AKP yüzde 50 oy alır
Son günlerde AKP’nin olası bir seçimde alacağı oy tartışılıyor.
Kimine göre bu kapatma davası AKP’yi mazlum konumuna soktu ve oy oranında ciddi bir artış yaşanacak.
Kimine göre ise türban krizi muhafazakârların oylarını kaybetmelerine neden oldu. Bu nedenle AKP’nin alacağı oy yüzde 30’un üzerinde çıkmaz.
Madem herkes görüş ve tahmin bildiriyor bir de ben yapayım dedim.
Bana göre AKP’nin oy oranı yüzde 50’nin üzerinde çıkar...
Nedeni çok basit. Sosyoloji denilen bir ilim var ve bu ilim geçmişte yaşananları en iyi şekilde anlatır.
İşte size geçmişten bir örnek. İnsan ve toplum psikolojisini en iyi anlatan örnek.
Olayın kahramanı Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin eli kanlı kasap lakaplı diktatörü Stalin.
Stalin sadist cinayetlerini planladığı çalışma odasına yakın dostlarını toplamış sohbet ediyordu. Votka şişelerinin biri gidip, diğeri geliyordu. Kafalar dumanlanmıştı.
Stalin kan çanağına dönmüş gözlerini etrafında dalkavukluk yarışına girmiş adamlarına çevirerek sordu:
- Saçını ihtilalda, halk içinde, devlet yönetiminde, bürokraside ağartmış dostlarım...
Söyleyin bakalım halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı, nasıl davranmalıdır?
Her dumanlı kafadan bir ses çıktı. Kimisi adaletten, haktan söz etti. Kimisi demokrasiden. Kimisi sürgünden, sehpadan, hapisten...
Kitlesel cinayetlerin deha çapındaki katili Stalin, beğenmedi adamlarının izahatlarını... Bir kadeh daha votka çekerek söyle dedi:
- Yönetimi eline geçiren hükümdarın Tanrıdan pek farkı yoktur! Halkın karşınızda baş eğip durması için ne yapmanız gerektiğini durun da şu beyinsiz kafalarınıza çivi gibi çakayım...
Hemen hizmetçileri çağırıp emretti.
- Çabuk bana bir tavuk getirin...
Bir tavuk kapıp getirdi adamları...
Stalin, kafaları iyice dumanlanmış adamlarının gözleri önünde başladı canlı canlı tüylerini yolmaya tavuğun.
Bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odanın ortasına salıverdi, lider...
- Simdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın tavuk...
Zavallı tavuk bu azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık kapıdan dışarı canını atayım diyor, soğuktan titriyor. Masaların altına giriyor, köşeli masa ayakları canını yakıyor. Duvar diplerine koşuyor teleksiz, tüysüz kanatları yara bere içinde kalıyor. Şömineye yaklaşıyor tüysüz derisi kavruluyor...
Çaresiz, tüylerini yolan Stalin’in bacakları arasına saklanıp, sığınıyor...
O zaman Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp önüne atıveriyor yolunmuş tavuğun. Yemlenen tavuk, Stalin nereye yönelse peşinden koşuveriyor.
Ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakıp, pos bıyıklarının atından gülerek söyle diyor Stalin:
- Gördünüz mü, halk dediğiniz topluluk tavuk gibidir. Tüylerini yolup al ve serbest bırak... O zaman yönetmek kolay olur...
Stalin’in sofra dostları hayretler içinde kalıp “Vay anasını birader. Adamdaki akıla bak...” diye başlarını salladılar...
Kısadan hisse!
Türkiye’de neredeyse her üç kişiden 2 kişisi borçlu. Ya devlete ya bankalara.
Kimi ev almış, kimi araba, kimi ihtiyaç kredisi, kimisi ise kredi kart borcu.
Alınan kredi miktarı, özellikle son yıllarda büyük bir artış gösterdi. 2000 yılında 35 milyar YTL olan nakdi krediler toplamı, 2003 yılında 85 milyar YTL’ye çıktı. 100 milyar YTL eşiği 2004 yılında geçilirken, 2005 yılında 177 milyar YTL’ye, 2006 yılında da 250,2 milyar YTL’ye ulaştı. 2007 yılında ise 321,9 milyar YTL’ye çıktı.
Hepsi AKP’nin politikalarıyla.
Kimini tatlı bir hülya ile borçlandırdı, kimini ise işsizlik ve acizliğe iterek.
Şimdi soruyorum size:
Sizce AKP yüzde kaç oy alır?