AKP’nin devrim muhafızları mı?

Karadeniz’de doğal yapıyı bozan hidroelektrik santrallerini protesto eden KTÜ’lü öğrencilerin polis tarafından dövülmesi ve yerlerde sürüklenmesi üzerine bir açıklama:
“Günümüzde AKP, polisi kendi devrim muhafızları gibi kullanmaktadır.
Parlamenter demokratik sistemi, oligarşik bir yapıya dönüştüren Başbakan’ın öğrencilere karşı tahammülsüzlüğü ve onları devlet nezdinde potansiyel suçlu, polisi de ‘devrim muhafızı’ olarak algılaması kabul edilebilir bir durum değildir.
Bir ülkenin başbakanın, polisi demokrasinin ve rejimin bekçisi ilan etmesi onun demokrasiye ne kadar uzak ve soğuk olduğunun göstergesidir. Demokratik zihniyetten ve anlayıştan biraz nasiplenen hiç kimse demokrasiyi polisin güvencesine teslim etmez.
Demokrasiyi bir tramvaya benzetip istediğiniz yerden biner, istediğiniz yerde inersiniz diyen zihniyetin riyakârlığı halkımızın dikkatinden kaçmayacaktır.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Engin Altay


Herkes bir hukuk kazasına uğrayabilir!

“Halk, kağıttan kaplan tartışması ile meşgul edilirken, hukuk devleti gürültüye getirilerek sona erdirildi.
Önce HSYK sonra Anayasa Mahkemesi siyasetin eline geçti, son olarak da Danıştay ve Yargıtay iktidar partisinin emrine girdi. Artık ’Ankara’da Hakimler var’ diyemeyeceğiz. Çünkü bir partinin yandaşları tarafından doldurulacak yüksek mahkemeler artık muhalifler ve sıradan yurttaşlar için en büyük tehdit olacak.
Yerel mahkemelerde haksızlığa uğradığını düşünen herkes bilirdi ki, bu karar mutlaka Ankara’da düzeltilir.
Artık böyle bir beklenti olmayacak. Tehlike büyük.. Herkes bir hukuk kazasına uğrayabilir, işadamı, gazeteci, aydın veya muhalif partili olmadık kararlara muhatap olabilir. Bir süre sonra haksız tutuklamalar, çevre talanı, özelleştirme peşkeşi, görevden almalar başlayınca ve tüm bu işlemler de yüksek mahkemelerden dönmeyince o zaman aklımız başımıza gelecek!”
Arif Durgun

ABD’den Mısır Ordusu’na darbe emri

“CIA/ Pentagon bağlantılı Stratfor Düşünce Kuruluşu’nun, Mübarek’in açıklaması sonrası sitesine koyduğu yazı:
‘Mübarek’in yetkilerini Ömer Süleyman’a devretmesi krizi sonlandırabilirdi. Ama öyle görünmüyor. O halde Mısır Ordusu bir karar vermek zorunda!’
10 Şubat 2011 .saat: 22.47.


Kısaca Mısır ordusuna, ‘İndirin Mübarek’i! Darbe yapın’ diyor.
Eğer CIA/Pentagon ve ABD neoconları bir an önce ‘duruma hakim olmazlarsa’ başka bir küresel güç odağı Mısır’ı Amerika’nın arka bahçesi olmaktan çıkarabilir. Ayrıca halk dinamizmi her ne kadar lidersizse de, ülkeyi ‘istenmeyen’ bir yöne sürükleyebilir..
‘Bu sebeple’ diyor ABD derin devleti, ‘Alevlenmiş kalabalıkları denetimde tutmak için, yıllardır beslediğimiz Mısır ordusu harekete geçmeli!’
Bizim de başımıza geldi bu.. Amerikan kuklası bazı ordu mensupları, siyasetçi, işadamı ve çeşitli istihbarat unsurları marifetiyle önce kalabalıkları yönlendirdiler, ülkeyi kamplara böldüler, darbeler yaptırdılar. Sonra kalabalıkları kendi ordularına karşı kışkırttılar. Milli orduları tasfiye edip kendi denetimlerindeki ordular veya paralı askerlerle faşist yönetimler oluşturdular..”
Banu Avar


Nitekim Mısır Ordusu yönetimi ele aldı. Mübarek gitti. “Halk devrimi” dedikleri gösteriler darbeye yol açmış oldu.

Yazarın Diğer Yazıları