Türkiye tam 33 yıldır Avrupa Birliği ülkelerine gidebilmek için konsolosluk kapılarında sürünüyor.
Kriz nedeniyle açlıktan nefesi kokan AB ülkeleri bile Türk vatandaşlarına vize için kırk dereden su getirttiriyor.
Akla mantığa sığmayacak belgeler talep eden ve sonra kapılarda süründüren bu ülkelere karşı maalesef ne AB Bakanlığı ne de Dışişleri Bakanlığı bir şey yapıyor. Her gün gazetelerin birinci sayfasında yer alan “vize kalktı” haberi ise ya Afrika ya da haritada yerini bile bilmediğimiz ülkeleri kapsıyor.
Mesela Makau Özel İdare Bölgesi artık Türkiye’ye vize uygulamıyor.
O da neresi diyorsunuz değil mi?
İnanın ben de bilemiyorum. Haritada bile bulamadım.
Türkiye vize ayıbını bir türlü ortadan kaldıramıyor. Bu ayıba en son İngiltere yeni bir halka ekledi. O da depozito uygulaması. İngiltere’ye gitmek isteyen bazı 3. dünya ülkeleri vatandaşları bin sterlin depozito yatıracak. Eğer gelmez veya geç gelirse İngiltere bu paranın üzerine yatacak.
İnsanlık için utanç verici bu uygulamanın en çirkin yönü ise Türkiye’nin de bu ülkeler arasına konulması.
Konsolosluklar artık vize için Türk vatandaşları ile muhatap olmak istemiyor. Bu sebeple özel şirketler aracılığı ile başvuruda bulunduruyor. Bu şirketlerde randevu sistemi yok. Fiş sistemi var. Erken giden erken sıra alıyor. Bu işlem de çirkin bir uygulama. Ancak bu uygulamaya maalesef kimse sesini çıkartmıyor.
İnsanlık onuru ile oynanan vize konusunda Dışişleri’nden ses çıkmazken, bazı onurlu vatandaşlar bireysel olarak tepkilerini çok güzel gösteriyorlar.
İşte o tepkilerden birini de geçtiğimiz hafta Namık Tamer isimli vatandaş gösterdi. Yılda 3-5 kez ailesi ile yurtdışına çıkan Namık Tamer, Mayıs ayında İtalya’ya gitmek için bu vize şirketine başvurur. Eşi ve çocuğu için banka hesaplarından tutun da saçma sapan onlarca evrakı bulup buluşturup teslim eder. Uçak bileti ve rezervasyonları başta olmak üzere her şeyi tamdır.
Daha önce 2 yıllık vize alan Namık Tamer, İtalya’dan vize talep eder. Bir hafta sonra Tamer’e İtalyanlar lütfedip 6 aylık vize verirler.
Pasaportunda daha önce defalarca alınmış Avrupa vizesi olmasına rağmen bu vizeyi bir Türk vatandaşına hakaret olarak gören Namık Tamer, İtalya İstanbul Başkonsolosluğu’na giderek vizeyi iade eder.
Bunu yaparken de uçak bileti, otel ücreti gibi 2 bin dolara yakın ödemeyi de yakar.
Burada önemli olan 2 bin USD değil bir Türk insanının gururudur. Namık Tamer’in bu protestosu çok anlamlı ve gurur vericidir.
Tamer, Dışişleri Bakanlığı’nın yapamadığı tepkiyi tek başına yapmıştır. Türk vatandaşı o ülkeye gidecek ve binlerce dolar para harcayacak ama sen vizeyi bu insanlara lütfedeceksin.
Böyle saçma bir şey olamaz!
Namık Tamer’in yaptığını her Türk yapmalı. Her ay on binlerce Türk, İtalya ve Fransa gibi AB ülkelerine tur ile gitmekte, yüz binlerce doları bu ülkelere bırakmakta.
Türk’e üç-beş günlük vizeleri sadaka gibi veren bu ülkeleri tıpkı Namık Tamer gibi protesto edelim. Hiçbir tur ile bu vize uygulayan ülkelere gitmeyelim.
