AKP kelepçesi!
Hem suç işliyor, hem o suçun mağduru rolünü çok iyi oynuyorlar.
Evet, AKP’den bahsediyoruz.
Görüyorsunuz, ikide bir Kılıçdaroğlu’nu, “Sen bir kaset ürünüsün” diye yerden yere vuran bir Davutoğlu var karşımızda. O, ustasından öğrendiğini yapıyor.
İyi de, o kaseti üretenler bugüne kadar niye tespit edilemedi? Seyredenleri biliyoruz, biri zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan. Seyretmekle kalmadı, “Bu özel hayat” diyenlere seçim meydanlarında, “Ne özel hayatı, ahlaksızlık, ahlaksızlık” diyerek, AKP’ye kim bilir kaç milletvekili fazladan kazandırdı. Erdoğan, seyrettiği kaseti kendine kimin getirdiğini bilmiyor mu? Ortada bir kaset var, kimin ürettiği hakkında kanaat kuvvetli amma ispatı mümkün olmadığı için açıkça söylenemiyor. Seyredip nemalananlar da orada, ortada.
Bütün bunlar olmuş, kaset mağduru zamanın CHP Genel Başkanı istifasını verip evine kapanmış. CHP gibi bir parti genel başkansız mı kalacak? Elbette kalmayacak? Nitekim kalmadı, Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin yeni Genel Başkanı oldu. O olmasaydı Ali olacaktı, Veli olacaktı. Onlar da AKP tarafından “Sen bir kaset ürünüsün” diye suçlanacaktı. Sanki kaset üretimi Kılıçdaroğlu’nun işi...
Dün bu iğrenç tezgâha “Ne özel hayatı, ahlaksızlık” diyenler, birileri hırsızlık ve yolsuzluk yaparken görüntü ve ses kayıtları altına alınınca, yani “suçüstü” yapılınca, üstelik bunu yapanlar devletin savcısı, polisi olunca ve bütün bu işler mahkeme kararları ile yapılınca, “özel hayat” demeye, “delilleri hukuksuz” saymaya başladı ve netice almayı da başardılar. Tıpkı “Bakara-Makara” diyerek “Ayet sallayanları” kanatları altına aldıkları gibi, onları da kanatları altına alıp Yüce Divan’dan kurtardılar.
İnsan, ister istemez merak ediyor. Aynı görüntüler, aynı ses tapeleri CHP’li birinden neşet etseydi ve bir CHPli “Bakara-Makara” deseydi AKP ve havuz medyası el ele vererek AKP’ye kaç seçim kazandırır, her seçimde fazladan kaç milletvekili daha çıkartırlardı!
Yine en merak ettiğim konulardan biri de o eski bakan, o milletvekili Kur’an’ı değil de Erdoğan’ı makaraya alsaydı, AKP’de 15 dakika tutulur muydu?
İşte Türkiye’yi bu zihniyet yönetiyor.
Üstelik “din” diyerek, “Allah” diyerek...
Kendi işledikleri haltların mağduru olma becerisini gösteren bu siyasi silsile, yarın öbür gün PKK ile müzakerelerin sonucunda ülke bölündüğünde, göreceksiniz, suçu MHP ve CHP’ye yükleyecek, millet de buna inanacak, oyunu yine AKP’ye vererek; PKK’ya elleriyle devrettikleri vatan parçalarını PKK’dan ancak yine AKP’nin kurtaracağını umacak; ona bunu böyle umduracaklar...
Cehaletime bağışlayın. Tarihte böyle bir tezgâh böyle bir tezgâha düşen bir millet yok diye biliyorum.
Milletimiz bu haliyle, sigara yüzünden üç ayda bir ayağı birkaç santim kesilen bir bağımlının, her geçen gün sigarayı artırması, niye böyle yapıyorsun diyenlere, bunu içmezsem stresten, kahırdan öleceğim, içtiğimde ise arada bir ayağımdan birkaç santim kesiliyor, yani aslında sigara ömrümü uzatıyor, diyen ve buna gerçekten inanan bir tutsaktan farksız..
Milleti bu kelepçeden kurtar Rabbim!