Osman Kavala hakkındaki iddianamede casuslukla suçlanan Alman Heinrich Böll, Robert Bosch ve Mercator vakıfları ile Goethe Enstitüsü ve Hollanda merkezli Avrupa Kültür Vakfı, yayımladıkları ortak tutum belgesinde, kendilerine ve Amerikan vakıflarına yönelik suçlamaları reddettiler.
Vakıflar, Kavala'nın serbest bırakılması için Avrupa kurumlarının Türkiye'ye baskıyı artırması çağrısı yaptı.
Vakıfların ortak açıklamasında, "Avrupa ve Türkiye arasında köprü kurucular olmazsa ortak bir gelecek de olmayacaktır" ifadesi kullanıldı.
Osman Kavala, "köprü kurucu" olarak bu kadar önemli demek ki...
***
Biz konuyla ilgili görüşlerimizi 20 Kasım 2018'de "Osman Kavala ve açık istihbarat!" başlığı altında belirtmiş ve özetle şu hatırlatmalarda bulunmuştuk:
"Şu bir gerçek ki Soros'un 'Açık Toplum Enstitüsü' örneğinde olduğu gibi dünyada istihbarat faaliyetlerinin yüzde doksanı, artık 'sivil toplum örgütü' denilen yapılanmalar tarafından, yasalara uygun bir şekilde sürdürülmektedir.
Fakat 2016'da açıklanan WikiLeaks belgelerinde Soros'a ait Açık Toplum Enstitüsü'nün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i indirmeyi ve ülkeyi istikrarsızlaştırmayı hedeflediği, bu amaçla da yeni muhalif oluşumlar yarattığı ortaya çıktı! Rusya, yasa çıkararak bu örgütlerin para kaynaklarının gösterilmesini şart koşunca ülkeyi terk etiller!
Sözde sivil toplum örgütleri, ülke aleyhine istihbarat çalışması yapıyorsa, buna yargıyla cevap veremezsiniz. İstihbarata karşı koymak diye bir kavram vardır!"
***
Yine 27 Şubat 2011'de, şu bilgileri paylaşmıştık.
"Mustafa Yıldırım'ın tespitlerine göre, 1982 sonlarında ABD Kongresi'nin onayıyla NED (National Endowment for Democracy), yani Ulusal Demokrasi Fonu kuruldu. CIA emeklisi Ralph Mcgehee, bu kuruluşun işlevini şöyle yorumluyor:
'CİA'nın, ülkelerin karıştırılması operasyonlarında kullanılan birçok işlevinin NED'e transfer edilmesiyle, Demokrasi İçin Ulusal Fon'un kullanımına gidildi. Avrupa'da yerleşik ve çoğu Birleşik Devletler tarafından parayla beslenen hükümet-dışı örgütler (NGO'lar) de doğrudan ya da dolaylı olarak, bu operasyonlarda yer alıyor. Bu tür örgütler ve ajanslar, CIA'nın hükümetleri desteklemek veya yıkmak gibi birincil rolünü elinde bulundurmaktadır.'
Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü IRI, NED'in bir alt koludur.
IRI, Cumhuriyetçi Parti'ye, NDI ise Demokrat Parti'ye bağlıdır.
IRI, Türkiye'de de birçok proje uygulamıştır. Mesela Arı grubu, IRI tarafından desteklenmiştir.
IRI'nin 1998 raporunda, 'En önemli etkinlik Türk sivil örgütleriyle birlikte gerçekleştirilmiştir. Bu kuruluşlardan biriyle başlatılan ve halen süren çalışma, Türkiye'nin yerel yönetim yasalarının değiştirilmesidir' deniliyordu!
IRI etkinliklerinden bazılarının başlığı şöyledir: 'Sivil toplumcuların proje çalışmalarını yeniden gözden geçirmek, 'Yerel yönetimlerin otonomlaştırılması', 'Gençliğin politikaya çekilmesi', 'Partili gençlerin eğitilmesi.'
Nitekim önce ANAP, sonra AKP'li gençler bu eğitimlerden geçirildi!"
***
Alman vakıfları da aynı modelle BND güdümünde çalışmaktadır.
Nitekim 6 Ekim 2011 tarihli ve "Alman vakfının müdürü şimdi AKP Milletvekili!" başlığı altında de şu tespiti yapmıştık:
"Burada sorulması gereken soru şudur:
Yabancı vakıfların Türkiye'de şube açması ve dilediği gibi faaliyet göstermesi hatta mülk edinmesinin önünü açan yasaları kim çıkardı?"
Hepsi istihbarat kuruluşu olan vakıflara, Türkiye'nin kapılarını ardına kadar açıyorsunuz, faaliyetlerine zaman zaman resmen destek de veriyorsunuz sonra da "Gezi olaylarının arkasında bu vakıfların köprü olarak değerlendirdiği kişi var" diye yargılama yapıyorsunuz...
PKK ile Oslo'da özerklik tartışması yaparken 2009'dan 2015'e kadar terörle mücadeleye izin vermiyorsunuz, iktidardan düşünce seçimleri yenileme kararı alıp terörle mücadele başlatarak kendi suçlarınızdan muhalefeti sorumlu tutuyorsunuz. Muhalefetin içinde de açılımcılar var ama suçu işleyen sizsiniz yahu…
