Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Avrupa Birliği Kıbrıs'ta yeni tuzaklar peşinde!

Anavatan Türkiye''de gelecek yıl yapılacak seçimler öncesinde Avrupa ile problemli bir süreç-kriz yaşamak istemeyen AKP iktidarının bu hassas durumunu fırsat bilen Avrupa Birliği kurumlarının üst düzey yöneticilerinin ve ABD destekli Rum-Yunan ikilisinin yeni oyun ve tuzaklar peşinde olduğu görülmektedir. Uygulamadaki tezgah, oyun, tuzak ve şeytanlıklar geçmişte de devreye konulmuştur. Emperyalist kan emici vampirlerin hedefi, devletimiz KKTC''yi yıkmak, Kıbrıs Türk halkını sözde ''Kıbrıs Cumhuriyeti''ne'' yamalayarak yok etmektir!

Annan Planı referandumuna evet denmesi için Kıbrıs Türk halkına binbir vaatte bulunan Avrupa Birliği, bugüne kadar bu vaatlerini yerine getirmezken, AB kurumlarının üst düzey yöneticilerinin tarafların işbirliğinden bahisle yeni vaatlerle Birleşik Kıbrıs kurdurma, ölmüş/bitmiş federasyonu hortlatma çabalarına karşı muhakkak uyanık olunmalıdır.

Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığını, demokratik seçimlerle ortaya koyduğumuz irademizi, uluslararası anlaşmalarla tescillenmiş müktesep haklarımızı, egemen eşitliğimizi, Kıbrıs''ta en az Rumlar kadar hakkımız hukukumuz olduğunu yoksayan Avrupa Birliği''ne karşı dimdik ayakta durmalı,direnmeliyiz.Onurlu siyasetin, onurlu gelecek olduğunun bilinciyle, bizi yok sayan Avrupa Birliği''ni yok saymaktan da çekinmemeliyiz.

AB kurumlarının üst düzey temsilcilerinin son haftalardaki açıklamalarını kabullenmek mümkün değildir. Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola''nın Güney Kıbrıs''a günübirlik ziyareti, bu çerçevede yaptığı görüşme ve konuşmalar Rum basınında geniş yer buldu. Metsola''nın görüşmede yaptığı açıklamada, "Tek Kıbrıs, tek, üniter, egemen Avrupa devleti olabilir" ifadelerini kullanması hazmedilir değildir.

Metsola, ziyaretinde, "Avrupa''nın her zaman Güney Kıbrıs''ın tarafında olacağı, Kıbrıs bölünmüş kaldığı sürece Avrupa''nın tamamlanmış olmayacağı ve Güney Kıbrıs''ın, enerji terkibinin şekillendirilmesinde Avrupa''nın ana stratejik ortağı olabileceği" mesajlarını vererek üyeleri GKRY''den yana tavrını birkez daha ortaya koydu.

Metsola''nın açıklamalarından satır başları şöyledir:

- "Kıbrıs sorunundaki çıkmaz, Türk tarafının BM Genel Sekreter temsilcisi atanmasını ret, iki devlet çözümünde ısrar etmesinden kaynaklı."

- "Tek bir Kıbrıs olabilir. Tek, üniter, egemen Avrupa devleti. Bütün sakinleri Avrupa vatandaşı olacak BM Güvenlik Konseyi kararları uyarınca iki toplumlu iki kesimli federasyon."

- "AB''nin bir üye devletinin bölünmüşlüğü yalnız Kıbrıs sorunu değil, Avrupa''nın meselesidir ve AB buna top yükün cevap vermelidir."

- "Tek yol, egemen bir Avrupa devleti üzerinden, BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon üzerinden ilerlememizdir. Kıbrıs''ın meydan okumaları Avrupa''nın da meydan okumalarıdır. Kıbrıs bölünmüş kaldığı sürece Avrupa hiçbir zaman tamamlanmış olmayacak."

- "Maraş''ta olduğu gibi, fiili durumun bozulması, güven tesis edilmesi ve uygulanabilir çözüm bulunması çabalarını ciddi tehlikeye sokar. Güven yaratmalıyız. Herkesin karlı çıkacağı, toplumlar arasında güven yaratacak bir sonuç olabilir, olmalıdır. Bunun için AP''nin bütün kaynaklarının emrinize amade olduğuna inanıyorum."

***

Haftalık Kathimerini''ye özel röportaj veren Avrupa Komisyonu''nun Yapısal Reform Destek Genel Müdürü Mario Nova ise "Enerji Kıbrıs için anahtar ve iki toplumun bağlantısını güçlendirebilecek bir sektör" diyerek AB''nin eskimiş vaat ve yalanlarını satmaya çalışarak tükenmiş federasyonu canlandırmaya çalışmıştır.

Nova''nın incileri de şöyle:

- "BM çerçevesinde kaydedildiği şekliyle iki bölgeli iki toplumlu federasyonun tek ve en iyi çözüm olduğuna inancım devam ediyor. Destek programının hedefi de yeniden birleşmeyi kolaylaştırmaktır, bu net."

- "Samimi olmam gerekirse, iki devlet çözümünden yana görüş ortaya koyan söylemler yardımcı olmuyor. BM çerçevesine ve Güvenlik Konseyi kararlarına uymayan, BM ve AB açısından kabul edilemez olan iki devlet çözümündeki ısrara üzülüyoruz."

- "Kıbrıs Türk Toplumu''nu AB''nin Kıbrıs Cumhuriyeti''nin otoritesi altındaki bölgelerde uygulanmakta olan AB programlarına katılmalarını teşvik ediyoruz."

- "Enerji, Kıbrıs için anahtar ve iki toplumun bağlantısını güçlendirebilecek bir sektör"

- "Müzakereler yeniden başladığında yeniden birleşme prosedürünün bütünlüğü açısından AB''nin katılması ve ilk andan itibaren müdahil olmasının önemli olduğu kanaatindeyim"

- "Yeşil Hat''tan geçen bütün ürünlerin AB''nin hayvancılık ve sağlık kriterlerine uygun olması şarttır ve yetkili makamlarla, yani Kıbrıs Tarım Bakanlığı ve Bureau Veritas ile bu denetimleri de üstlenip üstlenemeyeceğini araştırıyoruz."

Bu iki hadsiz AB üst düzey başkan ve müdürün açıklamalarını okuduktan sonra AB''nin vaatlerine kanacak ve Kıbrıs''ta adil,kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüm istediklerine inanacak kadar saf biri var mıdır? Kıbrıs Türk halkının ve bizi yönetenlerin tek yapması gereken biran önce KKTC''nin tanınmasını sağlayarak Rum-Yunan ikilisi ve destekçilerine unutamayacakları bir cevap vermektir.

Yazarın Diğer Yazıları