Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Albayların tasfiyesi…

Adları ihtilal, devrim, darbe, muhtıra ya da kalkışma olsa da sonuç da darbeyi planlayıp uygulamaya koyanlar dahil ciddi bir tasfiye yaşanır. Sadece Türkiye'de değil dünyanın bir çok yerinde bu gerçekle yüzleşilir. Siyasi tarihimizin halen karanlıkta kalan dehlizlerinde izlerini bulmak mümkündür. Siyasal İslamcıların halen intikamını alma peşinde oldukları ünlü 31 Mart Vakasını da "mektepli-alaylı" çatışmasından tutun da 27 Mayıs 1960'ın sonrasındaki "Eminsu Olayı", "12 Mart, 12 Eylül ve nihayetinde 15 Temmuz" kalkışmasından sonra başta TSK olmak üzere bürokraside tasfiyeleri yaşayarak öğrendik. Son askeri şurada emekli edilen 624 albay olayına da bu açıdan bakmakta fayda var.

TSK'nın komuta kademesinde bulunanlar bile bazen bu tasfiyelere akıl-sır erdiremezler. 27 Mayıs'tan sonra 5 binden fazla üstsubay (binbaşı, yarbay, albay)ın, emekliye sevkini darbeyi hatırlayanlar "üst rütbelerde yığılmayı" gerekçe göstermişti. 15 Temmuz kalkışmasından sonra binlerce personel atılıp, hapse girmesi ile ciddi tecrübeli personel ihtiyacı var iken yapılan bu tasfiyenin planı hiç de yeni değildir. 15 Temmuz'dan kendilerine mağduriyet çıkaran iktidar "FETÖ Planı" olan yasayı gece yarısı TBMM'ye getirerek subayların 31 yıllık görev süresinin 28 yıla çekip FETÖ'nün kadrolarına yol açmadı mı? Bu satırların yazarının da dahil olduğu 86-87-88 devrelerini tasfiye ile 15 Temmuz'a giden süreç başlatılmıştır. Daha askeri lise yıllarında kendi içinde temizliği büyük ölçüde gerçekleştiren bu devreler 15 Temmuz'un savuşturulmasındaki en büyük etkendir. Tabancaları ile karargahları ele geçiren FETÖ'nün mankurtları ile vuruşup, yaralanan, şehit olan, personeli darbeye karşı direndiren de söz konusu o devrelerdir. Birkaçı hariç son şurada tasfiye edildiler. Çünkü birileri böyle istedi. "Dış güçler vs." diyerek basite indirgemeyelim. Alın size "RAND Corporation Raporları…","Gölge CİA" olarak bilinen RAND'ın "Türkiye'nin Milliyetçi Yönelimi" başlıklı raporu canım memleketimin gündeminde sabun köpüğü gibi kayboldu. "Orta kademedeki subayların liderliğe son derece öfkeli olduğu belirtiliyor. Bazı gözlemciler, bu memnuniyetsizliğin de bir nokta da başka bir darbe girişimine dahi neden olabileceğine inanıyor" ifadesinden çıkan sonuç ne? MSB bu konuda açıklama yaparak "nifak sokma" olarak yorumladı. Ancak AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan: "RAND Corporation'ın ileri sürdüğü iddia tarafımızca ciddi şekilde değerlendirilmektedir." dedi. Raporda ayrıntı çok ama benim kafam "Yeni Milli Savunma Üniversitesi'nin müfredatının geliştirilmesine yardımcı olunmalı ve TSK'nın ABD'deki okullara öğrenci subay göndermesine devam etmesi teşvik edilmeli…" kısmı için bu güne kadar yoruma rastlamadık. FETÖ hinliğinin daniskası… FETÖ, TSK'ya nasıl sızdı? Askeri okullar sınav sorularını çalarak! Nasıl gelişti? Kurmaylık sorularını çalarak! Karargahlar nasıl ele geçirildi? Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk Kumpasları ile tasfiye edilenlerin yerine geçerek! Başta istihbarat personel olmak üzere tayin ve terfileri belirleyerek 15 Temmuz'a yürüdü. Darbecilerin A Takımını mercek altına alın! Çoğunluğu ABD ve NATO okulları, kurslarına katılmıştır. Suçüstü enselenenlerin yanında firar eden, başka ülkelere sığınan darbe esnasında yurt dışı görevinden gelmeyenlerin siciline bakın anlarsınız!

Hedef aynı! TSK'nın başını koparmak…"Darbe yapacaklar" yalanı ile iktidarla beraber Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk kumpaslarını kuran 15 Temmuz'dan sonra yine darbe çığırtkanlığı ile "Türkiye'nin Milliyetçi Yönelimi" diye TSK içindeki milli unsurların tasfiyesini yürütüyor. "Başarısızlığa endeksli darbe girişimi" sonucunda Türkiye'deki rejimi değiştirenlerden biri de çıkıp: "Sana ne bizim Milli Savunma müfredatımızdan!" ,"Biz ABD ve NATO'nun isteği doğrultusunda öğrenci yetiştirmek zorunda mıyız?" diyemiyor. "Milli Ordu" kavramı yerine "Biat Eden Ordu" istiyor.

TSK'daki son tasfiyeleri yorumlayabilmek için RAND'ın raporunu yeniden değerlendirmekte fayda var. Aksi halde Winston Churchill'in "Türkiye, Türklerin yönetemeyeceği kadar önemli ülkedir." tespitini yaşamaya devam ederiz. Vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları