AKP, CHP ve MHP genel başkanları, Gaziantep’teki bombalı saldırıda hayatını kaybeden vatandaşların cenazesinde biraraya gelince hemen herkesin aklına, “Sadece cenazede mi biraraya gelecekler? Meclis’te niçin biraraya gelmediler?” sorusu geldi
Nitekim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz bir şey söyledik, bir adım attık. Bizim attığımız adımdan kimse rahatsızlık duymasın. Biz vatandaşın terör konusunda yaşadığı acıları bitirmek istiyoruz sonlandırmak istiyoruz. Her parti bir komisyon görevlendirir, ikişer, üçer milletvekili görevlendirir. Bir araya geliriz, bu soruna çözüm buluruz. Türkiye yedi düvele karşı mücadele etti, bu ülkeyi, bağımsızlığı kazandı. Ne olacak yani biz terörü mü bitiremeyeceğiz, yeter ki bir araya gelelim. Siyaset kurumu sorunları çözer, sorunlardan nemalanmaz” dedi..

***

Cenaze namazından önce veya sonra gerek AKP, gerekse CHP ve MHP yetkililerinin, halkın birbirine düşürülmesi planına karşı her vatandaşı sağduyulu davranmaya çağırması da teröre karşı birlikte hareketin, siyasal karşlığı da olduğunu gösteriyor.
Mesela, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin parti teşkilatını, ülkücü gençliği ve vatandaşları provokasyonlara dikkat etmeye çağırması önemlidir.
Yalnız Bahçeli’nin, “Sayın Başbakan korkma, sana oy vermiş olan kitle, bu milletin evladıdır, arkandadır. Ayrıca bu ülkenin sevdalısı olan MHP’liler ve ülkücü dava insanları da bu kararlılığı ortaya koyduğun zaman seni yalnız bırakmazlar. Ama artık bu terörün kökü kazınmalı ve Kandil’e Türk bayrağı dikilmeli. Bunu yapabilmek için de Sayın Başbakan ile ana muhalefet partisi, olmayan bir sorun üzerinde görüşme yapmak için bir araya gelebiliyorlar. Öyleyse bir defa da bir araya terör için gelin, eğer Kandil’e bayrak dikecekseniz beraber gidin, beraber dikin bu bayrağı” demesi ilginçtir.
Daha düne kadar Meclis’te terörü görüşmek PKK’ya hizmet oluyordu hani? AKP ve MHP yetkilileri böyle diyordu! Ayrıca, Anayasa’dan Türk adını çıkarmak istediğini açıkça ortaya koyan, Oslo’da PKK ile bu konuda uzlaşan AKP iktidarı, Kandil’e Türk bayrağı dikebilir mi? PKK’nın silah zoruyla yapmak istediğini AKP, Anayasa değişikliği ile yapmak istemiyor mu? Türkiye’yi Türk devleti olmaktan çıkarmak! Ortak hedefleri bu değil mi? Hedefi veren ABD değil mi?
Zaten bugüne kadar yaptıkları ortada değil mi? “MHP’liler ve ülkücü dava insanları”, Türkiye devletinin kurucularını bile katliam yapmakla suçlayan AKP’nin arkasında nasıl durabilir?

***

CHP ve MHP’nin bombalar konusundaki yaklaşımı ise aynıdır..
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Oslo’da dönemin MİT müsteşar yardımcısı tarafından ifade edilen, şehirlerimize PKK tarafından yerleştirilen bombalar hakkında gerekli açıklamalar yapılmalı ve bu bombaların nerelere koyulduğu izah edilmelidir” derken CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Oslo görüşmelerinde dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’in PKK’lı Sabri Ok’a “Metropolleri bombalarla doldurdunuz. Hepsini biliyoruz” dediğini ifade ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Bombaların yerlerini MİT biliyor ise neden patlamalarına engel olunmuyor?” diye sordu.

***

Bir de meselenin Suriye boyutu tartışılıyor. AKP içinde Gaziantep saldırısını Suriye’ye ihale edenler olduğu gibi “Hayır bu bir PKK eylemidir” diyenler de var. Fakat Fatih Erboz’un haberine göre Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde imam Recep Görmez, Hücurat Suresi’ndeki “Eğer sizden iki topluluk birbiriyle savaşırsa arasını bulun” ayetini vaazında okuduğu için şikayet edildi ve ilçe müftülüğü tarafından görevden alındı. İmam Göçmez, “Müftü, resmi yazıda, ’mevcut hükümete ve hükümet taraftarlarına, iç ve dış politikalara eleştiri yaptığınızdan dolayı sizi buradan aldık’ diyor” diye olayın sebebini açıkladı.
Demek ki Kur’an ayetlerini okumanın AKP hükümetine muhalefet olduğunu kabul ediyorlar. Böylece AKP’nin Kur’an’a da aykırı hareket ettiği Reyhanlı müftülüğünün resmi yazısıyla da doğrulanıyor.
Bu durumda AKP’nin kendisini bir gözden geçirmesi ve “Biz Müslümanlara mı yoksa Hıristiyanları mı hizmet ediyoruz?” muhasebesi yapması gerekmez mi?