Almanya, Türklerin dişine bile bakmıştı!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yabancı sayısı toplam nüfusun yüzde 25''ini geçen 781 mahallenin yabancılar için ikamete kapatıldığını belirterek, "1 Temmuz''dan itibaren oranın yüzde 20 olarak uygulanması sağlanacak. Böylelikle 1200 mahalle ikamete kapatılacak" dedi.
781 mahallede yüzde 25 yabancı... Bir fikir versin diye hatırlatayım; Türkiye''nin beşte bir nüfusunu barındıran 5343 kilometrekarelik İstanbul''da 964 mahalle var, 4685 kilometrekarelik Trabzon''da ise 704 mahalle...
Tabii yabancılar, bütün yurtta aynı oranda dağılmış değildir ama oranın yüzde 20 ile sınırlandırılması, ilke olarak 80 milyonluk ülkede 16 milyon yabancıya kapılar açık demektir...
***
Soylu, "2010 yılından itibaren Almanya, birçok uyruktan 1 milyon 354 bin 200 kişiyi vatandaş yapmış. Bunların içerisinde Suriyeliler de var, Türkler de var, başka uyruklar da var. Peki, Almanya niye vatandaş yapıyor? Bunun kendine ait ekonomik ve sosyal sebepleri var. 650 bin Suriyelinin de Almanya''da vatandaş olabilme hakkı var." dedi.
Soylu, bu sözleri, İstanbul/Yenisahra''da, Afgan uyruklu bir şahıstan kaçarken bir aracın altında kalıp ölen 15 yaşındaki çocuğun annesine anlatabilir mi?
Almanya''nın, vatandaş yaptığı insanları, nasıl kabul ettiğini herkes biliyor ama bir de Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier''in, "Türkiye ile İşgücü Anlaşması''nın 60. Yılı" vesilesiyle 10 Eylül 2021 tarihinde Bellevue Sarayı''ndaki yaptığı konuşmadan dinleyelim:
"60 yıl önce Almanya''ya gelenler onları davet ettiğimiz için geldiler. Çünkü onlara ihtiyacımız vardı. O günleri, 60 yıl öncesini hatırladığımızda karşımıza dayanılması güç görüntüler de çıkıyor: İşe alım sırasında yapılan aşağılayıcı muayeneler, umursamaz bir rutinle diş muayenesi yapan Alman devlet doktorları, iç çamaşırlarıyla bekleyen numaralanmış insanlar. Dar alanda çok fazla sayıda insanın barındığı köhne barakalar..."
Sonradan, bu insanların ikinci, üçüncü, dördüncü kuşakları, işçilik statüsünden çıkıp her meslekte faaliyet göstermeye başladı. Almanya da onlardan bir kısmını vatandaş yaptı...
AKP iktidarı ise kimliği bile olmayan insanların sınırlardan kaçak olarak ülkeye girmesine göz yumdu. Bu arada Afgan ordusunun askerleri de ABD ile varılan anlaşma gereği, Türkiye-İran sınırına kadar otobüslerle getirildi, yürüyerek ülkeye girmelerine izin verildi...
Soylu, ayrıca "Vize serbestisiyle gelip bunu ihlal edenlerin oranı kaçak göçmenler içerisinde yüzde 28. Artık vize başvurularında parmak izi alıyoruz, vize alırken taahhütname imzalattık, gelişi durdurabilmek için. Parmak izi aldığımız için ülkesini söylemese de ülkesine geri gönderebiliyoruz." diyor. İyi de milyonlarca Suriyelinin parmak izi alındı mı? Kim nerede ikamet ediyor belli midir?
***
Tayyip Erdoğan ise bir ay önce yaptığı konuşmada bakın ne demişti:
"Birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye, ama Afganistan, ama Irak, İran fark etmiyor, biz muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Suriye''den savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal. Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler ama biz onları asla bu topraklardan kovmadık ve kovmayacağız. Bizim kapımız açık, onlara ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz. Onları katillerin eline, kucağına atmayacağız."
Biz ise başından beri söylüyoruz ki Suriyeliler, Türkiye''ye getirildi! Suriye''nin kuzeyinde bir PYD/PKK devleti kurulması için bu bölgenin boşaltılması gerekiyordu. Aynı zamanda Çukurova ve Amik Ovası bölgesinin, Gaziantep''in, Kilis''in Şanlıurfa''nın nüfus yapısının değiştirilmesi öngörülmüştü. Ensar-muhacir söylemi, Suriye''nin kuzeyinde PKK devleti kurulmasını önlüyor mu?