Recep Tayyip Erdoğan'dan aldığı, "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" feyzini düstur edinen ve damat iken aile kontenjanından bakan olan Berat Albayrak'ın "Ekonomik Paketler" uygulaması Türk Milletini "fakruzaruret" içine düşürdü.
Aile işidir karışmayalım, damat beyin nerede olduğunu araştırmayalım derken anlaşıldı ki ekonomik krizlere maaile çözüm arıyorlar.
Aslında ailenin ekonomisi çok sağlam...
Aile reisinin açıklanan resmî mal varlığı yedi sülalesini ele güne muhtaç etmeyecek çapta.
Neyse konu dağılmasın...
***
Müjdeler olsun...!
Bu kez mahdum Bilal Erdoğan fakirliğe ve ekonomik krize çareyi resmen açıkladı.
Hem de İslami çözüm...
Elbette; Diyanet TV'de, İyilik Vakti programında önerdi:
- "Hesabı kitabı yapan insanlar anlatıyor. Zekât verilse dünyada fakir fukara kalmaz..."
Muhteşem bir öneri, dünyada hiç kimsenin aklının ucuna gelmeyen uluslararası alanda kabul görecek ekonomi mucizesi budur işte...
Billahi Bilal mahdumu, bugüne kadar sadece 7 kişiye verilen "Nobel Makro Ekonomi Ödülü" için aday gösteriyorum.
Aile için ayrı gayrı, kıskançlık filan olacak ama ailenin reisi Recep Bey ile Damat Berat Bey'i "Nobel Ekonomi Ödülü" için maalesef aday gösteremiyorum.
Çünkü biliyorsunuz ki onlar Türk ekonomisini çökerttiler...
Mahdum iş insanı Bilal, billahi şunları söyledi:
- "Dünyanın en zengin ülkesi olmayabiliriz ama gönlü en zengin ülkesiyiz."
Dünyanın "Gönlü en zengin ülkesi" olmak mı önemli?
Yoksa hem dünyanın en zengin ülkesi olup, hem gönlü en zengin ülkesi olmak mı önemli?
- "Tok açın halinden anlamaz" derler ya...
***
Mahdum Bilal ekonomiden anlıyor ve çözüm üretiyor vallahi, billahi, tallahi...
- "Zekât verilse dünyada fakir fukara kalmaz..."
Peki, Türkiye'de durum nedir?
AKP'nin zenginleri zekâtlarını Türkiye'de verseler fakir fukara kalmaz mı?
Aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hata yapıyor.
Damatlarından ve çocuklarından oluşan aile fertlerini AKP kongresinden sonra yapılandırma sırasında hem devlet hem de parti yönetimine almalı.
Örneğin;
- Berat Albayrak AKP Genel Başkanı ve 2023'te Cumhurbaşkanı adayı. Devlet Bahçeli'nin desteği çantada keklik nasıl olsa...
- 15 Temmuz'da darbe olduğunu Cumhurbaşkanına haber veren, "Enişte" MİT Başkanı olsun,
- Bilal Erdoğan Hazine ve Maliye Bakanı olsun...
Diğer aile fertlerine en uygun görevleri ise elbette Erdoğan ailesinin reisi bilir.
***
AKP'nin 18 yıldır uyguladığı ekonomi politikası "İzindeyiz" dedikleri merhum Turgut Özal'dan yüzde yüz farklı.
Özal, "Zenginden alıp fakire vereceğiz" derdi...
AKP'nin ekonomi politikası şöyle;
- Fakirden al zengine ver...
AKP; köprüden, yoldan, hastaneden havaalanından geçmeyenlerin parasını devlet bütçesinden ödüyor.
Yani, bu fakir milletin ödediği vergilerden oluşan bütçeden yandaş müteahhitlere paralar aktarılıyor.
"Vahşi kapitalizm" tam da budur...
***
Değerli okurlarım,
Biliyorsunuz dün Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde duruşmam vardı.
Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiğim iddiasıyla açılan davada hâkim karşısına çıktım
Hâkim Bey yerini aldı, dosya numaramı mübaşir anons etti, avukatım Semih Ecer cübbesi ile yerine ben de sanık yerine geçtim.
Hâkim Murat Oluk; Cübbesiz ve kravatsız, beyaz bir gömlek ile duruşmayı açtı ve dedi ki;
- "Zaman sizin, ister savunmanızı yaparsınız ister yazılı verirsiniz."
Savunmamı dün yazımda yer verdiğim şekilde yaptım ve delillerimle birlikte yazılı verdim.
Yargının çok değer verdiğim duayen bir hâkimini arayarak durumu anlattım ve ne dersiniz diye sordum. Dedi ki;
- "Üstadım. Yaptığı göreve saygısı olan her görevli ister öğretmen, ister doktor, ister polis, ister hâkim ve savcı mesleğinin sembolü olan her değerini gururla ve özenle taşımalı.
- Tabii ki duruşmaya iştirak eden avukat cübbesiz olamıyorsa, savcı cübbesiz olamıyorsa, mahkemenin her şeyinden sorumlu ve mahkemenin otoritesini temsil eden hâkim cübbesiz ve kravatsız hiç olamaz..."
Hâkimlerin cübbeleri düğmesizdir derdik ama bazı hâkimler meğerse AKP memuru olmuş, ne cübbe giyiyor, ne de kravat takıyor...
Duruşmama gelince; 31 Mart'ta Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edecek.
