AKP’nin seçim kazanma sırları

Tayyip Erdoğan, girdiği bütün seçim ve referandumları kazanması ile ilgili olarak, “Bizim bu başarımızın altında yatan en önemli sebep hizmetlerimiz, eserlerimiz. Bunun yanında vatandaşımızla kurduğumuz samimi gönül bağı. Biz siyasete yeni bir dil kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Şu ana kadar partime müracaat eden uluslararası 70 siyasi parti var. ’Bu başarıları nasıl elde ettiniz? Bize de eğitim verir misiniz?’diye müracaat ediyorlar. Bir kısmına 3-4 günlük eğitimleri genel merkezimizde veriyoruz” dedi.
Gerçekten bu işin bir sırrı olmalı.
Fakat “Ortada hizmet babında ne var?” diye baktığımda, Türkiye’nin bütün ekonomik varlıklarının satılmasından başka ciddi bir eser göremiyorum.
O halde Erdoğan bu seçimleri nasıl kazanıyor?

* * *

Birincisi, o bahsettiği “siyasette yeni bir dil” sayesinde..
Aslında o dil yeni değildir. Muaviye tarafından Hz. Ali’ye karşı kullanılmıştır. Daha sonra Ömer bin Abdülaziz dışındaki bütün Emevi sultanları aynı dili geliştirmiştir. Öyle ki Ömer bir Abdülaziz, camilerde Hz. Ali ve evladına lanet okuma uygulamasını kaldırınca, “Sünnete karşı geliyor” diye aleyhinde propaganda yapılmış, sonuçta zehirlenerek öldürülmüştür.
“Peygamberin damadı ve torunlarına lanet okumak ne zaman sünnet oldu? Sünnet demek Peygamberin dini uygulamalarıdır. Peygamber kendi damadına ve torunlarına lanet mi okumuştu?” diyebilen birkaç kişi de tasfiye edildi.
Erdoğan, İslâm’a karşı bir söylemi, İslâmın gereği gibi sunabilmek “başarı”sını göstermiştir. Amerika’nın 22 İslam ülkesinin haritasını değiştirmek ve bu arada Türkiye’yi de parçalamak olarak resmen açıkladığı Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanlığını üstlendiği halde bu alandaki siyasi girişimlerini, “Yeni Osmanlı geliyor” diye milyonlarca insana benimsetebilmiştir.
AKP, gizli bir CFR memorandumunu program haline getirerek kurulmuş bir partidir ve başlangıçtaki dayanağı, tarikat ve cemaatlerdir. Son referandumda da kendisine bu gruplardan aleni destek verilmiştir. Bu da bir zümre egemenliği demektir. Oysa Anayasa’ya göre “hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.”
Ancak AKP, egemenliği, din simsarlarıyla paylaşmaktadır.
AKP, bir defa ele geçirdiği iktidarı bırakmamak için hukuk sistemine aykırı başka yöntemler de kullanmaktan çekinmemiştir. Sosyal Yardımlaşma Fonu üzerinden, İstanbul’un göbeğinde bile televizyon kameraları canlı yayın yaparken nakit para bile dağıtmışlardır.
Karadeniz ve İç Anadolu’da, Alevi yerleşimi olmayan kent veya köylerde “Evet verenler Müslüman, hayır verenler dinsizdir” ve “Alevi hakimler gidecek, Müslüman hakimler gelecek” gibi sloganlar kullanılmıştır. Erdoğan da “Yargı artık dedelerden talimat almayacak” diyerek işareti vermiştir.

* * *


Neval Kavcar ise “Bu seçim sistemiyle AKP bin yıl daha seçilir” diyor. Kastettiği sistem, seçimlerde kullanılan bilgisayar programıdır.
Diğer taraftan asıl mesele ölülere oy kullandırılmış olmasıdır.
Bana dün gönderilen bir seçmen bilgi kağıdı var. Hasan Türkmaya, 2 Aralık 1957’de doğuyor ve iki yaşında ölüyor. Ölümünden 50 yıl sonra kendisine seçmen bilgi kağıdı gönderiliyor. Üstelik iki yaşında ölen Hasan’a bir de TC kimlik numarası verilmiş!
Ölülere TC kimlik numarası vermek, ne zaman başlatılmıştır?
Şimdi bu şekilde, bilgisayar üzerinde kaç ölü adına oy kullanılmış olduğu belli değildir. Seçmen sayısının üç yılda 6 milyon artırılmış olması bu konuda bir fikir vermektedir!
Seçmen kayıtlarının tamamı şaibelidir.
AKP, işte bütün bu yöntemlerin kullanılması sonucunda seçimleri veya referandumları kazanmaktadır. 70 yabancı siyasi partiye duyurulur.

Yazarın Diğer Yazıları