AKP’nin asıl hedefi şimdi ortaya çıktı!

AKP iktidarının, İlahiyat fakültelerinden felsefe derslerini kaldırması üzerine 12 Eylül darbe yönetiminin de liselerdeki felsefe derslerini seçmeli hale getirmesini hatırlatmıştım. Yeni nesillerin, düşünmeyi bilmeden yetişmesi, tipik bir diktatörlük davranışıdır ama bu tür faaliyetlerin ABD tarafından yönlendirildiğini, bir örnekle Yüce Katırcıoğlu hatırlattı.
Konu ile ilgili bilgi, Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul’un Bay Pipo adlı eserlerinin 145’inci sayfasında şöyle yer alıyor:
“28 Kasım 1968: ABD Büyükelçisi Robert Commer’ın Türkiye’ye gelişi İstanbul’da gösterilere sebep oldu. Eylemciler, Commer’in CIA ajanı olduğunu, Vietnam’da binlerce kişinin ölümüne sebep olan ’yatıştırma programı’nda yer aldığını söyleyerek, Türkiye’nin yeni bir Vietnam yapılmak istendiğini belirtiyor ve Türkiye’yi terk etmesini istiyorlardı.
Daha sonra CIA ajanı büyükelçinin makam arabası ODTÜ’de yakıldı.
Büyükelçi Commer’ın yıllar sonra söyledikleri sanki o günkü eylemcilerin ne kadar haklı olduğunu doğrular gibiydi: ’Biz o yıllarda müfredatını teknik alanlara oturtmak suretiyle ODTÜ öğrencilerini politika dışı tutabileceğimizi sanmıştık. Elektrik ve fizik gibi ağır konsantrasyon gerektiren dersler, o günkü kafamıza göre, öğrencilerin politize olmasını önleyecekti.’
Görünen oydu ki büyükelçi Commer, bırakın Türkiye’nin iç işlerine müdahaleyi, ODTÜ’deki ders müfredatıyla bile ilgiliydi.”


***


Şimdi bu bilgi ışığında bakarsak, Abdullah Gül’ün atadığı YÖK üyelerinin, neden İlahiyat fakültelerindeki felsefe derslerini müfredattan çıkardığını daha iyi anlayabiliriz?
Gençlerin, özellikle ilahiyatçı gençlerin politize olmasını önlemek...
Peki ne geçecek ellerine?
İlahiyatçıların, tahkiki imandan yoksun olarak, eskilerin tekrarıyla yetiştirilmesi, AKP tipi iktidarların bu coğrafyada bin yıl sürmesi içindir...
Aslında bu tür girişimlerin arkasında, samimi İslam düşüncesi değil, Batı’nın Türkiye gibi ülkeleri geri bırakmak hedefi vardır.
1929’da Falih Rıfkı Atay anlatıyor:
“Şimdi Garp’a karşı Müslüman tassubunu ateşleyenler, Garp papazlarıdır. Eskiden orduları Hıristiyan düşmanlarına saldırtan kilise, bugün cami cemaatlerini Garp düşmanlığı ile yoğuruyor. Her yerde mücedditler, fes ve sarığın üzerindeki kavuktan evvel silindir şapkanın üzerindeki sarığı çıkarmalıdır.”


***


Bilindiği gibi başlangıçta ABD’nin görüşü; Türkiye, İran, Pakistan, Afganistan şeridinde bir yeşil kuşak oluşturarak komünizmi durdurmaktı. Sovyetler çözüldükten sonra ise bu kuşağın zayıflatılmasını isteyen yine ABD’dir. Bunu da İslam toplumları içindeki taassubu, hatta Selefi hareketleri, dolayısıyla terörü körükleyerek yapıyorlar.
Bugün irtica denilen olgular ve El Kaide gibi terör örgütleri, hatta kadınları eve hapseden Taliban örgütlenmesi bile ABD kaynaklıdır... Taliban’ın 200 komutanı, Pentagon’da eğitilmiştir.
Aslında söyleyecek çok söz var ama AKP iktidarı, felsefe derslerini kaldırmakla, Anayasa Mahkemesi tarafından “laikliğe karşı odak” olarak mahkum ettirilmesinin asıl sebebini göstermiştir. AKP, bu şekilde Türkiye’yi geriye götürmeye çalışarak ABD güdümlü irtica hareketinin, Türkiye’deki öncüsü olmuştur. Suriye’de El Nusra örgütünü, Mısır’da Müslüman Kardeşler’i de bu sebeple destekliyorlar...


***


Ne diyordu Erol Güngör:
“İslâm, siyasetin arkasında filizlenen bir doktrin değildir. O hedefine tek başına yürür. İslâm davasının asıl yükü fikir adamlarının omuzlarındadır. Müslüman aydınlar, din adamları, alimler, mütefekkirler, sanatkârlar bu sorumluluğun şuuruna ermelidir.
Medeniyeti politikacılar yaratmaz.
Medeniyet, alimlerle sanatkârların işidir.”

Yazarın Diğer Yazıları