AKP'nin iktidarı paylaştığı zümre!

Uzun zamandır bir dershane tartışmasıdır gidiyor. Bir ülkede iktidar, cemaatler veya tarikatlar veya genel olarak çeşitli zümrelerin koalisyonu sonucu oluşmuşsa, belli bir süre işler iyi gitse de sonunda iktidar paylaşımı yüzünden sorun çıkar. Hatta iktidar paylaşımı şöyle dursun, yasama, yürütme, yargı gibi erkleri elde etmek için kavga başlar.
Tayyip Erdoğan, “Bugüne kadar ne istediniz de yapmadık” bağlamında konuşuyor ve üniversitelerin cemaate nasıl verildiğini anlatıyor. Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar, “Emniyet, cemaate teslim edildi” diyor. Yenişafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi ise “2004’ten önce kaç valiniz, milletvekiliniz, bakanınız vardı, 2004’ten bu yana kaç valiniz, milletvekiliniz, bakanınız oldu? 2004’ten önce kaç üniversiteniz vardı, 2004’ten sonra kaç üniversiteniz oldu? 2004’ten önce ticaret hacminiz neydi, 2004’ten sonra ticaret hacminiz ne oldu?” diye soruyor!
Sorunun cevabını, konuyla yakından ilgilenen herkes biliyor. O halde
bu tartışmalar sırasında asıl gözden kaçan ve konuşulmayanı konuşalım!

***

Bir ülkede iktidarın tamamı veya bir kısmı, yani erklerin tamamı veya bir kısmı, belirli zümrelere teslim edilemez. Bu bir Anayasa suçudur.
İşte Anayasa’nın ilgili maddeleri:
MADDE 6: Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
MADDE 10: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
MADDE 68: Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.

***

AKP iktidarının, Anayasa’nın bu açık hükümlerini çiğnediğini de herkes biliyor. Şimdi bu durumu artık kendi sözcüleri de itiraf ediyor.
AKP İstanbul Milletvekili Ömer Dinçer, “Biz darbe planlarına dağ gibi göğsümüzü gererken onlar, güvenlik ve huzur içinde faaliyetine devam etti” diyor. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise “Meseleye eğitim sistemi bakımından sorunun sebepleri nedir, muhtemel çözümleri nelerdir diye bakıyoruz. Ama ummadığımız bir ‘iblisleştirme’ kampanyası yürütülüyor” diye konuşuyor.
Dışarıdan bakan birisi “Peki, yargı niçin müdahale etmiyor?” diyebilir! Yargı da belirli bir zümrenin elindedir de ondan!

***

İktidar sadece dini gruplarla değil bölücü terör örgütüyle de paylaşılmaktadır. Bakınız, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Devlet geri çekilme ile ilgili bize ve Sayın Öcalan’a yasa çıkaracağını ifade etti. Ama çekilmenin başlaması ile birlikte bu söz yerine getirilmedi. Bugün o yasal düzenleme olsaydı çekilmeler bir ay içerisinde bitebilirdi” diyor.
Devlet dediği, siyasi iktidardır. Siyasi iktidar ise terör örgütü ile yasa çıkarmak pazarlığı yaparak, devletin erklerini onunla paylaşmış oluyor...
Bu açık Anayasa ihlallerini yapan AKP’nin sonu iyi görünmüyor.


-------------------------------------------------------------------------------


TEŞEKKÜR


Sevgili annemiz
Kadın Bulut'un


vefatı dolayısıyla, gerek cenazeye gelerek, gerekse telefonla, mesajla ulaşarak acımızı paylaşan, bütün akraba ve yakın arkadaşlarımıza, Yeniçağ gazetesi sahibi Ahmet Çelik'in şahsında Yeniçağ'ın bütün yönetici ve yazarlarına, çalışanlarına, okurlarına, İlker Yücel ve Can Karadut'un şahıslarında Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesinin bütün yönetici ve yazarlarına, okurlarına, MHP Bahçelievler İlçe Başkanı Mehmet Kaya'nın şahsında teşkilatın bütün mensuplarına, Şişli Belediye başkanı Mustafa Sarıgül'ün şahsında bütün belediye yetkilileri ve çalışanlarına, Erdoğan Aslıyüce'nin şahsında Ahmet Yesevi Vakfı mensuplarına, MHP Maçka İlçe Başkanı Faruk Genç'in şahsında teşkilatın bütün mensuplarına, Trabzon- Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç'in şahsında bütün belediye yönetici ve çalışanlarına, Esiroğlu Belediye Başkanı Kenan Yusufoğlu'nun şahsında bütün belediye yönetici ve çalışanlarına, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi'nin şahsında Fethiye'deki tüm dostlara, İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek'e, Maçka-Ocaklı Köyü muhtarı Erol Bulut'un şahsında bütün Ocaklı köyü halkına ve çevre köylerden gelenlere, Bayburt Dernekleri kurucusu Erol Çelikay'ın şahsında Bahçelievler'deki tüm dostlara, Trabzon Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Mithat Kerim Arslan'ın şahsında Türk Ocaklı bütün dostlara, Prof. Dr. Zekeriya Beyaz'a, MHP Trabzon eski İl Başkanı Niyazi Ayar'a, Uluslararası Avrasya Eğitimcileri Federasyonu Başkanı ve eski Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan'ın ve KESK eski Başkanı Sami Evren'in şahsında eğitim camiasındaki bütün dostlara, Eğitim-Sen İstanbul 1 nolu şube yöneticilerine, Hikmet İşman'ın şahsında Aydınlar Ocağı mensuplarına, Milli Merkez Genel Sekreteri Haluk Dural'ın şahsında yurt çapındaki bütün milli merkez temsilcilerine, Azerbaycan'dan eski dost Prof. Dr. Hanım Halilova'ya, yazar Hulusi Turgut'a, yazar Nihat Genç'e, yazar Banu Avar'a, yazar Oktan Keleş'e, yazar Murat Çulcu'ya, kendisi de annesini kaybeden sevgili Ozan Arif'e, sanatçı İbrahim Can'a, Ali Gürlü'ye, Turan Vakfı kurucuları Rasim Ekşi ve Turan Çakıroğlu'na, Közhan Yazgan'ın şahsında Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı mensuplarına, Ankara'dan Milli Düşünce Merkezi mensuplarına, yayıncı Oğuzhan Cengiz'e, yayıncı Haluk Hepkon'a, Samsun DP İl Başkanı Erdem Demirdağ'a, Mersin eski müftüsü ve MHP eski il başkanı Kamil Hayati Aydın'a, MHP Karaman eski milletvekili Osman Sevimli'ye, ANAP İzmir eski milletvekili Metin Öney'e, CHP eski İstanbul milletvekili Prof. Dr. Esfender Korkmaz'a, MHP eski genel sekreter yardımcılarından Naci Memiş, Ali Helvacı ve emekli general Raif Babaoğlu'na, MHP eski genel başkan yardımcısı Nazif Okumuş'a, CHP İzmir milletvekili Aytun Çıray'a, MHP Kayseri milletvekili Yusuf Halaçoğlu'na, eski bakanlar Ali Topuz, Sadettin Tantan, Agah Oktay Güner, Yaşar Okuyan, Koray Aydın, Sadi Somuncuoğlu ve Ufuk Söylemez'e, cezaevinden mektup yazan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e, İşçi Partisi Genel Başkan vekili Hasan Basri Özbey'e, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.


Bulut ailesi adına ARSLAN BULUT

Yazarın Diğer Yazıları