AKP ve MHP'deki sancı neyin işareti?

Bizim neslimiz, Osmanlı dönemini tarih derslerinde okumadı mı? Herkes, ilkokul, ortaokul ve lisedeki tarih derslerini hatırlasın! Tarih dersinde büyük ağırlık Osmanlı tarihine verilirdi. Lise son sınıfta İnkılâp tarihi dersiyle Cumhuriyet tarihi ayrıca işlenirdi.

Bu dersler yeterli olmamış ki Tayyip Erdoğan gibi, Abdullah Gül gibi, İsmail Kahraman gibi, cumhuriyetin getirdiği temel değerlerle barışık olmayan kadrolar da yetişti.

Atatürk döneminde, tarih dersleri bütün Türk tarihini ve insanlık tarihini kapsayacak şekildeydi. Zaman içinde eski Türk tarihi bir kenara bırakıldı. Orta Asya'da büyük bir Türk varlığı olduğu unutuldu. Sovyetler Birliği dağılıp Türk Cumhuriyetleri ortaya çıktığında, Türkiye'nin bu coğrafya ile ilgili hiçbir projesi yoktu!

Erdoğan, "Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 yılımızı, hatta son 600 yılımızı soyutlayıp eski Türk tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa biliniz ki o kişi milletimizin de devletimizin de hasmıdır" diyor ama bu sözler gerçeği yansıtmıyor. Aksine, Atatürk'ten sonra, Sovyet korkusuyla tarih kitaplarından eski Türk tarihi, coğrafya kitaplarından da Sovyetler Birliği içindeki Türk devletleri ile ilgili bilgiler çıkarıldı.

Kut-ül Amare zaferini, İngilizler rahatsız oluyor diye tarih kitaplarından çıkaran da Erdoğan'ın "takipçisiyim" dediği Menderes olmuştur.

Erdoğan ve arkadaşları, Anayasa'dan bile Türklük kavramını çıkarmak istemiyor muydu? Türk'ün adını ortadan kaldırmak isteyen bir kadronun sadece Osmanlı tarihine ilgi göstermesinin sebebi açıktır: Türk'ün yerine koyacak başka bir kavram aramak!

***

AKP Grup Başkanvekili Coşkun Çakır, bir soru üzerine "Elbette MHP bizim koltuk değneğimiz de değildir, yedek lastiğimiz de değildir. Bizim ne bir koltuk değneğine ihtiyacımız var, topal değiliz, ne bir yedek lastiğe ihtiyacımız var, lastiğimiz patlamış değil" diyor ama AKP'nin lastiği patlamıştır. Değilse Genel Başkan'ın yetkileri neden elinden alındı?

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak bile şehit haberleri üzerine "Komşularla düşman haline getirildik. Suriye, Mısır, Libya, Rusya ile düşman olduk. Olan oldu, şu an ne yapmak lazım? Asıl problem burada. Çözüm gerek içeride gerekse de dışarıda barışı sağlamaktır" diyor. Yani "yurtta barış, dünyada barış" diyor. Erdoğan ise komşularla düşmanlık politikasına devam ediyor!

***

Alanya Türk Ocağı yönetiminden Murat Ünsaldı, "Aşağıdan yukarıdan, yolun sonu görünüyor" başlıklı mesajında "Dünya, Neo-con'ların kurguladığı küreselleşme, Huntington'un kültürler arası çatışma tezi ve SSCB'nin çöküşüyle ivme kazanmış olan neo-liberalizmin sonunun geldiğini, 'sosyal devlet' ve 'millî devlet'in asıl altın çağının başlamak üzere olduğunu görüyor. ABD ve AB bu gelişmeye uygun politikalar geliştiriyorlar. Görünen odur ki siyasal İslamcılığın altındaki oluşumlar kayıyor. ABD ve AB'nin, İslam dünyasını yeniden düzenlemek için Türkiye'de iktidarda bulunan siyasal İslamcılığa verdiği destek, yavaş yavaş araya mesafe koymaya ve karşı çıkışa dönüşüyor. Türkiye'nin iç ve dış politikasında son üç-dört yılda görülen kaymalar, sert dönüşler, başkanlık tartışmaları ve ne pahasına olursa olsun iktidarı kaybetmeme çabaları, bunun göstergeleridir" diyor.

Başlıktaki soruyu ise MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener cevaplandırıyor:

"Bu mesele artık, milletin iradesinin 'bugünkü gidişata dur' demesi halini aldı. Millî irade, yürüyüşe geçti. Bu bir millî irade yürüyüşüdür."

Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli anlamak istemiyor ama gerçek bu!

Yazarın Diğer Yazıları