Aman geyiklerin boynuzları ağaç dallarına takılmasın!

Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü yazılı bir açıklama yaparak Görükle Yerleşkesi’ndeki 6 bin dönüm ormanlık alanın bin dönümünde oluşturulan “Yaban Hayatı Koruma Alanı”nda boynuzları büyüyen geyiklerin koşarken ağaç dallarına takılıp tehlike yaşamaması için seyreltme ve budama çalışması başlatıldığını bildirdi!
Bursa Orman Bölge Müdürü Ali Girgin de Bursa Açık Cezaevi Müdürlüğü’nün 100 hükümlüyü ormanda çalıştırma konusunda kendilerine teklifte bulunduğunu söyledi.
Girgin, “Yakında bir protokol imzalayarak hükümlüleri de ormanların bakımında çalıştırmaya başlayacağız” dedi.

***

Aslında bu habere yorum yapmaya gerek yok. Yorumu içindedir! Görmemişin bir ormanı olmuş, bütün ağaç dallarını budamış!
Sanki geyik nesli, bugüne kadar insanların ormandaki ağaç dallarını budaması ile hayatta kalmış! Haklarını yemeyelim; ormana bıraktıkları geyiklerin nüfusu da artmış! Ormanın etrafının tel örgülerle çevrili olduğunu da ekleyelim.
Bu işin mahkûmlara yarayacağı kesin. Dört duvar arasında yaşayacağına, ormanda ağaç budamayı kim istemez.

***

Diğer taraftan Çevre ve Orman Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, 2008 ile 2012 yıllarını kapsayan beş yıllık dönem içinde “TSK ormanları” kurarak, 7 milyon 989 bin 636 adet fidan dikeceği, 47 milyon 938 bin 350 metrekarelik alanı ağaçlandıracağı bildirildi.
Uludağ Üniversitesi de ağaçları budamak yerine ağaçlandırmak faaliyetine girişse daha doğru olmaz mı?

***

Geyik hikâyesini okuyunca, nedense aklıma, TÜSİAD’ın “IMF ile yeni bir anlaşma imzalansın” önerisi geldi.
Maksat geyikleri kurtarmak mı yoksa cezaevindeki hükümlüleri rehabilite etmek mi? İkinci maksat daha akla mantığa uygun geliyor!
TÜSİAD ise krizi mi önlemek istiyor, yoksa kendi üyelerinin borçları artmasın diye mi uğraşıyor? Bu konuda rivayet muhtelif!
Okurumuz Metin Akpınar şöyle diyor:
“IMF’yi istemelerinin sebebi, özel sektörün borçlarıdır. IMF ile anlaşma yapılmazsa, krizle birlikte doğacak döviz sıkıntısı sebebiyle güç duruma düşecekler. Serbest piyasadan ucuz döviz toplayıp borçlarını öderken artık bunu yapamayacaklar. Çünkü döviz yükselirse onların da borç yükü yükselecek. Bunlar dışarıya düşük faizden borçlanıp, devlete yüzde 22 faiz ile borç verdiler, Hazine bonoları satın aldılar. Aldıkları faiz, döviz yükselirse eriyip gidecek, bir de içeri girecekler. Hükümet IMF ile anlaşma yaparsa döviz akışı sağlanacak ve dövizin fazla yükselmesi önlenecek. Böylece ödemelerde zarara girmeyecekler. Millet için değil kendi borçları için IMF’yi istiyorlar.”
Demek ki TÜSİAD da “boynuzları büyüyen geyiklerin koşarken ağaç dallarına takılıp tehlike yaşamaması için” çalışmıyormuş!

***

Ya emekliler? Onların derdini de Akif Ziya adlı okurumuz seslendiriyor:
“Ben emekliyim, yaşamak istemiyorum artık! Su, doğalgaz, elektrik faturaları perişan ediyor, lütfen siz de yazın, emekli az maaş alıyor ama zorunlu giderlere hep zam geliyor.
Madem emekliye bu kadar az maaş verecekler, emeklinin su, doğalgaz, elektrik ve sabit ev telefon faturalarında yüzde 40 indirim yapsınlar!”
Demek ki ağaçları budamak meseleyi çözmüyor! Kesin çözüm TSK’nın yaptığı gibi ormanı büyütmek!

Yazarın Diğer Yazıları