AKP'nin milleti kandırma hesabı
Emekli maaşları ve asgari ücret ne kadar olacak? 2022 emekli zamları için gözler elbette 2021 yıl sonu enflasyon rakamlarında. AKP seçim yatırımları ile kaybettiği oylarını geri almaya çalışacak ama nasıl?
Bugünlerde Meclis''te AKP kulislerde konuşulanlardan örnekler vereyim:
-EYT''liler için iyileştirme ya da mağduriyetleri azaltmayı planlıyorlar.
-3600 ek göstergeyi yürürlüğe koymak için hesap kitap yapıyorlar.
-Emeklilere 1 Ocak 2022 ve 1 Ocak 2023''de yüksek zam oranı hedefliyorlar,
-Asgari ücreti yüksek tutmayı ve hatta vergi dışı bırakmaya çalışıyorlar.
-Sosyal yardımları arttırmayı düşünüyorlar.
AKP bunları yapar mı yapar.
Ancak şunları da yaşar;
-Yüksek faiz,
-Yüksek enflasyon,
-Yüksek döviz kuru.
AKP''nin göz boyama önlemleri milleti kandırabilir mi?
Hiç sanmam çünkü:
-19 yıldır AKP''ye her seçimde oy veren iş insanları umutlarını kestiler.
-Türk ekonomisinin bel kemiği esnaf ve tüccar iflas aşamasında olanlar ve iflas edenler AKP''ye oy verdiklerinden çok pişman.
-Kiracılar "yandık Allah" diyor.
-Ev sahipleri alamadıkları kiralar nedeniyle mağdur oluyor.
-Turizm işletmeleri de çalışanları da perişan.
-Özel okullar öğrenci ücretlerini tahsilde büyük zorluk çekiyor.
-Servis araçlarının sahipleri çoktan arabalarını sattılar.
-Emeklilikte yaşa takılan kahraman subay ve astsubaylar geçim sıkıntısındalar.
-Atanamayan öğretmenler muhtaç durumdalar.
-İşsizlik her eve düşen kor ateş oldu. Gençler anne baba parası istemekten çok utanıyorlar.
-Sağlık çalışanları onlarca şehit vermelerine rağmen hâlâ düşük ücretle hizmet veriyor.
-Dış politikada yaşanan yalnızlık ve dışlanmışlık aşılamıyor.
-MHP''lilerin tepkisi çığ gibi büyüyor.
-AKP''ye oy veren seçmenler bin pişman.
Değerli okurlarım,
AKP ve MHP yeni Anayasa diye milleti 16 Nisan''da olduğu gibi bir kez daha kandırmaya çalışıyor.
-Güya "Türk Tipi Başkanlık" denilen sistem ile Türkiye''nin sorunları çözülecekti.
-Güya parlamenter rejim kötüydü.
-Güya koalisyonlar dönemi kötüydü.
Türkiye Büyük Millet Meclisi devre dışı kaldı.
Bakanlar milletin temsilcisi değil sarayın memurları oldular.
Demokrasinin vaz geçilemez kuralı olan kuvvetler ayrılığı sona erdi.
Yasama, yürütme yargı tek kişinin kontrolüne girdi.
Bağımsız ve tarafsız olmaları anayasal zorunluluk olan Savcılar ve Hâkimler siyasi iktidarın emrine girdiler.
Devlet aklını temsil eden müsteşarlar kaldırıldı.
Atama ile gelen bakan yardımcıları ile bürokrasi tamamen siyasileşti.
Özgür medya yok denecek kadar azaldı.
Yandaş medya sarayın kontrolünde yalan dolan haberlerle milleti kandırmaya çalışıyor.
İşe alımlarda mülakat sistemi yaratıldı. AKP ve yandaş vakıflardan gelecek isimler kimsesi olmayan vatandaşları mağdur ediyor.
Yüksek Askerî Şûra siyasetçilerden oluşturuluyor ve atama ve terfiler liyakat ve kariyere göre değil siyaseten yapılıyor.
Değerli okurlarım,
Hâkimler ve Savcılar Kurulu''na Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilen ancak sürpriz şekilde istifa eden üyelerden Hamit Kocabey adına oğlu Nizamettin Kocabey şu açıklamayı yaptı:
-"HSK üyeliği görevimden Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ile yaptığımız istişare sonucu istifa etmiş bulunmaktayım.
Hayatımız boyunca bulunduğumuz noktada hiçbir yanlışa göz yummadık. Gelinen aşamada verdiğimiz kararın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."
İşte size siyasi baskının en çarpıcı örneği…
İşte yargının geldiği nokta tam da budur.
Sizlere soruyorum;
Türkiye Büyük Millet Meclisi''nin iradesi mi önemli?
Devlet Bahçeli''nin iradesi mi önemli?
Hamit Kocabey, Meclis''e ve kamuoyuna görevden azlinin istenmesinin gerekçesini açıklamak zorundadır.