Asıl Gladio hala görev başında!

Görülmesi gereken asıl konu, “İrtica ile mücadele planı” adlı belgenin altındaki imzanın ıslak olup olmadığı değil, bu belge bahanesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde nasıl bir operasyon uygulandığı ve Türkiye’nin bu şekilde nasıl dönüştürülmek istendiğidir.
Elbetteki belge ile ilgili soruşturmalar sürdürülmelidir, fakat daha soruşturma sonuçlanmadan kurulan “medya mahkemeleri”nin meydana getirdiği iklimde, Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine açık hava toplantıları bile düzenlenebilmesi, konunun nereye taşınmak istendiğinin net bir göstergesidir. Eş zamanlı olarak TSK’nın Yeniçeri Ocağı’na benzetilmesi ve yerine Nizamı Cedit gibi yeni bir ordu kurulmasının istenmesi de asıl hedefin ne olduğunu ortaya koyuyor.

* * *

Gladio örgütünün temel yöntemi, o sırada çok güçlü olan komünizm ideolojisini ve örgütlenmesini çökertmek için NATO ülkelerine komünizm aşısı yapmaktı! Bunun için NATO ülkelerinde Gladio’nun kontrolünde, komünist örgütler kuruldu. Fransa, 68 olaylarında kendi gençliğini bilgilendirerek bu kontrole son verdi. Türkiye’de ise devlet adına “iti ite kırdırma” programı uygulandı. Yetiştirilen devrimci gençliğin kontrol dışına kayması ve kır ve şehir gerillası yöntemlerini benimsemesi üzerine karşılarına komandolar veya ülkücüler çıkarıldı.
Oysa dönemin Cumhurbaşkanları, Başbakanları ve Genelkurmay Başkanları, sürecin nasıl başlatıldığını biliyordu. Türk gençliğinin gözlerinin önünde birbirlerini harcamasını seyrettiler!
İtalya’da Gladio’nun başındaki Cumhurbaşkanı Francesco, Cossiga, Avrupa’daki bombalama olaylarından sorumlu tutulan ve temel uzmanlık alanı ülkelerdeki yerel politik muhalefetin üzerine yıkılacak eylemler gerçekleştirmek olan NATO himayesindeki Gladio örgütünün varlığını ifşa ederek yapılanma içindeki rolünü de itiraf etmişti.
Türkiye’nin yakın tarihi de bu tür olaylarla doludur. Cumhuriyet gazetesine saldırı, Danıştay baskını, Rahip Santoro’nun, Hırant Dink’in ve Malatya’da misyonerlerin öldürülmeleri, bugün toplumsal muhalefetin üzerine yıkılmak isteniyor. Demek ki Gladio hala görev başındadır!

* * *


Türkiye’de de toplumsal muhalefeti kontrol etmek isteyenler, o muhalefetin dernekler bazında örgütlenmesini bizzat yaptırdı. Mümkün olduğu nispette bu muhalif grupları suça bulaştırmak istediler. Yükselen milliyetçiliğe karşı kurdukları sözde ulusalcı/milliyetçi derneklerle, milliyetçilik/ulusalcılık aşısı yapmak istediler! “Ordu göreve” diye gençlere pankart taşıttılar. Terör eylemlerinde ise kendi elemanlarını veya 18 yaş altı çocukları kullandılar. Sonra da suçu toplumsal muhalefete yüklemek istediler.
Şimdi aynı güç odakları, Türkiye’yi tamamen teslim almak için Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde operasyon yapıyor. Yugoslavya’daki Otpor modelini uyguluyorlar. Bu yönde epey mesafe almış durumdadırlar. Öyle ki, TSK, kendisini savunamaz duruma düşürülmüştür.

* * *


Bugün, “sivil toplum” adı altında kendine bağlı gruplar yetiştiren ABD, NED, NDI ve IRI gibi teşkilatları üzerinden Türkiye’de örümcek ağını kurmuştur.
NED, Polonya’daki Solidarnosc sendikasını, Çekoslovakya’daki Charter 77 hareketini ve Sırbistan’daki Otpor örgütünü, B92 radyosu ve televizyonunu, Oslobojdenie gazetesini ve “özgürleştirilen” Irak’ta sayısız bağımsız medya kuruluşunu kendisinin kurduğunu açıklamıştır.
Biz bütün bunları bu köşeden dile getirerek TSK’yı uyarmıştık. Hiçbir tedbir alınmadı.
Türkiye, kökü dışarıda olan her tür örgütü tasfiye etmek zorundadır.

Yazarın Diğer Yazıları