AKP'ye hizmet, milliyetçilik midir?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’in CHP tarafından “Tırmanan terör, Suriye ve Irak ile ilişkiler bağlamında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu iç ve dış tehditlerin” gerekçeleriyle olağanüstü toplantıya çağrılmasıyla ilgili olarak “CHP, BDP’nin önerisini sahiplenerek Meclis’i PKK’ya muhatap yapmaya çalışıyor. Oslo görüşmeleri bu defa da CHP eliyle ve daha sinsice ve değişik bir yöntemle hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. CHP liderinin dış politika ekseninde partimize millilik dersi vermeye yeltenmesi de boyunu ve haddini aşan bir konu olacaktır” dedi.
Tayyip Erdoğan da “AK Parti böyle bir genel görüşme gündemiyle ... Bu, ‘Terör örgütü Türkiye TBMM’yi bile istediği zaman toplayabilecek güçtedir’ anlamına gelir” demişti.
***
Adama sorarlar, “Tayyip Bey, Oslo sürecinde siz, bugünkü MİT müsteşarı vasıtasıyla PKK ile masayla oturmadınız mı? Hatta PKK ile Abdullah Öcalan’ın ev hapsi ve demokratik özerklik konularında uzlaşmaya varmadınız mı? MİT müsteşarı hakkında soruşturma başlatılınca hasta yatağından kanun değiştirip süreci durdurmadınız mı?
Açılım dediğiniz süreci siz başlatmadınız mı? Hatta açılım konularında, CIA’nın da danışmanı olan Prof. Dr. Vamik Volkan’ın toplumsal psikanalizm ve seçilmiş travma yöntemlerini kullanarak, Dersim, Menemen ve 31 Mart travmalarını, halkın algısında, kendi istediğiniz tarzda güncellemediniz mi? Yani Türk halkı üzerinde psikolojik operasyonu bizzat kendiniz uygulamadınız mı?”
Yine Devlet Bahçeli’ye sorarlar, “Devlet Bey, ’Türklüğü Anayasa’dan kaldıracağım’diyen bir partiyle işbirliğinin PKK ile işbirliğinden ne farkı var? Hem siz Meclis’te BDP’li Hasip Kaplan’ın elinden tutup onu birlikte oturmaya davet etmediniz mi? Kaplan’a ’Gel Hasip, Meclis’in renklerini tamamlayalım’demediniz mi?”
Bahçeli, “MHP’nin, kimseden, hele hele Cumhuriyet’in kurucu felsefesiyle yollarını ayırarak, BOP’un bahçesine kundakta düşen CHP’den öğreneceği ve alacağı bir şey olmayacaktır” diyor ama şu anda BOP projesinin taşeronu olan AKP ne zaman sıkışsa imdadına Devlet Bey yetişiyor.
2002’de erken seçim kararı ile AKP iktidarının yolunu açan Bahçeli’dir, Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı yapan Bahçeli’dir.
***
Kaldı ki son olarak MHP’nin Anayasa Komisyonu’na verdiği teklifte “Eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile Türkçeden başka dille yapılacak derslerin bağlı olacağı esaslar kanunla düzenlenir. ...” ifadesi yer almaktadır. Bu ifadelerin ne anlama geldiğini okurlarımız bize soruyor. Ben de “Bu soru MHP Genel Başkanı’na sorulmalı” diye cevap veriyorum.
Konuyu yazan okurumuzYavuz Gürler, “Bu AKP’nin Milli Eğitim sistemimize soktuğu ’Seçmeli Kürtçe dersi’ni Anayasal sistemimize sokmak demektir. MHP’nin bu teklifi hakkındaki bir sorumu da e-posta ile MHP Genel Merkezi ile bir MHP milletvekiline bildirdim. Ama lütfedip cevap vermedikleri gibi bir basın toplantısı yoluyla da kamuoyunu bilgilendirmediler” diyor ve ekliyor:
“Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı her gün operasyon yapan AKP, Anayasa Komisyonu’na verdiği teklifte de Anayasa’daki ’Türk’ve ’Atatürk’ifadelerini çıkarmıştır. Türk kamuoyunu ayağa kaldırmak içinMHP’nin eline AKP onlarca malzeme verirken MHP’nin sürekli sessiz kalması, kamuoyunun bilgilendirilmemesi, Türk milletinin uyandırılmaması zaten AKP’ye verilen destek demektir.”
MHP erken seçime niye atladı?
CHP’li Haluk Koç da, yerel seçimlerin erkene alınması konusunda “Anayasada belli. 5 yılda bir yapılır diyor. Mart 2014’de geliyor. Biz o tarihte yapılması görüşündeyiz. Burada MHP’nin bu acul davranışının nedeni çözemedim. Çözemedik daha doğrusu. Gerekçesini de çözemedik. Kendi siyasi çıkarını öne koyarak bir planlama yapan AKP’ye böyle baştan balıklama atlayarak destek vermek bence ciddi düşünülmesi gereken bir sorun.” diye cevap verdi.
Bir okurumuz ise “Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili seçimlerini 2004’te beraber yapmak istiyor. Bunun için önce yerel seçimleri 2004’ten 2003’e alması gerekiyor” diyor. Yani bu proje Erdoğan’ın Başkanlık rüyalarının önünü açıyor.