Atatürk'e hakaret ve kirli kan meselesi!

Avukat Hüseyin Özbek, "Mütareke''de Patrikhane''ye Bizans bayrağı çekilir. Rumlar, Osmanlı kimliklerini yırtıp Yunan kimlikleri aldıklarını Babıâlî''ye ihtar ederler. Bizans bayrağını indiren Sarı Paşa''ya Patrik beddua etse, anlarım. Sen niçin ediyorsun? Şu işin aslını bir söyleyiver, gözünü seveyim!" diyor.

Gerçekten de bu tür eylemlerde bulunanlar, Türk Milleti''ne veya milleti şahsında temsil eden Atatürk''e düşmanlıklarını örtmek için İslam dinini kullanıyor. Bu ikiyüzlülük aynı zamanda İslam''a da düşmanlıktır.

***

Atatürk, millî mücadeleye başladığında koca İslam dünyasındaki bağımsız ülkeler haritadan silinmek üzereydi

Bütün İslam coğrafyası, saldırı ve işgal altındaydı!

Suat İlhan''ın tespit ettiği gibi "Atatürk devriminden yani 1920''den önce, bugün Batı dediğimiz medeniyetin elindeki topraklar, 25.5 milyon mil kare idi. 1993''te bu rakam 12.7 milyon mil kareye, yani yarısına düşmüştür.

İslam dünyası ise 1920''de 1. 8 milyon mil kare üzerinde egemenlik sahibiydi. 1993''te İslam dünyasının sahip olduğu topraklar 11 milyon mil kareye yükselmiştir."

Rakamlar ortadadır; Atatürk modeli, bütün mazlum milletlerin başkaldırmasını sağlamış ve İslam Dünyası yeniden ortaya çıkmıştır. Bundan en çok rahatsız olan Batı dünyasıdır. Bu itibarla, Atatürk''e iftira atmayı, hakaret etmeyi meslek edinenlerin, bilerek veya bilmeyerek Batı dünyasına hizmet ettiği açıktır. Zaten bunların birçoğu gizli din taşımaktadır, kriptodur! Gerçekte Hristiyan unsurlardan oldukları halde kendilerini İslami kisvelerle gizlemektedirler.

Bu durum, Hrant Dink''in yazdığı "kirli kan" konusunu hatırlatmaktadır. Çoğunluk, Hrant Dink''in Türklüğe hakaret ettiğini düşünmüştü, hatta hakkında bu iddiayla açılan davada mahkûm da edilmişti. Hrant Dink''in ise Türklükle bir sorunu yoktu, sadece etnik kimliğini ve buna bağlı olarak dinini gizleyen soydaşlarının kanından bahsediyordu. Bunların araştırmasını yapıyordu ve çok büyük ihtimalle bu sebeple katledildi… Türkiye''deki gizli Ermenilerin listesini tuttuğu yazılarından anlaşılıyordu. Bilgisayarının hard diski hâlâ kayıptır! Devletin elinde midir yoksa vurulduğu sırada birileri de bilgisayarına mı operasyon yapmıştı, bilinmiyor.

***

Kısacası, bir Türk, kendisine millî kimliğini ve millî şerefini kazandıran Atatürk''e hakaret edemez! Bu bir kan meselesidir. Ediyorsa, kanından şüphe etmek gerekir. Burada Hrant Dink''in "kirli kan" örneğini hatırlattığımdan dolayı Türk vatandaşlığı ile barışık yaşayan Ermeni veya Rum kimliğine de sahip insanlar lütfen alınmasın. Burada kastedilen, doğrudan doğruya kimliğini ve dinini gizleyenlerdir. Zaten Türkiye''nin asıl sorunu da budur!

Birinci Dünya Savaşı''nda ve sonrasında, ülkedeki Hristiyan unsurlar, zamanın güçlü devletleri tarafından silahlandırılıp Osmanlı devletine karşı isyana teşvik edildiler. Kurulan çeteler, cephe gerisinde sivil halkı katletmeye başlayınca dönemin iktidarı, tehcir gibi yöntemlere başvurmak zorunda kaldı. Tehcir ile başka bir bölgeye gitmek istemeyenler, din değiştirmiş gibi davranarak, isim de değiştirerek ülkede kaldılar. Üzerinden 100 yıldan fazla zaman geçse de bu sorun, üzeri örtüldükçe büyüdü… Öyle ki "Keşke Yunan galip gelseydi" gibi konuşmalarla Türk kimliğinin yerine başka kimliklerin konulması gibi söylemlerle kendilerini açık etmeye başladılar.

***

Hani haberlerde, "Maskelerin çıkarılacağı tarih açıklandı" gibi başlıklar veriliyor ya, bu maskeler kurulmak istenen yeni dünya düzeninin ritüelidir ama asıl Türkiye''de bütün kriptoların yani gizli din taşıyanların maskesi indirilmelidir ki psikolojik bunalımdan çıksınlar da Türkleri ve Atatürk''ü rahat bıraksınlar!

Tabii bu arada, Türk Milleti, kendi kanındaki DNA''ların aşılarla değiştirilmesine de izin vermemelidir!

Yazarın Diğer Yazıları