AKP'nin Türklükle kavgası!
Tayyip Erdoğan, bütün eleştirilere cevap verdi. Hatta dünkü yazımda “Anayasa, bir ülkenin seviyesini gösterir. ABD ve AB kaynaklı fonlarla beslenen sözde sivil, gerçekte dış güdümlü toplum kuruluşlarının önerileri ile Anayasa hazırlanmayacağı gibi doğrudan vatandaşın katkısı ile de bir yere varılamaz. Herhangi bir hastalığın tedavi yöntemi, vatandaşa sorularak bulunamaz. Uzman doktora başvurulur. Vatandaşa sorarak Anayasa yapmak iddiası, halk dalkavukluğundan başka bir şey değildir” uyarıma bile cevap verdi ve son aşamada metni Anayasa uzmanlarının yazacağını söyledi ama sadece bir konuya girmedi: Anayasa’dan ve yasalardan Türk kavramının çıkarılması!
***
Çünkü o konuda AKP’nin veya Tayyip Erdoğan’ın verecek bir cevabı yoktur. Çünkü Türklük kavramı ile bir kavgaları vardır ve bunu yüzlerce defa sergilemiş oldukları için bugünkü eleştirilere de cevap veremezler.
Fakat bu konu AKP’nin gerçek niyetlerini sergilediği için, hayati derecede önemlidir. CHP ve MHP sözcüleri, AKP’nin kendi söylemiyle verdiği bu açığı nedense değerlendirmiyor!
Bir düşünelim:
Türk Milleti’nin devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükûmetini oluşturan iktidar partisi, Türk seçmeninden oy alıyor ama Anayasa’dan Türk kelimesini kaldırmaya çabalıyor!
Almanya’da Alman kavramını Anayasa’dan çıkarmak isteyen bir siyasi parti, bırakın iktidar olmayı, varlığını sürdürebilir mi? Veya Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de, Amerika’da kendi milliyet adını Anayasa’dan çıkarmak istediğini söylemle ve eylemle ortaya koyan bir siyasi parti yaşatılır mı?
AKP’nin grup başkan vekili Ayşenur Bahçekapılı, “Anayasayı değiştireceğiz ve vatandaşlıktaki Türklük tanımını kaldıracağız. Yoksa demokratikleşmeyi yapamayız. Vatandaşlık tanımı da değiştirilecek. Herkes kendi etnik kökenini ifade edebilecek ve üst kimlik olarak ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım’ diyecek. İşte bu, sorunu çözer” demişti. Zaten Tayyip Erdoğan Türk kimliği yerine Türkiye kimliği getireceklerini yüzlerce defa belirtti. Esasen, terör örgütü başı Abdullah Öcalan ve siyasetteki temsilcilerinin “demokratik özerklik” diye gündeme getirdiği talepler arasında bu ifadeler de vardır. Cumhurbaşkanı seçtikleri Abdullah Gül de “Ne mutlu Türküm diyene sözünü dağlara taşlara yazdılar. Bu ilkelliktir ve aşılacaktır” diyebilmiş bir kişidir.
Bu tür görüşler temel görüşlerdir, kolay kolay değişmez!
***
Nitekim hazırladıkları Anayasa taslağında da Türk kavramı, ilgili maddelerden çıkarılmıştı. Son olarak Anayasa Mahkemesi üyelerinin ettiği yeminden “Türk milleti tarafından demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunan” ifadelerini de çıkardılar.
Peki hitap ettikleri seçmen bunu biliyor mu?
Hayır, çünkü bunları medyada Yeniçağ’dan başka hiçbir gazete gündeme getirmiyor. Televizyon tartışmalarında bu konuya yer verilmiyor. AKP yandaşları, sadece bir gazetenin gündeme getirdiği bu bilgileri, “taraflı” hatta “abartılı” değerlendirmeler olarak görüyor.
Oysa seçmenin yüzde 85’i “Türküm” diyen bir ülkede yaşıyoruz ve iktidar partisi Türk kavramını Anayasa’dan, yasalardan çıkarıyor!
Sadece bu konunun gündeme getirilmesi bile AKP oylarının yarısını buharlaştırır ama şu bir gerçek ki Türklükle meselesi olanlar sadece AKP’de değil!