Aleviler, tuzağa düşmemeli!
Meseleyi baştan alalım. AKP, PKK açılımını “analar ağlamasın” sloganı üzerine oturttu. Hatta bazıları, Habur’daki rezaleti eleştirenlere “Siz barış istemiyor musunuz?” diye sorular sordu.
silahlarını bırakıp teslim olmasını istemeyen kimse yoktur. Fakat teröristlerin teslim olurken bile zafer kazanmış gibi halkı da peşine takarak gösteri yapmasına karşı çıkılmaktadır.
AKP, Habur-Diyarbakır arasındaki PKK yürüyüşünden iyice yıprandı. Bütün anketler, AKP’nin yüzde 30’a düştüğünü gösteriyordu. Bu durumda bir atak yapmaları gerekiyordu.
AKP’nin “demokratik açılım” çerçevesinde hazırladığı “analar ağlamasın” adlı kitapçık, parti teşkilatlarına dağıtılacak. Kitapçıkta sürece katkı vermeyen muhalefet eleştiriliyor.
AKP, Atatürk’ün “Yurtta Barış, Cihanda Barış” sloganını da PKK açılımı için kullanmaya başladı.
* * *
Onur Öymen, Meclis’te işte bu mantığa karşı konuştu ve aynen şöyle dedi:
“Atatürk sizin yaptığınızı mı yaptı? Atatürk Şeyh Sait’le müzakere mi etti? Dersim isyanını yapanlarla müzakere mi etti? Onların sözcüleriyle, temsilcileriyle masaya mı oturdu? Bunların hiçbirini yapmadı arkadaşlar. Yabancı ülkelerin istihbaratından mı yararlandı? Hayır, Türkiye’nin istihbaratından yararlandı ve kısa bir sürede bütün terör örgütlerini dize getirdi.
Değerli arkadaşlarım ’Analar ağlamasın’ diyorlar. Maalesef, bu ülkenin anaları çok ağladı. Çok şehit verdik. Tarihimiz boyunca çok şehit verdik. Çanakkale Savaşı’nda 200 bin şehidimiz var. Hepsinin anası ağladı. Bir kişi çıkıp da ‘Analar ağlamasın. Biz bu savaştan vazgeçelim’ demedi. Kurtuluş Savaşı’nda analar ağlamadı mı?’Kimse çıkıp da ‘Analar ağlamasın. Biz şu Yunanlılarla anlaşalım’ dedi mi? Şeyh Sait isyanında analar ağlamadı mı? Dersim isyanında analar ağlamadı mı? Kıbrıs’ta analar ağlamadı mı? Bir tek kişi Türkiye’de çıkıp da ‘Analar ağlamasın diye, bu mücadeleyi durduralım’ dedi mi?”
* * *
Tunceli ve İstanbul’da bu sözlere tepki gösterilince, CHP içinde de tartışma başladı. AKP medyasında Öymen için “Dersim katliamını övdü” diye manşetler atıldı.
Dersim isyanı, Atatürk’ün ölümünden önce başladı ve çok sert bir şekilde bastırıldı. Dolayısıyla “Dersim katliamı” ifadesini kullananlar Atatürk’ü katliam yapmakla suçlamaktadır.
Tıpkı Ermeni diasporasının Atatürk’ü soykırımla suçlaması gibi.
Bu tartışmanın hedeflerinden biri, Alevileri CHP’nin altından çekmektir! Onur Öymen, bunu görerek, “Alevileri tahrik ediyorlar. Bunu Alevilere karşı bir söylem gibi takdim etmek sizce doğru mu? Söylenmemiş bir lafı siz nasıl söylenmiş gibi söylersiniz? Alevi isyanı mıdır, Dersim isyanı? Atatürk Alevilerle mi savaştı, bunu nasıl söylersiniz? Biz, o açıklamada bir tek Dersim’den bahsetmedik. Bir sürü silahlı ayaklanma var Türkiye’de. Ama hiçbirinde Atatürk Silopi’deki gibi davranmamıştır. Parti mensupları Atatürk’ü hatırlattığı için suç işlemiş olmazlar” dedi ama istismar hâlâ devam ediyor!
* * *
Bence, üç beş yüz kişinin örgütlü tepkisi, bütün Alevilerin tepkisi gibi gösteriliyor. Şu bir gerçek ki bütün devletler, silahlı başkaldırıda bulunan herkesi, şiddetle yola getirir. Başka çaresi yoktur. Şiddete başvuranlara çiçek atamazsınız.
Bu tartışmayı fırsat bilerek, Onur Öymen ve CHP üzerinden Atatürk’ü “Dersim katliamı” yapmakla suçlayan AKP medyasının asıl hedefi, Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştirmektir. Aleviler, böyle bir tuzağa düşmemelidir!