BM Güvenlik Konseyi’ndeki İran oylamasında, Türkiye ve Brezilya hayır oyu kullandı ama karar 12 oyla geçti. Konu ile ilgili iki önemli bakış açısını bilginize sunmak istiyorum:
DSP Genel Başkan Yardımcısı Serdar Savaş, oylamadan önce BM Güvenlik Konseyi’nin İran’a yeni yaptırımları içeren karar tasarısına ilişkin oylamanın, Türkiye’nin geleceğini etkileyecek çok önemli bir olay olduğunu ifade ederek, hükümeti karar tasarısını desteklemeye ya da çekimser kalmaya çağırdı.
Savaş özetle şöyle dedi:
* “Recep Tayyip Erdoğan, iç politika hesapları ve Arap ülkelerinde kazanacağı popülarite dolayısıyla Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına aykırı davranmaktadır.
n Adalet peşinde olmak başka bir şeydir, Türkiye’yi demokratik batı dünyasından, Avrupa Birliği’nden kopartıp Orta Doğu’nun karanlık sularına çekmek başka bir şeydir. Türkiye uluslararası camiada gittikçe daha çok İran’ın ve Hamas’ın avukatı durumuna gelmektedir.
* Türkiye’nin, yaptırımlarla ilgili oylamada ’hayır’oyu kullanması, Ermeni karar tasarısının ABD senatosunda kabulü, Türkiye-İsrail ilişkilerinin kopması, başta Mısır, Suudi Arabistan ve El Fetih’in Türkiye’ye karşı konum alması, PKK terörünün tırmanması ve Orta Doğu’da bağımsız Kürt devleti kurma faaliyetlerinin hızlanması gibi çeşitli sonuçlar doğurur.
* Hiç ihtimal vermek istememekle birlikte Hükümetin belki de bu sonuçları istediği de aklımıza gelmektedir. Türkiye’yi batı dünyasından, NATO’dan, AB’den koparıp İran’a kardeş bir şeriat devleti kurmak vizyonunda bu adımlar önemli bir rol oynayacaktır.”

* * *

Doğrudan oylama ile ilgili olmamakla birlikte Türkiye’nin dış politikadaki temel tercihleri hakkındaki bir konuşmayı da Ergenekon duruşmasında Türk-Metal Sendikası eski Başkanı Mustafa Özbek yaptı:
* “Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra uluslararası Avrasya metal işçileri federasyonunu kurduk. Arnavutluk’tan Tacikistan’a kadar 19 ülke 21 milyon üyemiz var şu an ve oranın da genel başkanıyım ben halen. 45 bin Avrasyalı sendikacı eğittik Ankara da.
Tabi bizim ana politikamız Avrasya politikası. Avrupa birliğine karşı değiliz ama Avrasya’yı da unutmayalım. Şimdi bizi Avrasyacılık yapıyor diye suçlayan bugünkü siyasi iktidar dış Türkler başkanlığı kurdu meclisten geçirdi; günaydın.
* Şimdiki Genelkurmay başkanı Sayın İlker Başbuğ, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Yardımcısı idi. Tuncer Kılınç’ın genel sekreter olduğu dönemde. Gittik işte konuşurken ben Avrasyacılığı anlattım. Türkiye’nin Rusya ile Avrasya ekonomik işbirliğini kurmasını izah ettim. Ve hayretler içinde kaldı İlker Başbuğ ’Sayın Özbek’dedi ’bunu siz mi söylüyorsunuz?’’Evet ben söylüyorum, ne var Rusya’da dedim. Rusya’da korkulacak bir şey yok. Öyle kızıl ordu, mızıl ordu korkusu da yok.
* Rusya ile Avrasya ekonomik işbirliği o dönemde gerçekleştirilseydi, birkaç gün önce imzalanan anlaşmanın yüz katı daha bize getiri getirecekti. Çünkü Rusya’nın o zamanki şartları çok değişikti.
* Tayyip Erdoğan’ı başbakan olduğundan bu güne kadar eleştirdim ben yani içeri girene kadar ama bu geçen günkü yaptığı anlaşma gerçekten taktire şayan bir anlaşma. Rusya ile yaptığı ekonomik anlaşma için tebrik ediyorum. Çok geç kalınmış bir anlaşmadır bu. Keşke daha evvelinden ta Özal döneminden Demirel döneminden Tansu Çiller döneminden bu adımlar atılsa da Türkiye bugünkü noktaya gelmeseydi..”
Türkiye’nin kaderi Ergenekon’da düğümleniyor demek ki?