“Askeri vesayet yerine Amerikan vesayeti!”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen “Cumhuriyet, Demokrasi ve Özgürlük” mitinginde, mevcut yargı sisteminin bağımsız olmadığını belirterek “Karabasan gibi çöken bir iktidar var. Özgürlüklerimizi elimizden alan, telefonlarımızı dinleyen, yargının siyasi otoritenin emrine girdiği bir iktidar var” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de partisine yayınladığı genelgede AKP iktidarını Türkiye’nin temel değer ve kurumları, milli kabul ve ilkeleri birer birer aşındırmak, çarpıtmak ve itibarsızlaştırmak için her kirli oyuna başvurduğunu söyledi ve “Toplumsal düzenin temeline yerleştirilen sözde demokratik açılım etiketli bölücülük dinamiti iktidar eliyle ateşlenmiş ve yanan fitil birlikte yaşama idealinin kalbine kadar ulaşmıştır” dedi. Bahçeli, yeni anayasa sürecinin iktidar tarafından kırılma noktasına kadar da zorlanacağını ifade etti.
Bahçeli, geçen hafta da “BOP, ABD ile Birleşik Krallık arasındaki derin, tarihi ve kadim ilişki çerçevesinde adım adım yürütülmektedir. Bu iki ülkenin Türkiye’yi, AKP eliyle ateşe sürüklediği gün gibi meydandadır. Dün kışkırttığı isyanlarla sonuç alamayan, kardeşliğimizi ne yaptıysa bozamayan, Müslüman coğrafyasına pençesini geçirerek zulmü yaygınlaştırsa da sömürü heveslerine tam olarak erişemeyenler bu defa daha farklı bir yöntemi devreye sokmuşlardır. Görüldüğü kadarıyla AKP boşuna ikram görmemekte, boş yere desteklenmemektedir. (...) Küresel hesaplar, AKP’ye altın tepsi içinde verilmiş ve biçilen vade içinde her şeyin tamamlanması istenmiştir. Başbakan ve partisi; BOP’un müzahir kadrosunda dönemsel de olsa son derece göz dolduran önemli bir aktör haline gelmiştir” demişti.
***
İktidar çevreleri ise bu tür eleştirilere, Türkiye’de askeri vesayetin kaldırıldığını, muhalefetin bundan rahatsız olduğunu ileri sürerek cevap veriyor.
Türkiye’de geçmişte bir askeri vesayet olduğu doğrudur. AKP iktidarının hedefi ise, askeri vesayeti kaldırarak, devletin kuruluş felsefesini, milletin adını değiştirerek, Büyük Orta Projesi’ni uygulayabilecek, bu yöndeki emirlere itaat edecek bir ordu oluşturmaktır. Libya, Mısır ve Suriye’deki olaylara karşı geliştirilen tutum, bunun delilleridir.
Türkiye’de iktidar, ordu mensupları, üniversite hocaları ve gazetecileri, darbe hazırlığı yapmakla tutuklatıp yargılanmalarını sağlarken, Libya ve Suriye’de isyancıları, yani darbecileri destekliyor. AKP iktidarı, Suriye ordusundan atılma, yüz kızartıcı suçlardan mahkum olup genel afla çıkmış Suriyelilerden oluşan isyancılara destek veriyor. AKP iktidarı, Libya ve Suriye’de ABD ve Batı Avrupa destekli bir ayak takımını darbe yapmaları için destekliyor ama kendisine karşı muhalefet geliştiren herkesi darbecilikle suçluyor.
Bununla da yetinmiyor, kendi ülkesinin tarihindeki isyancılara karşı, devletin kurucusunu katliam yapmakla suçluyor bir de özür diliyor!
***
Bülent Esinoğlu, “Peki, Türkiye Amerika adına Orta Doğu’ya, bilhassa da Suriye’ye müdahale ediyor da bunun karşılığında Türkiye’ye Batının verdiği taviz nedir?
Çok açık, AKP iktidarının garantilenmesi ve sürdürülmesidir. Ömür boyu iktidar.
İslam’ın İslam’a ihanetine karşılık, ömür boyu iktidar.
AKP’ye, Amerika ve Batının desteği sürdüğü müddetçe, AKP iktidarda kalacaktır. Ta ki, ülke içinden Amerikan emperyalizmine kaşı bir kalkışma olana dek.
Vesayet rejimini değiştiriyoruz diyorsunuz ya, halkımızın vesayetinden çıkıp, Amerika’nın vesayetine girdiniz” tespitinde bulunuyor.
Beş kelime ile özetlersek, “Askeri vesayet yerine Amerikan vesayeti!”