AKP, neden panik atak yaşıyor?
AKP panik atak nöbeti yaşıyor! Öyle ki "Avrupa Birliği Bakanı" Ömer Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Hollanda'ya uçuş izninin iptal edilmesi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın sınır dışı edilmesiyle ilgili ilişkin açıklama yaptı. Çelik Hollanda'da yaşanan krizin kararsızları "Evet"te netleştirdiğini iddia etti.
Bu açıklama, söz konusu yurt dışı faaliyetlerden nasıl bir fayda beklendiğini gösteriyor! Çünkü anketler hayırların çok önde olduğunu gösteriyor. Tayyip Erdoğan bile bir süre anket yapılmamasını istedi. Moskova'dan dönerken de "Anketlerle alakalı olarak, şu anda sonuçlar henüz çok sağlıklı olmamakla birlikte, evet oylarının tırmanışta olduğunu söyleyebilirim. Meydanlar artış olduğunu gösteriyor. Konu anlaşıldıkça, daha da artış olacak. Ben meydanların dilini çok önemserim. Meydanları görünce, tırmanışın devam ettiğini görüyorum. Meydanlarda daha çok kalacağız." demek durumunda kaldı.
Mahmut Övür de Binali Yıldırım'ın Balıkesir mitingini kastederek, "Sokak, anketlerden farklı" başlıklı bir yazı yazdı. Yani anketlerin ne gösterdiğini hepsi biliyor.
İşte tam bu sebeple, seçmeni iktidarla bütünleştirecek bir mağduriyet yaratmak politikası uyguluyorlar ama bence bu panik atakların sonunda Avrupa'da Türk bakanların itilip kakılması, Türk vatandaşlarına köpekle müdahale edilmesi, kısacası Türkiye'yi düşürdükleri utanç verici durum kendilerine bir kâr getirmeyecek.
***
Binali Yıldırım, mitingde Balıkesir'den "Kuvayı Milliye şehri" diye söz etti. Partisinin Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ise referandum panelinde "10 yılda Osmanlı'yı tarumar ettiler, yıktılar. 1923'tede koskoca 650 yıllık çınara darbe yaptılar. Cumhuriyet kuruldu. İçinden ihanet edenler, ecdada hainlik edenler, olunca hayır gelmiyor. Bu milleti, millet yapan değerlere saldırmaya başladılar. Kur'an'a, ezana..." diye konuştu.
1923'te Osmanlı'nın yerine Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar, Kuvayı Milliyecilerdi. Hem Kuvayı Milliyeci olmak hem Cumhuriyete saldırmak mümkün müdür? Birincisi oy almak içindir. İkincisi ise AKP'nin kurucu zihniyetidir.
Binali Yıldırım'ın İstanbul Büyükşehir Belediye'sinde beraber çalıştığı Necmi Kadıoğlu, AKP'nin hangi emellerle kurulmuş olduğunu ve hedefinin ne olduğunu iyi bilir. Kadıoğlu, "1950'de tekrar millet kükredi" dedikten sonra "Yeni darbeler oldu Amerika izin vermedi" gibi ifadeler de kullandı. İyi de 2001 yılında kurulan AKP'nin programı bile neden ABD'den gönderildi. 2002'de Irak'a müdahale etmek isteyen ABD'nin, buna karşı duran Ecevit hükümetini yıkarak, Kemal Derviş ve Devlet Bahçeli'nin istediği erken seçim sonucunda iktidara gelen AKP'ye, 90 bin askerini Türkiye'ye davet ettirdiği unutuldu mu?
1923'te Cumhuriyet ilan edilmesiyle sonuçlanan süreç yaşanmasaydı bu topraklarda ne Kur'an kalırdı ne ezan! Türkiye'nin yerine kurulacak Hıristiyan eyaletlerin adı bile belliydi.
Şimdi referandumdan evet çıkarmak, Türkiye'yi yine eyaletlere bölerek Hıristiyanlaştırmaya çalışanlara hizmet etmek demektir!
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise eski TBMM Başkanı ve Millî Merkez başkanı Hüsamettin Cindoruk'u evinde ziyaret etti. Cindoruk, Anayasa değişikliğini kastederek "Türkiye Cumhuriyeti'nin temel direklerinin kökünü kazıyan büyük bir olaydır. Kentsel dönüşüm gibi anayasa dönüşümü yapılamaz. Bizim anayasamız cumhuriyetin temelinin Meclis aracılığıyla yerleştirildiğini ifade eder. Meclis'e yapılan bu ağır saldırıyı kınıyorum. Türk halkı bu çirkin teklifi reddedecektir. Birlikte siyaset yaptığımız, oy kullandığımız bütün vatandaşlara ve onların çocuklarına çağrıda bulunuyorum; 'Hayır' deyin" dedi.
O halde diyelim ki "ya hayır söyle ya da sus!"