AKP’nin beyni, “Türkiye’yi kazığa oturttuk” diyo

Kırgızistan sokaklarında kan gövdeyi götürüyor. Kırgızistan’dan dönen gazeteci Seyfullah Türksoy, iki-üç bin kişinin öldürülmüş olabileceğini, katledilen Özbeklerden sonra sıranın Ahıska Türklerine, Karadeniz Türklerine, Uygurlara ve diğer azınlıklara geleceğini söylüyor. Türkiye’nin girişimi ise sadece oradaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tahliyesi üzerine!
Hani dünyanın neresinde zulüm varsa Tayyip Erdoğan onunla ilgilenirdi?
Yoksa, Kırgızistan, Büyük Orta Doğu Projesi gereği, Soros devrimini yıktığı için cezalandırılıyor ve kargaşaya sürükleniyor da Tayyip Bey, bu yüzden mi hiç sesini çıkarmıyor!
Bırakın ölenin de öldürenin de Türk olmasını, orada günahsız insanlar baltayla kesiliyor, AKP hükümeti kılını bile kıpırdatmıyor!
İran’ın uranyumunun Türkiye üzerinden Batı’nın uranyumu ile takas edilmesi için Obama’nın yazdığı mektuba göre Tayyip Erdoğan ve Brezilya Devlet Başkanı Lula, Tahran’da Ahmedinecat ile anlaşma imzaladı. Türkiye’nin Kırgızistan’a el atması için de Obama’nın Tayyip Erdoğan’a mektup yazması mı gerekiyor?
Yoksa Kırgızistan’daki olayları yatıştırmak oya dönüşmez mi?

* * *

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, Başbakan Başdanışmanı İbrahim Kalın ve bazı milletvekilleri, “Türkiye’nin dış politikası konusundaki görüşlerini anlatmak üzere” ABD’ye gitti.
Çelik, yaptığı açıklamada Devlet Bahçeli’yi kastederek, “Dün bir muhalefet lideri, Sayın Başbakana hitaben ‘ne işiniz var haritada bile yeri bulunmayan Brezilya’da, Arjantin’de?’ demiş. Biz böyle bakmıyoruz. Dünyanın her tarafı, haritada gözüksün gözükmesin Türkiye’nin dış politika sahası içindedir” dedi.
Peki bu haritada Kırgızistan yok mu?
Ömer Çelik, “eksen kayması” sorusuna da “Hayır. Türk dış politikasında ’eksen kayması’ söz konusu değil, tam tersine eksenin daha çok yerine oturması, daha kalınlaşması, daha yerleşikleşmesi var” cevabını verdi.
“Türkiye’yi kazığa oturttuk” diyecek de işte bu şekilde söylüyor!
İskenderun’a PKK saldırısı ve Mavi Marmara gemisine İsrail baskınının ardından, Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan’ın tek pazar olduğunun açıklanması ne anlama geliyor?
Büyük Orta Doğu Projesi’nin haritasının merkezi değil mi bu ülkeler?
Ve 1996 yılı Ocak ayında Bernard Lewis’in İstanbul’da verdiği konferans sırasında gösterdiği “Yeni Ortadoğu Haritası” , bu imzayla çizilmeye başlanmış olmadı mı?
“Eksenin yerine oturması, kalınlaşması, yerleşikleşmesi” demek, MOSSAD’ın gündeme getirip, son şeklini Bernard Lewis’in verdiği Büyük Orta Doğu Projesi’nin uygulanmaya başlanması demek değil mi?

* * *

İsrail’in, ABD ve Türkiye’nin bilgisi dahilinde Mavi Marmara’ya baskın yapması, ardından Tayyip Erdoğan’ın meseleyi Gazze’deki insan hakları ihlalleri üzerine çekerek gürültü çıkarması, tamamen Türk halkını aldatmaya, oyalamaya dönüktür.
Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan’a, Irak, Mısır ve Suudi Arabistan da katılınca, merkezdeki İsrail, Türkiye’nin gücüyle başlayan bu projeye dahil olacak ve Yahudi sermayesi bu coğrafyayı yönetecek!
ABD Dışişleri Bakanlığı İnternet sitesinde, “Orta Doğu’da gidişatı hızlandıracağız” ifadesi yer alıyordu ya hani!
Düğmeye Tayyip Erdoğan’ın “one minute tiyatrosu” ile basıldı. Tiyatro, “Mavi Marmara piyesi” nin sahneye konması ile devam ederken, Büyük Orta Doğu haritası çizilmeye başlandı!

Yazarın Diğer Yazıları