyonun baş aktörü olan kim? Erdoğan..
Ve bugün Suriye de bizim için beka sorunuysa, müsebbibi olan Erdoğan, İYİ Parti'yi mi suçluyor beka mevzuunda?
**
Hep dedim, bir kez daha diyeyim;
-Bu ülkenin bekası için öncelikli tehdit bu iktidarın ta kendisidir.. Çünkü bekamızı tehdit eden tüm adımları bu ayaklar atmıştır..
Kimse görmese Allah şahit..
Bu kadar yalandan utanır insan..
Ama biliyorum ki, yalan üstüne yalan söylerken, Allah'tan korkmayan, kuldan da utanmaz..
***
Sanırsın Münbiç'e operasyon yaptık..
Samsun mitinginde konuştu Erdoğan;
-Münbiç'ten terör örgütleri çıkacak dedik. Başladı çıkmaya. Devriye gezme olayı başlayacak dedik o da başladı.
Başbakan Yıldırım girdi devreye ve "Türk askeri bugün Münbiç'te göreve başladı" dedi..
Sözlere bakıyorsun ve sanıyorsun ki operasyona başladık..
Ardından bakıyorsun Türk Silahlı Kuvvetleri'nin açıklamasına, ne diyor;
-Daha önce mutabık kalınmış Münbiç Yol Haritası ve Güvenlik Prensipleri doğrultusunda, Fırat Kalkanı Harekât alanı ile Münbiç arasında kalan hatta, TSK ve ABD Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından 18 Haziran 2018 tarihinden itibaren bağımsız devriye faaliyetlerine başlanmıştır.
Yani?
Yanisi şu, Erdoğan'ın "Devriye başlayacak dedik o da başladı" dediği, hani şu "Eeeeeyt Amerika" var ya, hah işte onunla birlikte icra edilen bir faaliyetmiş..
Meydanlarda hiç ABD adı geçmiyor ama.. Beraber iş tutuyoruz denmiyor.. "Başladık" deniyor.. ABD'nin güvenlik planları çerçevesinde aktör olduk, taşeron olduk denmiyor, "Biz yaptık" deniyor..
