AKP’nin iktidar sırları!

İnsanların dini inançlarını sorgulama hakkına kimse sahip değildir. Geçmişte Hıristiyanların yaptığı bu tür sorgulamalar mezhep savaşları, katliamlar ve cadı avı gibi saçmalıklarla yüzyıllarca sürmüştür. Müslümanlar da yüzyıllarca “tekfir” geleneğini geliştirmiş ve kafir olarak gördükleri kişileri “katli vaciptir” diyerek öldürmüşlerdir..
Tekfir, Müslüman olduğu bilinen bir kişiyi, inkâr niteliği taşıdığı iddia edilen inanç, söz veya davranışından ötürü kâfir saymak demektir. Dolayısıyla inanç sorgulaması hiçbir zaman hayırlı sonuç vermez.
Tabii ki “iman ettim” demekle insan iman etmiş sayılmaz. Fakat Kur’an’da kimin mümin kimin münafık olduğunu belirlemek yetkisi insana bırakılmamıştır:
“Allah, elbette kendisine iman edenleri de bilir ve elbette münafıkları da bilir.” (Ankebut 11)


***


Münafıklık meselesine niçin girdim. Meclis’te bir münafıklık tartışması oldu. MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, AKP sözcülerinin 19 Mayıs’a da sahip çıkan söylemleri karşısında, “Bugün Hükûmetin uygulamalarıyla, bazı arkadaşlarımızın konuşmalarına baktığımızda, münafıklık alametlerinin en büyükleri gösterilmektedir” demek zorunda kaldı.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç bu sözlere, “Atatürk’ü siz seversiniz başkaları sevmezse bundan Atatürk hiçbir şey kazanmaz. Evvela bu ‘münafıklık’ ithamını söylenmemiş kabul ediyorum. Kimsenin kimseyi bu gibi konularda samimiyet testine tutmaya hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur” diye cevap verdi.
Uzunırmak ise “Benim dile getirdiğim konu, Atatürk’ü sevme sınaması değildir. Eğer 19 Mayıs ruhunu ve millî mücadele ruhunu Hükûmet tam kavradı ise tam bağımsızlıktan, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünden, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğundan bahsediyorlarsa, bugünkü uygulamaları bu uygulamalar değildir, savundukları bunlar değildir. Çekinmeden burada TBMM’nin huzurunda tekrar ifade ediyorum: Münafıklık alametleri vardır, kim alınıyorsa alınsın üstüne” diyerek ilk sözünde ısrar etti.


***


Siyasi münafıklığı, Yaşar Nuri Öztürk, Mâûn Suresi kitabında şöyle inceliyor:
“Kur’an, mümin, kâfir, münafık, müşrik gibi inanç kimliklerine Mâûn suresi ile bir tip daha ekliyor: Mürai! Mürai, sadece inanç tiplerinin en şeriri değildir; o aynı zamanda mahlûkların da en şeriridir. Mürai, inanç durumu, menfaatlerine göre sürekli değişen bir tiptir! Bu tip mahlûklar, görünürde inanır; ibadet ve taata devam eder ama riyakârdır, din ve ibadetle sağladığı itibarı halkın malını talan etmek için kullanır.”
İnternet üzerindeki yazışmalarda veya haber sitelerinde yayınlanan okur yorumlarında açıkça görülüyor ki bazıları AKP’yi hatta televizyon tartışmalarında başörtülü bir yazarın sözlerini eleştirenleri bile kâfir sayıyor! Atatürk’ü sevenler de “puta tapıcılar” olarak nitelendiriliyor!


***


Cumhuriyetin temeli demek olan Anayasa’nın değiştirilemez maddelerini değiştirmeye, Atatürk ve Türklük ile ilgili ne varsa ortadan kaldırmaya kalkışıp bayram günü, 19 Mayıs ruhundan bahsetmek, siyasi münafıklık veya mürailik olmuyor mu?
AKP’nin iktidar sırrı bu ikiyüzlülük müdür?
Oysa AKP’nin gerçek düşüncesini, daha sonra Başbakanlık Müsteşarı ve Milli Eğitim Bakanı yapılan Ömer Dinçer ortaya koymuş ve “Başlangıçta kurulurken ortaya atılan cumhuriyet ilkesinin de zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini görüyoruz. Cumhuriyet ilkesinin yerini katılımcı bir yönetime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerine İslam’la bütünleşmenin gerekli olduğu kanaatini taşıyorum” demiştir.
Dolayısıyla 19 Mayıs ruhundan bahsetmek, bu görüştekiler için mürailik olur!

Yazarın Diğer Yazıları