Ataname

Atatürk çok yazılmalı, döne döne yazılmalı, her yönüyle anlatılmalı, tanıtılmalı. Bu tamam ama bu "çok yazılmalar" göz korkutmamalı, okumaktan alıkoymamalı. Bugün bu çokluk, böylesi korkulara yol açıyor ne yazık ki… Atatürk, şöyle derli toplu ve ayrıntılı olarak ve tabii ki doğru olarak, tek bir kitapta anlatılabilinmeli öncelikle. İvedi gereksinme bunadır. Dileyen bundan sonra daha derinlere dalabilir, ayrıntılı ve akademik okumalara girişebilir.

Bu dediklerim yapılmaz, bu tür ana yapıtlar yazılmazsa ortalığı sahtekârlar bürüyor, görüyorsunuz işte, günümüzde 4 karılı Atatürkçüler (!) bile türediler, bunlar kitaplar da yazıyorlar suret-i haktan görünerek.

Nergiz Yayınları, değerli bir bilim insanı; özü, sözü ve yaşamıyla Atatürkçü, Prof. Dr. Cihan Dura'nın yazdığı "Ataname" adlı kitabı yayımlayarak bu bağlamda önemli bir boşluğu doldurdu bence. Kitap büyük boy ve tastamam 746 sayfa.

Peki ne anlatılıyor bu kitapta? Atatürk ideolojisi, Kemalizm ya da yazarın deyimiyle "Ata Öğreti". Böylesine oylumlu bir kitabı tanıtmak zor iştir. Aşağıya ilginç bulduğum bazı başlıklar alacağım ve "mutlaka okuyunuz" tembihatını yapacağım gönül rahatlığıyla:

-Atatürk'ün milliyetçilik anlayışı ırk ya da din üzerinde değil.

-Devrimci olmayan bir ulusçuluk, Türk toplumunu ileri götüremez.

-Türk dili, Milli kültür, Milli tarih, Kürtlük sorunu hakkında Atatürk'ün düşünceleri, uygulama ve yaklaşımları.

-Tam bağımsızlık, Lozan, kapitülasyonlar ve iki Batı, bir yüzü ak, bir yüzü kara, hem uygar, hem de barbar.

-Milli Mücadele, gericiler ve İskilipli Atıf Hoca…

-Devrim nedir? Sürekli devrim neden gerekli?.. Devrim yöntemi… Devrimin koruyucuları…

-Laiklik "din ve dünya işlerinin ayrılmasıdır", "Allah'a vekalet sapıklığından kurtulma"dır.

-Atatürk ve bilim, Atatürk'ün ahlak ilkesi, sosyal ahlak, milli ahlak, birey ahlakı.

-Aydınlar, demokrasi, eşitlik, dayanışma, halkla kaynaşma.

-Atatürk devletçiliği nedir?

-Uluslararası ilişkilerde Atatürk farkı.

Denizli'deki Türk Ocakları

Üretken yazar dostum Hasan Kallimci, memleketi Denizli'de Türk Ocaklarının 1912-2017 arasındaki 105 yıllık tarihini yazmış ve Denizli Türk Ocağı da "Denizli'deki Türk Ocakları" adıyla kitaplaştırmış. 319 sayfalık bir kitap.

Kitabın başlarında Elçibey'le ilgili bir anıya yer veriyor dostumuz. Elçibey'i Ankara Türk Ocağına davet ederler, orada şaşkınlıkla der ki: "Türkiye'de Türk Ocağı mı olar?" Haklı ve yerinde bir soru. Zaten Büyük Atatürk de bunu gördüğü için Türk Ocaklarını kapattırmış, Halkevlerine dönüştürmüştü. Ne var ki, Atatürk'ten sonra Türklük yine "tu kaka" edilmeye başlandı, savunulması, örgütlü savunulması gereği doğdu. Bugün de bu gereklilik var. Keşke olmasa ama…

Bu kitaptan da önemli bulduğum bazı aktarımlar yapayım:

-Atatürk'ün isteğiyle Kurtuluş Savaşımızın 1 numaralı casusu olan Denizli Türk Ocağı üye ve yöneticilerinden Fahri Akçakoca Akça… Casusluk hatıraları ve diğer yapıtları çok önemli.

-1920 Temmuz ayı, Türk Ocağı Denizli Şubesinde içilen ant.

-Mazhar Müfit Kansu, Necip Ali Küçüka gibi önemli isimler de Denizli Türk Ocağından geçmişler.

-Kitapta Denizli Türk Ocağının gelmiş geçmiş yöneticileri, ocağın etkinlikleri, verilen konferanslar, yapılan yayınlar ayrıntısıyla yer alıyor.

Yazarın Diğer Yazıları