Amerikan burslu Cumhurbaşkanları ve Mehmet Akif!
İstiklâl Marşı’nın kabulünün 89. yıldönümü dolayısıyla devlet yetkilileri mesajlar yayınladı, çeşitli etkinlikler yapıldı.
Tayyip Erdoğan, mesajında “Milli marşımız, tarihten silinmek istenen bir milletin hangi değerlere sarılarak İstiklâl mücadelesini kazandığını anlatan bir tarihi vesika niteliğindedir. İnanıyorum ki milletimizi meydana getiren fertler olarak her birimiz, bize armağan edilen bu eşsiz mısralardaki kardeşlik ruhunu, bu gönül birliğini dinmez bir coşkuyla ilelebet muhafaza edeceğiz” dedi.
Abdullah Gül, Burdur ziyaretinde Mehmet Akif Ersoy’un Burdur milletvekilliği yaptığını hatırlattı ve “İnşallah gelecek günler bizimdir. Her günümüz birbirinden güzel olacaktır. Yeter ki hepimiz birbirimizi sayalım, sevelim, vatanımıza, milletimize sahip çıkalım ve çok çalışalım” diye konuştu.
Mustafa Demir, Samsun’da “İstiklâl Marşı, bağımsızlığımızın, iman ve azmimizin sembolü, Türk milletinin gururudur” dedi.
Ankara’da Tacettin Dergahındaki törende Nevzat Pakdil, “1921’de burada İstiklâl Marşı’nı yazan bu millet, yeni bir medeniyeti dünyaya kazandıracaktır. Bu medeniyet Akif’in dediği gibi hak, hukuk, adaletin geçerli olduğu bir medeniyet olacaktır. İnşallah bu medeniyetin öncüsü de Akif’in müjdelediği, övdüğü kendisinin de mensup olduğu, Türk milleti olacaktır” dedi.
***
İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise Türkiye’nin değiştiğini ve normalleşme sürecini yaşadığını belirterek, “Türkiye, eski Türkiye değil, hiçbir komşumuz Türkiye’ye dönük teröre destek veremez, bigane kalamaz. Bütün sorunların demokrasi ve insan hakları boyutunda çözülmesini istiyoruz. Bu konudaki görüşmeler bütün yönleriyle devam ediyor” dedi.
Türkiye gerçekten eski Türkiye değil. Artık ABD’nin dublör olarak kullandığı ülkelerden olan İsveç bile “Türkler, Ermenileri, Pontus Rumlarını, Süryanileri, Keldanileri, kısaca ne kadar Hıristiyan varsa hepsini kesti” diye karar alabiliyor: İçişleri Bakanı ise komşu ülkelerin artık teröre destek veremeyeceğinden bahsediyor! Oysa komşu ülkeler, küresel kapitalizmin ordusu olan ABD’nin işgalinden korktuğu için bir umutla Türkiye’ye yanaşıyor.
***
Diğer taraftan AKP iktidarı döneminde 40 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı ve ülkenin stratejik kuruluşları, bankacılık ve borsa yabancıların eline geçti.
Akif “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım...” diyordu. Bugün, Türkiye ekonomisinin bütün atardamarları ve toplardamarları yabancıların elindedir. İstedikleri zaman, damarları tıkayıp, vücudu kansız bırakmaktadırlar ki siyasi dayatmalarını kabul ettirebilsinler!
Bu durumun, Düyunu Umumiye idaresinin kabulünden ne farkı vardır?
Yine iktidardaki parti, CFR adlı küresel şebekenin, gönderdiği “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” dayatmasını parti programı yaparak kurulmuştur. İktidardaki partinin başkanı, ABD’nin İslam ülkelerini işgal planı olan Büyük Orta Doğu projesinin eş başkanıdır. ABD Dışişleri Bakanlığı resmi internet sitesinde, “Abdullah Gül, bizim bursumuz ile yetişti” denilmektedir. Ondan önceki Cumhurbaşkanları veya Başbakanlardan üçü de Rockefeller, Fullbright ve Eisenhower bursları ile yetiştirilmişti!
Akif, İstiklâl Marşı’nı bunun için mi yazmıştı?