Eksik ve sakat oyuncularla, yaralı devam ettikleri bu ligde; son haftaların kendileri için kötü biten skorlarının ardından, kaybedilen puanlarla temel ilkesi galibiyet olan takımlar için sonuç önemliyse, bu 90 dakikada her iki takım için önemliydi.
Aslında her iki kulübün duvarda asılı duran renkli fotoğraflarına baktığınız zaman, iki takımın da peşinen yani başlamadan bu maçın sonunda beraberliğe razı olacaklarına emindim.
Her iki büyük kulübün; ara transferde gelen ve gidenlerin haricinde, hasta, sakat, kadro dışı ve Afrika Kupası’ndaki futbolcuları dahil, 6‘şar oyuncularının eksik olduğu bu geceki kadrolarında, ellerindeki isimlerin en hazırlarıyla sahada mücadele ettiler.
Trezeguet ve Denswil’in haftalar sonra takıma katılması, bordo mavili ekibe deyim yerindeyse yeni transfer gibi geldi! İki ekipte hızlı ve tempolu başladı ama ev sahibi ilk 40 dakika Trabzonspor’un kalesine bile inemedi diyebilirim.
Bu aynı sürede oyuna hakim olan ve tartışmasız maça daha iyi başlayan Karadeniz ekibi oldu. Sanırım katılırsınız!
*
Söyleyebilirim ki; haftalar sonra Trabzonspor nihayet bir maça çok iyi oynayarak ve dominant başladı.
Kompakt futboldan fragmanlar yayınladı!
Beşiktaş, savunmasında verdiği gedikleri son anda kapatarak ‘Spikerin gol anonsuna’ izin vermedi!
Trabzon saldırdıkça, siyah beyazlı taraftarların tedirginliği arttı, Tüpraş Stadyumu’nun tribünlerindeki ses desibeli o ara düşmeye başladı!
İlk 40 dakika Trabzon için umut, Beşiktaş için sıkıntılı geçerken, Kara Kartal’ın bir kontratağında Trabzonlu Semih Kılıçsoy, çok sert vurdu ve takımının devre arasına galip girmesini sağladı.
Bu golden önce Trabzonspor, Bardhi’nin pozisyonunda penaltı, Mendy’in pozisyonunda da, orta hakem Arda Kardeşler den faul beklerken, beklemediği anda golü yemesi gecenin onlar için talihsiz kısmıydı!
Avcı’nın ekibindeki fizyolojik ve konsantre durumu ve kararlılık ve de geceyi hükmü altına almak arzusu ilk yarıda sonuç getirmediyse de, ikinci 45 dakika için umut olmuştu.
Fırtınanın, geceye açılan umut penceresindeki sisler, görüntüsünü bazen engellerken, talihi sadece bu yarıda 44. dakikadaki bir pozisyonda da olsa, yaver gitmedi! Bosnalı Edin Visca’nın, Trabzonspor formasını 61. kez giydiği bu gece, kartalı yuvasında zaman zaman Trezeguet ile birlikte oldukça huzursuz etti.
*
Kim ne derse desin, bu gece panikte değil atakta olan bir Trabzon vardı. hazırlık pasları ve ayağa top yaptı. Yine rakip kale içinde kaçırdı. Yüzde 53 topa hakim olan taraftı ama 2. golü bulan yine aynı oyuncuyla siyah beyazlılar oldu. Berat, bu pozisyonda ceza alanı dışında Semih’i indirmeliydi. Yapmayınca o faulü gol geldi. Sonrasında yerini Fountas’a bıraktı.
İki farklı öne geçen ev sahibi, bu dakikadan sonra daha rahat oynamaya başladı
Trabzonspor, yaptıkları baskıya rağmen kazanmaları bile mümkündü ama olmadı.
İlk golden hemen önceki pozisyonlarda tercih hakkını mekanın sahibinden yana kullanan hakem Arda Kardeşler'de, adalet soyunduğu oda da kalmıştı! Bir dönem Trabzonspor’da, kaleci forması giyen kardeşi Erce Kardeşler’in takımdan gönderilmesinin, halen daha onda kuyruk acısı mı vardı? Bilmiyorum!
Yoksa VAR'ın başına getirilen Mete Kalkavan'ın geç kalmayan intikamı mıydı!
Son dakikalarda, Trezeguet’in kaçırdığı iki net gol pozisyonunu unutmadım.
Son 4 haftayı mağlup kapayan bordo-mavililer, bence bu gece bu skoru hak etmedi! Niyetim tabi ki
Beşiktaş’ın üç puanlık galibiyetine asla gölge düşürmek değil.
Beyni olmayan meşin yuvarlak! Bazen istenilen kaleye gitmiyor.
Futbolun ve oyundaki adaletinin anlamını hissedebilmek için, bazen önce vicdan mahkemesi yapmak gerekiyor.
