AKP, Lozan'ın yerine ne hazırlıyor?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'i teröristlerden temizleme operasyonu başarı ile sürerken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeniden Lozan tartışması başlattı!

Erdoğan, "Şimdi Kılıçdaroğlu'na sorarsan Lozan'da kazandığımızı söyler. Ondan sonra da adaların faturasını AK Parti'ye kesmeye kalkar. Adaları siz verdiniz, siz. Sizin partinizin başında olanlar verdi ve şimdi tarihi dosyaları hazırlatıyorum ve o tarihi dosyaları, Lozan da dahil olmak üzere bunların önüne de milletime de bunları o belgelerle anlatacağız." dedi

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Mahir Ünal da Lozan'ın hangi şartlarda Türkiye'ye dayatıldığının ortada olduğunu öne sürerek, "Üzerinde konuşulmasından neden rahatsız oluyorsunuz? FETÖ gibi hastalıklı yapıların devlete sızmasının alt yapısını hazırlayan da Atatürk sonrası baskıcı Peker'ci CHP aklıdır." diye bu tartışmaya katkıda bulundu!

***

Bu açıklamalardan Tayyip Erdoğan ve Mahir Ünal'ın Lozan'ı bir "dayatma" olarak gördüğü anlaşılıyor. Lozan'da elbette Türkiye'ye dayatılan Kerkük-Musul meselesi gibi konular vardır. Türkiye, buradaki haklarından vazgeçmeyince, konu, Milletler Cemiyeti'ne bırakılmıştır. 1925'te Şeyh Sait isyanı çıkarılınca eli zayıflayan Türkiye, Kerkük-Musul'un Irak'a bırakılmasına razı olmuştur.

Konu, o zamanki Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de tartışılmış, Mustafa Kemal Paşa'ya kürsüden sert eleştiriler yapan Ali Şükrü Bey, silâhına davranmıştı. Mustafa Kemal Paşa da aynı harekette bulununca, Meclis Başkanı, elindeki tokmağı Ulus'taki tarihi Meclis binasının tahta zeminine atmış, bu ani hareket, iki tarafı da sakinleştirmişti. Ali Şükrü Bey ortadan kaybolmuş bir süre sonra arazide cesedi bulununca, bundan büyük kahraman Topal Osman Ağa sorumlu tutulmuş ve çatışma ile ölü olarak ele geçirildikten sonra cesedi Meclis binasının önüne asılmıştı!

***

Diyeceğim odur ki, Türkiye, Lozan'da ne kurtarabilmişse onu kurtarmış ve meşru bir devlet olarak bu antlaşma sayesinde tanınmıştır. Yunanistan'ın Ege'de işgal ettiği 18 ada ise Lozan'dan 2004'e kadar Türk egemenliğinde olan adalardır. (Bu arada bir düzeltme yapayım. Önceki yazılarımda Yunan işgali altında olan adalardan biri dediğim Eşek adası, İzmir'e bağlı olan değil Aydın'a bağlı olandır. İzmir'deki Eşek adası ve Uzun ada halen Türk egemenliğindedir.)

Tayyip Erdoğan, bu adaların, Lozan'da verildiğini iddia ederek sorumluluğu kurucu liderlere atıyor. "Sizin partinizin başında olanlar" dediği kişiler Atatürk ve İnönü'dür.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise "Yunan Savunma Bakanı Kardak'a gelip çelenk atmaya kalktı. Türk askeri buna izin vermedi. Vermeyecek de. Bizim Lozan başta olmak üzere uluslararası anlaşmalarda haklarımız neyse sonuna kadar kullanacağız. Türkiye'nin toprağından bırakın bir çakıl taşı almayı, yan bakanın gözünü oyacağız." dedi.

***

Erdoğan ve Ünal, Lozan'ı dayatma olarak görüyor, Turan ise Lozan'dan kaynaklanan haklarımızdan bahsediyor! Doğru olan Turan'ın tutumudur.

Erdoğan daha önce de Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni tartışmaya açmıştı. Yakın zamanlara kadar da NATO'yu, Türkiye-Suriye sınırına müdahale etmeye çağırmış, Suriye'deki iç savaş başlatılmadan önce de Türkiye-Suriye sınırındaki mayın temizleme işini yasayla 49 yıllığına bir İsrail firmasına vermeye çalışmıştı!

İsrail, sınıra yerleştirilemeyince, Suriye'yi karıştırmak işi Türkiye'ye verilmişti! Terör koridorunun kurulmasına işte bu politika sebep olmuştur!

Böyle hayati konuların, anlık reflekslerle veya devletin yetkili organlarında hiç tartışılmadan ortaya sürülmesi, hiç hayra alâmet değildir. AKP, Lozan'ın yerine ne getirmek istiyor? Nasıl bir hazırlık içinde?

Yazarın Diğer Yazıları