AKP’ye üç konuda suçüstü!
Üç konuda, AKP iktidarına neredeyse suçüstü yapıldı. Birincisi şu: ABD Başkanı Obama, televizyon konuşması sırasında Suriye konusunda yaptıkları her şeyi İsrail, Türkiye ve bu konuyla ilgili olan diğer bölge ülkeleri ile koordinasyon halinde yaptıklarını söyledi.
Yani Türkiye, Suriye politikasını İsrail ile birlikte sürdürüyor. Hani nerede kaldı one minute tiyatrosu? Nerede kaldı Mavi Marmara baskınından ve Gazze şeridine uygulanan ambargodan dolayı İsrail’e yönelik eleştiriler? Şimdi seçmen, bu tiyatro oyunlarının, kendisini aldatmak ve kandırmak için sahneye konulduğunu görmeyecek mi?
Bu arada AKP iktidarının, Suriye devletine karşı savaşan muhalif askerlere maaş gönderdiği de ortaya çıktı. Muhalif askerlerin finans işlerine bakan albay Abdüsselam Humaidi, her savaşçıya 150’şer dolarlık ilk maaşın ödendiğini, paranın Türkiye ve Körfez ülkeleri gibi İslami ülkelerden geldiğini açıkladı.
Tabii parayı doğrudan ABD veya İsrail verse, muhalifler bunu Suriye halkına izah edemeyecek. AKP iktidarı, ABD ve İsrail ile koordinasyon içinde Suriye’deki muhalifleri besliyor. Sonra da söylemde İsrail karşıtlığı yaparak sadece Türk halkını değil bütün İslam dünyasını aldatıyor..
***
AKP’nin suçüstü yakalandığı bir konu da TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu’nda “Vatandaşlık” maddesi ele alınırken yaşandı. AKP ve BDP “Türk” kelimesinin anayasada yer almamasını istedi. Yani AKP ve BDP, “Türk Milleti” kavramına karşı, dolayısıyla Türk Milleti’nin birlik ve bütünlüğüne karşı mücadele ediyor. Komisyonda, AKP ve BDP, yeni anayasada “vatandaşlık” başlığını önerirken MHP “Türk vatandaşlığı” ifadesinde ısrarlı oldu. CHP ise garip bir tutum takınarak “Vatandaşlık-Türk vatandaşlığı” kavramlarının birlikte kullanılmasını önerdi.
Hani Tayyip Erdoğan bazen MHP ile BDP’nin, bazen de CHP ile BDP’nin birlikte hareket ettiğini söylüyordu ya, işte şimdi Türklüğe karşı kimlerin birlikte olduğu ortaya çıkmıştır. Türk seçmeni bunu görmeyecek mi?
***
AKP’nin suçüstü yakalandığı üçüncü konu da Ankara Valisi’nin Cumhuriyet yürüyüşünü yasaklaması! Uzun zamandır 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos ve 29 Ekim tarihlerinde milli bayram kutlamalarını ortadan kaldıran AKP, şimdi işi şehrin bayraklarla donatılmasını engellemeye kadar vardırdı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kadıköy Belediyesi’nin asmak istediği Atatürk ve Türk bayraklarını engelledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, 29 Ekim’deki Cumhuriyet yürüyüşü tartışmalarına ilişkin “CHP örgütü, katılmak isteyen tüm diğer siyasal partilere de açık olacak şekilde halkla birlikte Cumhuriyetin kuruluşunu görkemli bir şekilde kutlayacaktır. Bunun için herhangi bir merciden izin almayız. Bunun için yasaklamaya yönelik herhangi bir genelge olursa da açıkça söylüyorum yırtar atarız” dedi.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da “Erdoğan, ’Bayramları halkın kutlamasını istiyoruz, militarist törenler istemiyoruz’diyordu. Şimdi halk gerçek anlamda Cumhuriyetine sahip çıkınca buna da hayır diyorlar. Gözlerini korkuttu. Ama şu bir gerçek ki engelleyemeyecekler, hepimiz orada olacağız. Cumhuriyet buluşmasında hepimiz Birinci Meclis’in önünde olacağız” diye konuştu.
Kırıkkale Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran ise tarihi Sultanahmet Mitingi’ni hatırlatarak, “İşgal altındaki İstanbul’da işgal güçleri bile Sultanahmet Mitingi’ni engellememişlerdi” dedi.
Görüldüğü gibi AKP, artık işgal güçleriyle mukayese ediliyor.
***
Paki Türk seçmeni, bütün bunlara rağmen AKP’ye olan desteğini neden çekmiyor?
Bunun sebebini, işgal güçleri arasında görevli olan istihbarat subayı İngiliz Ryan’ın 25 Aralık 1919’da hükümetine sunduğu raporda görüyoruz:
“Biz gerçek ideali din imiş gibi davranacak menfaatçi bir grubu idareci olarak takdime çalışacağız. Panislamizmi ezemeyiz. Bu, tıpkı Batı’daki milliyetçilik gibidir. Bizim şimdiki gayemiz, arkadaş gibi davranıp kazanmak ve sonra hükmetmek olmalıdır.”
Hulki Cevizoğlu’nun “İşgal ve Direniş; 1919 ve Bugün” eserinde verilen bu bilgi, tam da bugünü izah ediyor.
Halkı tıpkı Muaviye gibi dini duygularından yakaladılar. Mızraklarının ucunda Kur’an sayfaları var ama İslam dünyasına karşı İsrail ile, Türklüğe karşı da BDP ve bütün Batı dünyası ile işbirliği yapıyorlar.