Alevi köylerine yardım meselesi!
Erzincan iddianamesinde 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in Alevi köylerine ordu imkânları ile yardım yapması, suç kastının delili olarak gösterildi. Cumhuriyet gazetesi, bu durumu manşetten verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, grup konuşmasında iddianamenin ilgili bölümünü okuyarak durumu eleştirdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da iddianamenin bu bölümünün iyi okunması gerektiğine işaret etti. Ardından Zaman gazetesi “Alevîleri Ergenekon sanığı fişledi, Baykal savcıyı suçladı” başlıklı bir haber yayınladı. Derken birçok gazete ve İnternet sitesi bu minvalde yayın yaparak, Cumhuriyet gazetesi ile Baykal ve Başbuğ’u yalan söylemekle itham etti.
***
Peki doğrusu nedir? Gazeteciler, iddianamenin tam metnini ve eklerini elde ederek okuyabiliyor. Dolayısıyla doğrusunu yazmak bir gazeteci için meslek ahlâkının gereğidir.
İddianamede konu iki yerde geçiyor. Birincisinde söz konusu ifadelerin “Şüpheli Orhan Esirger’in evinde yapılan aramada ele geçen ve 183 numara ile numaralandırılan princo marka CD içerisinde” bulunduğu ifade ediliyor ve Saldıray Berk ile ilgili değerlendirmelere yer veriliyor.
Esirger’den ele geçirilen bu dosyaların içeriği eklerde daha ayrıntılı bir şekilde mevcut.
İddianemenin sonlarına doğru, sanıklar hakkında son değerlendirme yapılırken de aynen şöyle deniliyor:
“Şüphelilerden Orhan Esirger’de ele geçen ve 183 no ile numaralandırılan CD içerisindeki, ‘3. Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk ile ilgili değerlendirme, doç x’ isimli dosyada aynen; ‘Erzincan ve civarındaki alevi köyleri ile özel olarak ilgilenmekte, bu köylerin ihtiyaçlarının giderilmesi için Ordunun imkanlarını kullanmaktadır. Yaptığı yardımlar nedeniyle alevi köyleri ve dedeler tarafından sevilmekte, dedeler tarafından kendisine takdir beratları verilmektedir’ şeklinde yer alan bilgiler Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün Erzincan yapılanmasının lideri durumundaki şüpheli Saldıray Berk’in amacını ortaya koymaktadır. Bir ordu komutanının jandarmanın istihbarat raporuna girecek şekilde mezhep ayırımcılığı yapması Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün’ülkemizde yaşayan kişiler arasında çatışma çıkararak toplumsal barışın bozulması, buna bağlı olarak yürütme organının zafiyete düşürülerek ülkede kaos ortamı yaratılması ve sonucunda askeri darbeye zemin hazırlanması amacıyla örtülmektedir.
Şüpheli Saldıray Berk’in bu tavrıyla üzerine -atılı Ergenekon terör Örgütünün gerçekleştirmeye teşebbüs ettiği, T.C. Hükümetini ortadan kaldırmaya çalışması ile ortaya çıkan amaç ile uyumlu çalıştığı ortaya çıkmıştır.”
İşte Cumhuriyet gazetesi ile Baykal ve Başbuğ’un eleştirdiği ifadeler, savcının yaptığı bu değerlendirmedir.
***
Son olarak Devlet Bakanı Faruk Çelik, “Alevi köyüne yardım ettiyse ne yanlışlık var?” sözlerini açıklarken “Alevi köyüne iki kere fazla gitti, beş kere fazla gitti meselesini gündeme getirmek yanlıştır. Öyle bir şey değerlendirilemez. Çünkü bu bir ayrımcılığı körükleme anlayışıdır” dedi.
Ben ne bölgedeki komutanları tanırım ne de savcıyı. Raporun bir jandarma belgesi olması, hukuka uygun olduğunu göstermez. Savcı, neden komutanın, terör örgütlerinin bölgedeki Alevi köylerinde yuvalanmak istemesinin önüne geçmeye çalıştığını düşünmedi acaba?
Güneydoğu Anadolu’da Kürt köylerine yardım eden komutanlar da bölücü mü oluyor bu durumda?