CIA’nın eski Türkiye Masası Şefi Graham Fuller “Türkiye, artık bir Amerikan müttefiki değil” iddiasında bulundu ve “Yüzyıldır ilk defa Türkiye, büyük bölgesel güç haline geldi” dedi!
Bakalım öyle mi?
* * *
Mesela cumhuriyetin 85’inci yılı Türkiye’nin Tel-Aviv büyükelçiliğinde de kutlandı. Büyükelçi Namık Tan’ın verdiği resepsiyona Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Meclis Başkanı Dalia İtzik, bakanlar ve askerler katıldı.
Peres, konuşmasında Atatürk’ün gelecekle ilgili uzmanlık yapabilen tek lider olduğunu anlattı, “Türkiye İslam dünyası için çok büyük umut” dedi ve Türkiye ile İsrail’in güvenlik ve barışla ilgili ilişkileri bir arada yürüttüğünü, iki ülkenin de aynı tehditlerle karşı karşıya olduğunu öne sürdü.
İnsansız hava araçlarının test uçuşları nedeniyle İsrail’de bulunan Milli Savunma Bakanı Gönül ile İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ı işaret eden Peres, “İki bakan da burada. İlişkilerimizi daha ileri götürmek istiyoruz” dedi.
Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan ise çatışmalarla anılan bölgede, stratejik ortaklar olarak Türkiye ve İsrail’in, gelecek kuşakların barış ve istikrar içinde yaşayabileceği bir Orta Doğu vizyonuyla bu tabloyu tersine çevirmekte ortak yararları bulunduğunu bildirdi.
Peki Türkiye ve İsrail ne zamandan beri stratejik ortaktır?
Başbakan Tayyip Erdoğan ve dindar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu konuda bir anlaşma mı imzaladı?
İmzaladılar ise Türk kamuoyunun bundan niçin haberi yok?
Gerçi Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye’nin İsrail’den alacağı toplam 10 adet insansız hava aracının İsrail’deki test uçuşlarını izledikten sonra “Mükemmel araçlar... Verilecek görevleri en iyi şekilde yapacaklar” dedi ama nihayet bu, Türkiye’nin 3 yıl önce bu araçlar için açtığı ihaleyi İsrail’in kazanması ile ortaya çıkan bir alışveriş!
Stratejik ortaklık için böyle bir alışveriş
yeterli mi?
* * *
Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı iken Ekim 1996’da, El-Ahram gazetesinde yayınlanan bir söyleşide, Türkiye-İsrail anlaşmasının ABD’nin zorlaması sonucunda imzalandığını belirtmiş ve “İki seçeneğimiz vardı, ya yaklaşık 600 milyon dolar tutan 60 Fantom’un yenilenmesini unutacaktık, ya da İsrail’le anlaşacaktık. Maalesef, İsrail bunu kullanarak Türkiye ile ortaklık yaptığını ileri sürdü ve bölgede bu propagandayı yaydı. İddiaları doğru değildir” demişti. Başbakan Erbakan ise önce anlaşmayı onaylamamış ancak Aralık 1996’da imzalamıştır.
Peki ama şimdi Abdullah Gül’ün imzasıyla Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi olan Namık Tan, Türkiye ile İsrail’in stratejik ortaklar olduğunu söylüyor!
* * *
Doğrusunu yine Tayyip Erdoğan’dan öğrenelim!
Erdoğan, Refah Partisi İstanbul İl Başkanı iken Yörünge dergisinin 8 Ağustos 1993 tarihli sayısında Ali Akel’e yaptığı açıklamada şöyle demiştir:
“Türkiye ne yazık ki İsrail ile ilişkilerini kendi iradesiyle değil, bağımlı olduğu uluslararası kurum ve kuruluşların iradesiyle tespit ediyor. Nitekim körfez harekâtında Türkiye’nin rolünü bu güçler tespit etmiştir. İsrail’i devlet olarak tanımıyorum.”
Bu durumda CIA ajanı Fuller, “Yüzyıldır ilk defa Türkiye, büyük bölgesel güç haline geldi” sözlerini niçin söylüyor acaba? Türkiye’de AKP lehine sahte bir kamuoyu oluşturmak için mi? AKP iktidarı, İsrail ile stratejik ortaklığa dayanan gizli bir anlaşma mı imzaladı?
